Babacan: 'Basarız parasını’ anlayışıyla insan haklarına yaklaşamazsınız; insan onurunu çiğneyen bir zihniyetin açıklayacağı plan bu kadar olur

Babacan: 'Basarız parasını’ anlayışıyla insan haklarına yaklaşamazsınız; insan onurunu çiğneyen bir zihniyetin açıklayacağı plan bu kadar olur

İnsan Hakları Eylem Planı’nı değerlendiren DEVA lideri Babacan, “Açıklanan paketin girişinde masumiyet karinesi, ayrımcılık yasağı, hukuk güvenliği demişler. İnsanlık bunları bin sene önce halletti. Bu ilkeler, bizim imzamız olan uluslararası sözleşmelerde de Anayasamızda da yazıyor. Kimse kimseyle dalga geçmesin” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 2. İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. İnsan Hakları Tazminat Komisyonu kurulmasının öngörüldüğünü belirten Babacan, “Parasıyla değil mi kardeşim’ deyip, hakkı ezip geçmektir bu. ‘Basarız parasını’ anlayışıyla insan haklarına yaklaşamazsınız. Her gün insan onurunu çiğneyen bir zihniyetin açıklayacağı plan da bu kadar olur” diye konuştu. Babacan şunları söyledi:

“İnsan haklarında felaket tabloyu yaratanlara sesleniyorum. Siz Türkiye’yi yeniden işkenceyle anılan ülke haline getirdiniz. Çıplak arama iddialarına ciddiyetsizce yaklaştınız. KHK marifetiyle çok sayıda suçsuz insanı açlıkla sınadınız. Siz hukuku katlettiniz.”

“Rezervleri çarçur ettiler”

Merkez Bankası rezervlerinin satılmasına da değinen Babacan, “Önce kuru yükselttiler, sonra da kuru kontrol etmek için Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini harcadılar. Bu milletin alın teriyle birikmiş rezervleri çarçur ettiler. Merkez Bankası’nın döviz pozisyonunu eksi 45 milyar dolara düşürdüler. Tüm bu süreci de gizli saklı yürüttüler. Sata sata tükettikleri dövizleri ne zaman, hangi kurdan, nasıl bir yöntemle sattıklarını da açıklamıyorlar” eleştirisi getirdi.

İktidar partisinin ekonomi yönetiminin başarısına kanıt olarak Merkez Bankası’nın çok kâr etmesini gösterdiğini dikkat çeken Babacan, “Bakkal çırağı bunlara güler geçer. Merkez Bankası nasıl kâr eder? Para üretir, piyasaya verdiği borç üzerinden faiz alır. Rezervindeki dövizi satar, alış satış fiyat farkından kâr eder. Yani Merkez Bankası’nın ettiği kâr, vatandaşlarımızın ödediği faizdir. Biz milletimizden çok faiz aldık diyorlar. Kârın bir kısmı da 130 milyar dolarlık rezerv satışından geldi. Hazırdaki dövizi satıp kâr diye övünmek hangi akla hizmet? Tam bir mirasyedi zihniyeti. Babasından kalan mirası satıp, eline geçen parayı çevresine ‘Çok para kazandım’ diye göstermeye benzer. Merkez Bankası’nın kârı milletin ödediği faiz ve mirasyedilerin sattığı dövizden ibarettir” diye konuştu.