BABACAN: BAĞIMSIZLIĞI DOĞRU ÇERVEYE OTURTMAK ÖNEMLİ ANKARA (A.A)

-BABACAN: BAĞIMSIZLIĞI DOĞRU ÇERVEYE OTURTMAK ÖNEMLİ ANKARA (A.A) - 18.04.2011  - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ''Merkez Bankası, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını kendisi belirlemeye devam edecek. Burada önemli olan bağımsızlığı doğru bir çerçeveye oturtmak'' dedi. Babacan, Kanal 24 Televizyonunda katıldığı bir programda, soruları yanıtladı. Bugün akşam saatlerinde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın görev süresinin tamamlanacağı ve Erdem Başçı'nın 5 yıl süreyle Merkez Bankası Başkanı olarak görev yapacağını hatırlatan Babacan, Başçı'ya yeni görevinde başarılar diledi. Babacan, Durmuş Yılmaz'a da son 5 yılda ortaya koyduğu performans nedeniyle teşekkür etmek istediğini kaydetti. Son 5 yılın ekonomi yönünden kolay geçmediğini e-muhtıra, parti kapatma davası, küresel kriz gibi önemli olaylar yaşandığını anımsatan Babacan, Merkez Bankasının bütün bu dönemlerde zamanında ve doğru adımlar attığını söyledi. -MERKEZ BANKASI'NIN BAĞIMSIZLIĞI- Merkez Bankası'nın bağımsızlığıyla ilgili Bakan Babacan, şöyle konuştu: ''Merkez Bankasının temel önceliği fiyat istikrarıdır. Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlama amacıyla çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekleyecektir. Bu kanunla zaten belirlenmiş. Bu kanunu biz yapmadık. Finansal istikrar söz konusu olunca Merkez Bankamız buradaki önemli aktörlerden birisi. Ancak finansal istikrar adına atılan bütün adımların, bütün kurumlarla koordineli bir şekilde yürütülmesi gerekir ki sonuç alabilelim. Burada Merkez Bankası bağımsızlığı böyle bağımsız bir devlet, bağımsız bir cumhuriyet anlamına kesinlikle gelmiyor, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir kuruluşu. Ama burada önemli olan yine kanunda yazılmış, para politikalarının temel amacı, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir, para politikası finansal istikrarı da gözetecektir. Yine Merkez Bankasının fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendinin belirlemesi esas olmaya devam edecektir. Burada önemli olan bağımsızlığı doğru bir çerçeveye oturtmak, aynı zamanda Merkez Bankamızla diğer ilgili bütün kurumlarla koordineli bir şekilde çalışmasını sağlayacak ortamı oluşturmak.'' -''UYMAYANA YAPTIRIM VARDIR''- Bakan Babacan, ''Bankalarla kavga bitti mi?'' şeklindeki soru üzerine ''bankalarla kavga'' diye bir şeyin söz konusu olamayacağını belirterek, ''Devlet düzenleme yapar, bankalar da buna uyar. Kavga diye bir şey olmaz. Uymayana da yaptırım vardır. Bankaları dinleriz, görüşlerini alırız ama Türkiye için doğrusu neyse de onu yaparız'' diye konuştu. -''SADECE LAF GÖRECEKSİNİZ''- Seçim beyannamesine ilişkin bir soru üzerine Babacan, bu beyannamemizde 5 tane ana konu olduğunu belirterek, bunlardan birincisinin ''ileri demokrasi'', ikincisinin ''büyük ekonomi'', üçüncüsünün ''güçlü toplum'' olduğunu ve bunun sosyal politikaları, toplumu ve aile yapısını güçlendirmeyi içerdiğini ifade etti. Babacan, dördüncüsünün ''daha yaşanabilir bir çevre'' ve beşincisinin de ''lider ülke'' olduğunu ifade ederek, ''İleri demokrasi ile başladık. Çünkü demokrasi her şeyin zemini. Sağlam bir demokratik zemin olmazsa ne kadar iyi bir ekonomik program yaparsanız yapın, bunun ömrü uzun olmaz'' dedi. Babacan, seçim beyannamelerinin farkına ilişkin olarak şunları söyledi: ''Bizim seçim beyannamemizin en önemli farkı şu? Diğer bütün partilerin seçim beyannamelerinde sadece ileriye doğru bazı vaatleri göreceksiniz, sadece laf göreceksiniz. Bizim seçim beyannamemizde son 8,5 yılda yaptıklarımız var. 8,5 yılda Türkiye nereden nereye geldi. Biz neler yaptık ve bunun devamı olarak ileride neleri hedefledik, 2023'de neleri hedefledik. Bu çok önemli farktır. Kolaysa eğer yapabiliyorlarsa CHP, MHP, diğer partiler ne yaptıklarını da anlatsınlar. Kendi dönemlerini anlatsınlar, kendi dönemlerinde ekonomi nereden nereye gitmiş, onu bir anlatsınlar. Kendi dönemlerinde demokrasi adına ne yapabilmişler, ne yapmışlar? Demokrasiyi ileri mi götürmüşler, geriye mi götürmüşler? Onu bir anlatsınlar, ondan sonra ileriye doğru bir söz versinler.''