BABACAN: "BALKANLAR SORUNLARINI ÇÖZECEK GÜÇTE" NEW YORK (A.A)

-BABACAN: "BALKANLAR SORUNLARINI ÇÖZECEK GÜÇTE" NEW YORK (A.A) - 23.09.2010 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Balkanlar'ın kendi çözüm ve yaklaşımlarını üretecek gücü ve mirasının olduğuna inandıklarını vurgulayarak, dışarıdan empoze edilen çözümler istemediklerini belirtti. Balkan Amerikan Dernekleri Federasyonu (FEBA) ve Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu tarafından birlikte düzenlenen ''Balkanlarda Ticaret ve Yatırım: Fırsatlar ve Zorluklar'' başlıklı toplantıda konuşan Babacan, Balkanlar'ın dünyanın çok kritik bir bölgesi olduğuna işaret etti. Balkanların, kapladığı alan bakımından çok büyük olmayabileceğini, ancak içerdiği çeşitlilikler, stratejik önemi, istikrar açısından taşıdığı önem bakımından değerlendirildiğinde çok önemli bir bölge olduğunu ifade eden Babacan, Balkanlar'ı gerginlikler ve çekişmelerle hatırlanan değil, refah ve zenginlik alanı olarak görmek istediklerini vurguladı. ''Tarih bize gösterdi ki, Balkanlar'da refah ve istikrar mümkün'' diyen Babacan, bir Balkan ülkesi olarak Türkiye'nin de bölgesinde dikkatli ve yapıcı bir siyaset izlediğini belirtti. -TÜRKİYE'NİN BALKAN POLİTİKASI- Türkiye'nin, Balkanlar'a ilişkin dış politikasının 4 boyutunun olduğunu kaydeden Babacan, bunları, ''herkes için güvenlik'', ''üst düzey siyasi diyalog'', ''ekonomik açıdan karşılıklı bağımlılık'' ve ''bölgenin çok etnikli, çok kültürlü, çok dinli sosyal yapısının muhafaza edilmesi'' olarak sıraladı. Babacan, nasıl bir Balkan politikasından sözedilirse edilsin, bölgesel sahiplenmenin büyük önem taşıdığını kaydederken, Türkiye'nin bu bağlamda yaklaşık 10 yıl önce Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci'ni başlattığını hatırlattı. -''DIŞARIDAN ÇÖZÜM İSTEMİYORUZ''- Bu çerçevede tüm ilgili ülkelerin bakanlarının yılda en az bir kere biraraya geldiğine, zirveler düzenlendiğine işaret eden Babacan, ''Balkanlar'da ne yapıyorsak, ona inanmalıyız. Dışarıdakiler tarafından empoze edilen çözümler istemiyoruz. Balkanların, kendi çözüm ve yaklaşımlarını üretecek gücü ve mirası olduğuna inanıyoruz'' diye konuştu. Bölgesel sahiplenmenin yanında, kapsayıcı olmanın da önem taşıdığını ifade eden Babacan, ''Hep birlikte yaşıyoruz ve hep birlikte yaşamaya devam edeceğiz. 100 yıl önce de böyleydi, 100 yıl sonra da böyle olacak. Yaklaşımlarımızın herkesi kapsadığından emin olmamız gerekiyor'' dedi. Babacan, Türkiye olarak Balkan ülkelerinin NATO ve AB süreçlerine çok büyük destek verdiklerini ve bu yolda çaba harcadıklarını da vurguladı. Büyük çeşitliliklerin olduğu bir yerde, ortak değerler ve ortak ilkeler geliştirmenin çok önemli olduğunu belirten Babacan, AB ve NATO'nun bunun gerçekleşmesini sağlayacak doğru yapılar olduğuna inandıklarını ifade etti. -''G-20 MASASINA BALKANLAR İÇİN DE OTURUYORUZ''- Babacan, çok taraflı platformlarda da Balkanlar için çalıştıklarını belirterek, örneğin G-20'nin Balkanlar'dan tek üyesi olarak, masaya sadece Türkiye için değil, aynı zamanda gelişmekte olan ülkeler, Balkanlar için de oturduklarını, daha geniş bir perspektiften düşündüklerini belirtti. Babacan, ''G-20 masasının etrafında Balkanların sesiyiz'' ifadesini kullandı. Balkan ülkelerinin 1990'lardan bu yana bir dizi siyasi ve ekonomik reformu hayata geçirdiğine dikkati çeken Babacan, Balkanlar açısından, açık ekonomiye, iyi işleyen serbest pazar mekanizmalarına sahip olmanın, yatırımcıları çekmenin çok önemli olduğunu kaydetti. Babacan, bölgede iş yapmanın nispeten daha kolaylaştığını ve daha liberal hale geldiğini belirtirken, ''çok şey yapıldı, ama hala yapılması gereken de çok iş var'' ifadesini kullandı. Balkan ülkeleri arasında yeni bir işbirliği çağı ve karşılıklı fayda sağlayan ekonomik ilişkilerin, bu ülkelerin çoğunun açık pazar ekonomilerine geçişinden bu yana başladığına işaret eden Babacan, Balkan ülkelerinin bölgesel işbirliğini geliştirmek için de bazı girişimlerde bulunduğuna dikkati çekti. Babacan, Türkiye olarak Balkanlar'da uluslararası sivil ve askeri misyonlarda da çok aktif olduklarını ifade ederken, konuşmasında bu misyonlardan örnekler verdi. -''TİCARET HACMİ 7 YILDA 4'E KATLANDI''- Türkiye ile Balkan ülkeleri arasındaki ticaret hacminin 2002 yılında 3 milyar dolar olduğunu, bu rakamın geçen yıl 12,5 milyar dolara yükseldiğini, yani 7 yılda ticaretin dörde katlandığını bildiren Babacan, bunun yine de potansiyelin altında olduğunu, rakamları artırmak için daha fazla çalışmaları gerektiğini söyledi.