'Babacan kapıyı gösterdi'

Babacan'ın Azerbaycanlı bürokrata Ermeni yetkililerin önünde "kaba davrandığı" iddia edildi. Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) toplantısı için Ermenistan'ın başkenti Erivan'a giden Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Mahmud Memmedguliyev'e karşı Ermeni yetkililerin önünde "kaba davrandığı" iddia edildi. İddiayı ortaya atan Ermeni “Panarama.am" internet sitesinin Ermenistan Dışişleri Bakanlığı'ndaki kaynaklara dayanarak yayınladığı habere, Azeri “Yeni Müsavat" gazetesi de bugünkü sayısında yer verdi. Ermeni ve Azeri basınında yer alan olay iddialara göre şöyle cereyan etti: "KEİ toplantısından sonra Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan tarafından kabul edilen konuk dışişleri bakanları görüşmeden sonra dışarı çıktı. Bakanlar ayrılırken, Türkiye Dışişleri Bakanı Babacan, Ermeni Cumhurbaşkanı'nın makam odası önünde Sarkisyan'la ikili görüşme için beklemeye devam etti. Bu sırada Azerbaycan Dışişleri Bakanı Mahmud Memmedguliyev, Babacan'a yaklaşarak kulağına bir şeyler fısıldamaya başladı. Bunun üzerine Ermeni protokol görevlileri iki bakandan ayrılmaları yönünde talepte bulundu. Ancak Azeri bakan yardımcısı ikazlara aldırmadan konuşmaya devam edince Ali Babacan, kendisine sert bir şekilde hitap ederek dışarı çıkması için kapıyı gösterdi. Beklemediği karşılık üzerine şaşkın duruma düşen ve morali bozulan Azerbaycanlı bakan yardımcısı sinirli bir şekilde oradan ayrılarak çıkış kapısı yerine tuvalet kapısından içeri girdi. İddiaya göre Azeri bakan yardımcısının komik duruma düşmesi karşısında, Ali Babacan olayı seyreden Ermeni yetkililerle birlikte gülüştü. Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın koruma görevlileri daha sonra Memmedguliyev'e yakınlaşarak çıkış kapısını gösterdiler." Müsavat gazetesi, rezalet diye nitelendirdiği olayda aslında Azeri bakan yardımcısına kabalık yaparak kapıyı göstermesiyle Babacan'ın zor duruma düştüğünü belirterek bunun Türkiye iktidarının hangi yaklaşım içinde olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu öne sürdü. Gazete, diplomatik skandalı ziyareti izleyen bir Türk gazeteciye de doğrulattıklarını ve Türk Dışişleri'nin de olayın yazılmaması için gazetecilerden ricada bulunduğunu ileri sürdü.