DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Van İl Kongresine katılmak için kente gitti. Babacan, güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınarak helikoptere bindirilen ve "helikopterden düştü" denilerek hastaneye yatırıldıktan sonra hayatını kaybeden Servet Turgut'un ailesine taziye ziyaretinde bulunurken, Osman Şiban'ı da telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Kongredeki konuşmasında Şiban ve Turgut'u hatırlatan Babacan, "Bugünkü iktidar, işkenceye sıfır tolerans ilkesiyle çıktığı yolda işkenceciye sıfır ceza noktasına vardı. Bakın, polis karakolunda çekilen işkence fotoğraflarının ayan beyan servis edildiği bir ülke olduk. İşkence, adeta bir ceza politikası haline dönüştü" dedi.
Babacan, partisinin 1. Olağan Van İl Kongresi'nde konuştu. "Son yıllarda Van'dan gelen işkence görüntüleri hepimizi derinden yaraladı" diyen Babacan, sözlerini "Üç sene önce mantar toplayan köylüler gözaltına alındı, köylülere işkence yapıldı. Ama gerçek ortaya çıktı. İşkence yaptıkları insanlar, mantar toplamaya giden köylülermiş. Peki özür dileyen oldu mu? Bu hatayı yapanlardan hesap soran oldu mu? Bu gariban insanlara işkence yapanlara göstermelik bir dava açtılar. Birinci derece mahkemesi, yargılanan sanık hakkında beraat kararı verdi. Bu kararı veren hakimler kimden güç alıyorlar? Peki o işkenceyi yapanlar kimden güç alıyorlar?" ifadeleriyle sürdürdü.
20 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını yitiren Servet Turgut'un (64) evini ziyaret ettiklerini söyleyen Babacan, "Eşini, altı kızını, bir oğlunu gördük. Baş sağlığı diledik. Aile gerçekten perişan. Mersin'de bulunan Osman Şiban'ı telefonla aradık, ona ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Son derece üzgünüz" dedi.
Babacan, konuya ilişkin açıklamasına şöyle devam etti:
"Buradan hükümete sesleniyorum. Bugünlerde hukuk reformundan bahsediyorsunuz, 'İnsan Hakları Eylem Planı' diyorsunuz. Açık çağrı yapıyorum: Haydi, hukuk devletinin gereğini yapın. Servet Turgut ve Osman Şiban'a yapılanları açığa çıkarın, sorumluları yargılayın. 64 yaşındaki bir insanın ölümünü her yönüyle açıklığa kavuşturmak zorundasınız. Gereğini yapmazsanız, bu millet sizi 'ülkeye işkenceyi geri getiren iktidar' olarak hatırlayacak."