Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, elektrik, doğalgaz ve akaryakıta yapılan zamlar konusunda "Bu sene atacağımız başka bir adım yok. Gelecek sene küçük küçük birkaç adım olabilir farklı konularda" dedi. Babacan, çekte hapis cezasının kalkmasıyla 220 bin kişinin hapse girmekten kurtulduğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, NTV canlı yayınında Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı.
Emeklilik yaşıyla ilgili tartışmalara değinen Babacan "Sosyal güvenlik meselesi çok önemli bir konu. Emekli sayısı 10 milyonu aştı. Ciddi bir bütçe yüküyle karşı karşıyayız. Sosyal güvenlik reformu açıklarımızı kontrol altında tuttu. Sosyal güvenlik açıkları nasıl azaltılabilir, bununla ilgili kurumlarımız teknik hazırlıklar yapıyor. Bugün itibariyle bu konuda bir kararımız yok. Sağlık alanında önemli adımlar attık. Yüksek hizmet kalitesini sağlayan bir yapıyı koyduk. İlaç fiyatları çok düştü. Üç dört yıl önce 40-50 liraya satılan ilaç 8-10 liraya düştü" dedi.
Suriye'yle ilgili ödenek artışı hakkında konuşan Babacan, "Ödenek artışında bütçenin dengesini değiştirecek bir artış yapılmadı. 2012, terör olaylarının çok olduğu bir yıl. Güvenlik birimlerimizin de yeniden yapılanması söz konusu. Gereksiz yere harcama görmüyoruz, böyle bir şey söz konusu değil" diye konuştu.
Suriyeli sığınmacıların sayısının 100 bini geçtiğini hatırlatan Babacan, harcanan paranın 380 milyon lirayı geçtiğini ifade etti.
Babacan son 3 yılın zirvesine çıkan karşılıksız çeklerle ilgili olarak şunları söyledi: "Biz bunları ay ay, yakından takip ediyoruz. Çeklerle ilgili düzenleme dünya uygulamalarına paralel hale gelme mecburiyetinden kaynaklandı. Bu ortaçağdan kalan bir ceza methodu. Eğer biz çekteki hapis cezasını kaldırmasaydık hapse gireceklerin sayısı 220 bindi. Çeke hapis cezası yanlış bir şey. Çekte hapis cezasının kalkmasının son derece sınırlı olacağı kanaatine vardık. Kriz öncesi yıllarda dönen çeklerin oranı ortalama yüzde 5 civarında. 2009'da bu yüzde 6.83'e çıktı. 2010 ve 2011'de yüzde 3.46 ve 2.91. İlk 9 ayın ortalaması yüzde 4.36. Kriz öncesi ortalam yüzde 5 civarındayken, hapis cezasının kalkmasına rağmen yüzde 4.36. Çek kullanım miktarı geçen yıla göre daha yüksek. Dönen çek miktarı arttı ama kullanılan miktar da arttı. Hapis cezası kalkmasına rağmen yüzde 4.36 büyük başarıdır. Ödenen ve ödenmeyen çeklerle ilgili bir sicil sistemi kurduk. Bütün ödeme kayıtlarının tek merkezden görüleceği sistemi kurduk. Bunu bankalara açtık. Yarın bir toplantı yapacağız ve bu sistemi nasıl geniş kitlelere kullandırabileceğimizi konuşacağız."
Bireysel emeklilikle ilgili yasal düzenlemeyi yaptıklarını kaydeden Babacan, "Şirketlerde sermayeyi teşvik eden adımlar attık. Önümüzdeki birkaç yılda şirketlerde sermayeyi dağıtmayıp, şirkette tutmayla ilgili bazı adımlarımız olacak. DASK yasamızı yeniledik. Deprem sigortası yaptıranların oranı hızla artıyor. Sigortacılıkla ilgili bazı yeni düzenlemeler yapacağız. Tasarruf oranı bir puan arttığında, cari açık bir puan düşüyor" dedi.
"Yeni zam olacak mı" sorusunu yanıtlayan Babacan şunları söyledi:
"2013-14-15'le ilgili ihtiyatlı bir çerçeve çizdik. Programın iç mekaniğine bakınca olası risklerden azami şekilde korunaklı yapı var. Gelecek yılın büyümesine yüzde 4 dedik ama ihtiyatlı bir rakam. İhracat büyük ihtimalle bu yıl 150 milyar doları geçecek. Büyük sapmalar beklemiyorum. AB'de komple bir çöküş olursa bambaşka bir konu olur. Senaryomuz üç yıl boyunca yerlerinde sayacağı yönünde.
Sigarada kararname gereği bir vergi ayarlaması geliyor. Vergi ayarlamaları konusunda bütçe dengeleri var, bir yandan enflasyon kaygımız var. Niye sigara şimdi değil de sonra, hepsinin analizi yapıldı. Bu sene atacağımız başka bir adım yok. Gelecek sene küçük küçük birkaç adım olabilir farklı konularda. Sigara ve tütün ürünleri dışında küçük adımlar olabilir."
Seçim ekonomisi polemiğine değinen Babacan, "Seçim döneminde en çok dikkat etmemiz gereken konu istikrarı korumak. Seçime özel bir ekonomi politikası uygulamadık. Mali disiplinin özünden asla ayrılmadık. İstikrara zarar verici bir adım atmadık" dedi.
Babacan, "Kredi notunda artış bekliyor musunuz" sorusuna şu yanıtı verdi: "Not artınca onu kullanmak, düşünce kuruluşların tepesine binmek... Türkiye'nin hak ettiği pozisyonu kendilerine anlatıyoruz. Krizden sonra derecelendirme kuruluşları not artırımında muhafazakar konuma geldi. Not düşürmede hızlılar, not artırmada ürkekler. Bizim için daha önemlisi yatırımcıların verdiği not. Türkiye artık yatırım yapılabilir bir ülkedir. Yatırımcılar çoktan notunu vermiş."
Özelleştirme uygulamaları hakkında bilgi veren Babacan şöyle konuştu: "Vakıfbank'ın ikincil halka arzını düşünmüyoruz. Önceliğimiz Halkbank'ta süreci tamamlamak. Piyasa şartları uygun olduğunda Vakıfbank'ta ikincil halka arz gündemde olacak, bugün için düşünmüyoruz. Elektrik dağıtım ve üretiminin özelleşmesi bizim için çok önemli. Fiili uygulamada planların çok gerisinde kaldık. Milli Piyango da gündemimizde."