BABACAN: 2011 SEÇİM EKONOMİSİ YILI OLMAYACAK ANKARA (A.A)

-BABACAN: 2011 SEÇİM EKONOMİSİ YILI OLMAYACAK ANKARA (A.A) - 11.10.2010 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2011-2013 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programın geçen senenin devamı niteliğinde olduğunu belirtirken, ''Mali disiplinin devam ettiği ve kesinlikle 2011 yılının bir seçim ekonomisi yılı olmayacağını gösteren bir programdır'' dedi. Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2011-2013 dönemi Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Planla ilgili ekonomi bakanları ve bürokratlarıyla birlikte basın toplantısı düzenleyen Babacan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gelecek sene için Türkiye'nin karşılaşabileceği en büyük risklerin neler olduğunun sorulması üzerine Babacan, şu anda Türkiye ekonomisiyle ilgili en büyük risklerin dışarıdan kaynaklanacak riskler olduğunu söyledi. Bazı ekonomistlerin ikinci bir dipten (ekonomik kriz) bahsettiğini anlatan Babacan, bu tür senaryolara hazırlıklı olmak gerektiğini vurguladı. Babacan, şöyle konuştu:  ''Yani ikinci bir dip olabilir veya olmayabilir. Şiddetli olur, daha az şiddetli olur. Dolayısıyla biz farklı politikaları, farklı senaryolara karşı yedekte tutup, problemler çıktığında o farklı politikaları rahatça uygulayabilir olmamız lazım. Yoksa, dünyanın 16. büyük ekonomisini yönetiyoruz. Bu ciddi bir mesele, ciddi bir sorumluluk. Şöyle bir şey yapamayız. Nasıl olsa dünyada işler böyle gider, buna göre hesabımızı yapalım. (Kervan yolda düzülür) böyle bir şey yapamayız. Olabilecek her türlü senaryoyu dikkate alıp, o senaryoya karşı ne tür politikalar uygulayabileceğimizi de böyle çekmecemizde hazır dosya dosya, klasör klasör bekletmemiz lazım. Karşımıza ne çıkarsa ona göre çekip A senaryosu, B senaryosu, C senaryosu politikalarını hemen uygulamaya sokmamız lazım. Dolayısıyla dışarıyı çok yakından izlememiz lazım.'' -MALİ KURAL KENARDA BEKLİYOR- Mali Kuralı bir kenarda beklettikleri ve şu anda 3 yıllık orta vadeli programlarla devam ettiklerini kaydeden Babacan, mali kuralın uzun vadeli bir mesele olduğunu söyledi. Orta vadeli programın 3 yıllık olduğunu, mali kuralın ise 3 yıldan sonrasıyla ilgili olduğuna vurgu yapan Başbakan Yardımcısı şöyle konuştu: ''Ancak şu var ki mali kural tanımlı bütçe açığı bu Orta Vadeli Programın hiçbir yerinde yok. Mali kuralla hesaplanan yüzde 1 ile Orta Vadeli Programda hesaplanan yüzde 1 farklı farklıdır. Ama yasa tasarısını okuyan ve bu işlerde biraz kalem kağıtla çalışmış herkes bu rakamları alır mali kural formülünün içerisine koyar, mali kuralara göre ne olurdu, şimdi ne olmuş onu görür.'' Bakan Babacan, vergi ve prim borçlarının yapılandırılması konusunda ''Ödemeyenin karlı çıktığı bir sonuç görmek istemiyoruz. Mümkün olduğunca af gibi algılanacak konulara girmeyeceğiz'' dedi. -MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK-  Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Piyango İdaresinin özelleştirilmesine ilişkin stratejiyi de önümüzdeki  birkaç hafta içinde belirleyeceklerini bildirdi. Gerek 2011, gerek 2011 sonrası özelleştirme gelirleri tahminlerinin bugün gelinen nokta itibariyle oldukça makul varsayımlara dayandığını belirten Şimşek, bunların gerçekçi tahmin olduğunu söyledi. Bütçe çalışmalarının da bu hafta sonu itibariyle bitmiş olacağını bildiren Şimşek, şunları kaydetti:  ''Bu sene yüzde 4 civarında bir bütçe açığı (GSYH'ye oranı) söz konusu. Eğer biz yatırımlara çok daha fazla öncelik verip, daha fazla kaynak ayırmasaydık, muhtemelen bütçe açığı yüzde 3 hatta bir miktar daha altında gerçekleşebilirdi. Özellikle sermaye transferleri ve sermaye harcamalarını dikkate alırsanız yaklaşık 11 milyar liralık ekstra bir harcama söz konusu merkezi bütçesinde. Dolayısıyla yatırımları bir kenarda bıraksaydık ek yatırımları yapmamış olsaydık yani 11 milyar liralık ek bir harcama yapmamış olmasaydık, muhtemel bütçe açığı bu sene itibariyle yüzde 3'e kadar gerilemiş olurdu.