T24- Devlet Bakanı Ali Babacan, 31 Mart 2010 tarihinde açıklanan milli gelir verilerine bakıldığı zaman, Türkiye ekonomisinin resesyondan çıktığının rahatlıkla söylenebileceğini belirtti. Babacan, bir televizyon programında, Orta Vadeli Programda geçen yılın tümü için ekonomik daralmanın yüzde 6 olarak öngörüldüğünü, fakat Ekim, Kasım ve Aralık aylarında ekonomide beklenenden çok daha iyi bir toparlanma meydana geldiğini ve böylece daralmanın yüzde 4,7'de kaldığını söyledi. ''Büyüme hareketlerinin stoklara bağlı olduğu söyleniyor, buna ne dersiniz?'' şeklindeki soru üzerine Babacan, ''Stok konusu kuşkusuz önemlidir. Fakat eğer sanayicimiz, ihracatçımız stoğa üretim yapmaya başladıysa bu da zaten geleceğe yönelik beklentilerin iyileşmesiyle direkt ilgidir'' diye konuştu. Babacan, Mart ayı sonu itibariyle Üretici Güven Endeksi'nin 110'a çıktığını da belirten ve bu göstergenin önümüzdeki dönemle ilgili büyümenin en önemli göstergesi olduğunu ifade etti. Bu yılın ilk çeyreğinde çift haneli bir büyüme rakamını bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine Ali Babacan, geçen yılın ilk çeyreğinde ekonomik daralmanın yüzde 14,5 olduğunu hatırlattı ve böylesine bir baz etkisinden sonra iki haneli büyümenin birinci çeyrekte sürpriz olmadığını kaydetti. Merkez Bankası'nın kriz dönemi boyunca çok başarılı bir performans ortaya koyduğunu ve zamanında gerekli tedbirleri aldığını belirtirken, ''Merkez Bankamızın temel önceliği fiyat istikrarıdır, ama bu öncelikle çelişmemek suretiyle istihdamı, büyümeyi de Merkez Bankamız gözetir'' dedi. Bu sene de 2008 yılı ihracat rakamlarının yakalanamayacağını belirten Babacan, şöyle konuştu: ''2010 yılında ihracatta 2008 rakamlarına, 132 milyar dolar rakamına ulaşamayacağız. Çünkü Avrupa çok vahim bir durumda. Burada işsizlik oranları çok hızlı yükselmeye devam ediyor. Avrupa bankalarıyla alakalı sorunlar hala çözülmüş değil. Çünkü batacak bankalara siz kamu kaynağı aktarıyorsunuz, zorla ayakta tutuyorsunuz, ama bu bankaların daha sonraki dönemlerde ne yapacaklarıyla ilgili ciddi soru işaretleri var. Bilançolarındaki problemlerin daha yarısını zarar yazmışlar, yarısını zarar yazmamış durumdalar.'' Merkez Bankası'nın kriz dönemi boyunca çok başarılı bir performans ortaya koyduğunu ve zamanında gerekli tedbirleri aldığını belirtirken, ''Merkez Bankamızın temel önceliği fiyat istikrarıdır, ama bu öncelikle çelişmemek suretiyle istihdamı, büyümeyi de Merkez Bankamız gözetir'' dedi. Önümüzdeki Mayıs ayında IMF heyetinin Türkiye'ye geleceği hatırlatılarak, ''Yeni bir stand by gündeme gelebilir mi?'' sorusu üzerine Babacan, IMF heyetinin 12-13 Mayıs gibi Türkiye'ye gelerek çalışmalara başlayacağını ve çalışmaların sadece 4'üncü madde çerçevesinde yapılacak bir gözden geçirme çalışması olacağını vurguladı. Babacan, ''İki hafta kadar sürecek ve iki haftalık süre içerisinde her üye ülke ne yapıyorsa Türkiye de IMF'ye bir üye ülke olarak bu çalışmaları yapacak. Bunun ötesinde bir plan, bugün itibariyle yok. Zaten şu an itibariyle baktığımızda Türkiye'nin buna ihtiyacı yok'' dedi.