DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, fahiş fiyatlarla mücadele edeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'a, "Sayın Erdoğan ‘fahiş etiketlerle mücadele edeceğim’ diyor. Oysa fahiş fiyatların sorumlusunu görmek için aynaya baksa yetece" diye yanıt verdi.
DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Ankara’da partisinin Haymana ilçe kongresinde konuştu.
Babacan, “Sayın Erdoğan sorunlarla mücadelede evlere şenlik bir formül geliştirdi. ‘Suçu, günahı hep başkalarına yıkma’ formülü. Sayın Erdoğan ‘fahiş etiketlerle mücadele edeceğim’ diyor. Oysa fahiş fiyatların sorumlusunu görmek için aynaya baksa yetecek. Döviz kuru arttığında illa ki mazot, elektrik, ilaç, gübre artıyor." ifadesini kullandı.
“Sayın Erdoğan’ın ekonomi yönetimi tüm dengeleri bozduğu için her şeye zam geliyor. Maliyetten etiket fiyatına kadar her şey artıyor. Bu krizden çıkışın yolu belli. Hem maliyetleri hem de fiyatları aşağı çekmenin yolu belli: Çözüm hem sistemin hem iktidarın değişmesinde. Bu iktidar değişmedikçe bu sorunlar çözülmeyecek. Sayın Erdoğan’la ve krizlerin ortağı sayın Bahçeli müsait bir yerde inecekler. Bakın görün o zaman ekonomi nasıl da rahatlıyor.”
“Geçen hafta zincir marketleri hedefe koydu, o da olmadı. Şimdi ‘Ben market açıyorum, meyve sebze ben satacağım’ dedi. Bin tane yeni market açacaklarını söylüyor. Bu kadar piyasaya müdahale edilirse, bu ülkede girişimci, yatırımcı olur mu? Türkiye’de on binlerce mahalle var. Hangi birine kaç tane market açacaksın da bunların fiyatını kontrol edeceksin? Görüyoruz olmuyor. Olan da gidiyor. Kendi vatandaşımız bile parasını ülke dışına çıkarıyor. Üstelik Sayın Erdoğan’a göre ortada ekonomik kriz de yok. Krizi inkâr ediyorsun da niye marketçiliğe soyunuyorsun?”
“’Akraba bakan’ın bir projesi vardı. 2019 yılında, seçimlere yakın, tanzim satış noktaları belirlemişlerdi. Belli ki ‘akraba bakan’ın fikirleri hâlâ ortalarda. O mağazaların üstüne de koca koca ‘Enflasyonla topyekûn mücadele’ yazmışlardı. Ne oldu? Sonuç kocaman bir sıfır. Şu anda yapmaya çalıştıklarının da sonucu sıfır olacak. Sayın Cumhurbaşkanı açtığı marketlerden alışveriş etti. Sosyal medyada gençler aynı alışveriş sepetini başka marketlerden alsaydık kaça mâl ederdik diye hesap etmişler. Üç aşağı beş yukarı aynı, hatta daha ucuza satanlar var. Artık eskisi gibi halkın içine çıkmadığı için gerçek bakkaldan, manavdan, pazardan alışveriş etmediği için memleketin gerçeklerini tanımıyor.”
Babacan, DEVA Partisi’nin önceki gün (4 Ekim) açıkladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisinde yer alan ilkelerini şöyle anlattı:
“Bu ucube sistemin tüm enkazını, kısa sürede temizleyip, hukukun üstünlüğüne dayalı yepyeni bir sistem inşa edeceğiz. Taraflı cumhurbaşkanlığı sisteminin önemsizleştirdiği Gazi Meclisimizi güçlendireceğiz. Türk, Kürt, Sünni, Alevi hiç fark etmez. Yaşam tarzı, cinsiyeti, sosyal statüsü hiç fark etmez. Temel hak ve özgürlükleri herkes için güvenceye alacağız. Demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla yaşatacağız. İstikrarlı bir yönetim sağlamak amacıyla, cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlardan oluşan bir yürütme organı oluşturacağız. Yasama, yürütme ve yargı her biri ayrı ayrı güçlenecek. Ekonomik kurumlarımızın bağımsızlığının güvencesi olacağız. Tüm sorunlarımızı demokrasimizi ayağa kaldırarak çözeceğiz.”
“Hükûmete sorsanız, tarımda her şey güllük gülistanlık. ‘Toplumda eğer kayırılan bir kesim varsa çiftçi kesimidir’ diyorlar. Çiftçimiz, çok sayıda ürünün ithalatında gümrük vergisinin sıfırlanmasıyla mı kayırılıyor? Bazı müteahhitlerin borç faizleri, vergi borçları silinirken, çiftçinin borcu 6 ay süreyle ve faiz eklenerek ertelenince mi çiftçi kayırılıyor? 2019’da ödenmesi gereken desteklerin 2020’de ödenmesi midir çiftçiyi kayırma? 2021-2022 sezonu yaklaşırken üreticinin hâlâ desteği bilmemesi mi kayırılmak? Üreticinin, ürününü maliyetinin altında satmak zorunda kalması mı kayırmak? Pek çok ürünün tarlada kalması, tarladan toplama maliyetinin satış fiyatının üstünde olması mı çiftçiyi kayırıyor?”
“Çiftçinin üreteceği ürüne vereceğimiz destekleri üretim yapılan yıl açıklayacağız ve aynı yıl içinde ödeyeceğiz. Tarımsal kredilerin geri ödeme zamanını ve taksitlerini hasat dönemine göre belirleyeceğiz. Çiftçilerimizin kredi borçlarını en az 2 yıl ödemesiz olmak üzere faizsiz erteleyeceğiz. İktidarımızın ilk 5 yılında, sulama yatırımlarını tüm Türkiye’de tamamlayacağız.”