DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye'nin daha önceden başardığını, yeniden başaracağını söyleyerek, "Türk ekonomisinden asla ümidinizi kesmeyin" mesajı verdi.
Dünya gazetesine konuşan Babacan, parti ilk kurulduğu dönemde kendisine yöneltilen "çözüme nereden başlayacaksınız" sorusuna "Özgürlüklerden" diye cevap verdiğini anımsatırken, "Bu ülkede genç işsizlik sorunu var, bu ülkede beyin göçü var. STK'ların bunları konuşabiliyor olması lazım. Ancak konuşamıyorlar. Teşhisi koymadan tedavi aşamasına geçemiyorsunuz" şeklinde konuştu.
Babacan, "Bu seferki kriz öncekilerden farklı. Birincisi vatandaşlar gördüklerinden geriye düştüler, ikincisi 'hep bu böyle gidecek' hissiyatı var. Ama hatırlatalım 20 bankanın battığı, milli gelirinin yüzde 70'inin borçlandığı bir ülkeyi aldık, gerçekten ekonomisiyle demokrasisiyle çok saygın bir yere taşıdık" açıklamalarını yaptı.
Babacan, "Tüm uluslararası toplantılarda Türkiye parlayan bir yıldızdı" diyerek şunları kaydetti:
"Bunu başarmış bir ülkenin karamsar olmak için hiçbir nedeni yok. Çok çabuk toparlarız. Bu likidite koşulları birkaç yıl daha böyle devam etsin, oluk oluk para gelir. Bazen ne diyorlar 2002- 2004'te dünyada para boldu da onun için toparladılar… Değil, rakamlar ortada. O gün Amerikan Merkez Bankası'nın bilanço büyüklüğü 800 milyar dolar, faiz yüzde 4.5. Şimdi Fed'in bilançosu 7 trilyon dolar, faiz 0 ila bir arasında. İnsanlar artık faiz değil varlık peşinde. 'Türkiye'de büyük bir ümit var. Artık Türkiye yeniden ayağa kalktı' hissiyatını oluşturalım, oluk oluk sermaye akar. Bırakın borcu, sermaye akar. Türkiye'den asla ümidinizi kesmeyin. Daha önce başardı yeniden başarır. Tek ihtiyaç dürüst ve işin ehli kadroların işin başında olması. Sonrası gelir."
Babacan'ın öne çıkan açıklamalarından satır başları şöyle:
"Faiz elbette daha düşük seviyede olabilirdi ama merkez bankalarının kur ya da faiz ile ilgili yaptıkları, hükümetlere sadece bir fırsat penceresi açar. O dönemde de hükümetlerin doğruları yapması lazım. Yoksa merkez bankası sadece bir faiz enstrümanıyla ülkenin bütün sorunlarını çözemez ki."
"Bir de 128 milyar dolar konusu var. 128 milyar dolar deniliyor ama biz onu 130 milyar dolar olarak hesap ediyoruz. Ocak 2019'la Eylül 2020 arasındaki 21 aylık döneme bakıyoruz. Diğer partiler zaman aralığına farklı bakıyor. Hatırlatalım sadece 3 bankanın 2020'de kambiyo zararı 17 milyar lira. Bu kambiyo zararının ne kadarı MB'nin dövizlerinin kamu bankalarının piyasalara satışından dolayı bilmiyoruz. 2017 Şubat protokolü diyorlar, halbuki Kasım 2018'de bu protokole ekleme yapılıyor. Tamamen hukuki diyorlar. Dolar yok TL var diyorlar. İyi de MB istese zaten TL basar."
"Büyümede de baz etkisini göreceğiz. Geçen yıl ikinci çeyrekte fabrikalar kapanmıştı, ülke durmuştu. 2020'de 1.8 büyüme açıklandı. 3-4 puan stok artışından konuldu. Stok artışı hesaplaması çok kolay bir iş değil. Ömrünü bu işlere veren arkadaşlarımız İbrahim Çanakçı, Birol Aydemir, akıl erdiremiyorlar bu işe. Çünkü çalışanların sayısı düşmüş, çalışıyoruz diyenlerin de ortalama saati düşmüş. İstihdam azalıyor, saat düşüyor ama büyüme var. Burada ciddi bir soru işareti var. Şimdi ikinci çeyrekte ülke 7-8 büyüdü diye açıklasınlar, bakalım vatandaşın tepkisi ne olacak. Reel olarak geliri artan bir vatandaş kitlesi yok."
"ABD Başkanı Joe Biden'ın, iç politika kaygılarıyla tek yanlı bir tarih okumasına dayanan 'soykırım' ifadesini kullanmasını güçlü bir biçimde kınıyoruz… Türkiye'nin her geçen gün uluslararası alanda maalesef küçük düşürüldüğü yeni bir olayla karşılaşıyoruz. Bunun nedeni iç ve dış politikada kötü yönetim, zayıflayan ekonomimiz ve gücümüzdür."
"Cumhurbaşkanı bir 2014'te seçildi bir de 2018'de seçildi. Hukukçular ekseriyetle "Cumhurbaşkanı'nın iki dönemi doluyor" diyor. Cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklar "2017'de sistem değişti, kilometre sıfırlandı, bu birinci dönemi" diyorlar. Bu YSK'ya gitse sonucun ne olacağı malum. Eğer Cumhurbaşkanı'nın 2'nci dönemi ise bir daha aday olamıyor. Ama erken seçime giderse ve Meclis seçime götürse, tekrar aday olabiliyor. Beklentimiz, normal zamanından birkaç ay önce erken seçim. Bir de sonbaharda seçim yapmak AK Parti'ye yarıyor. 2022'nin sonbaharında bekliyoruz."
"Ankara'da mutfak ekibimiz Türkiye'nin yarınları için çalışıyor. Bunlardan en önemlisi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem… Geçen yıl mayıs ayında partiyi kurduktan bir ay sonra start verdik. 74 maddelik Anayasa teklifimizi hazırladık."
"Bir bankacı arkadaşla konuşuyorduk. Lüks otellerin lobileri İsviçreli private banking 'özel bankacılık' yapanlarla dolu. Servet yönetimi dediğimiz bu şeyin limiti İsviçreli bankalar için 20 milyon dolarlar değerindeydi. Şu anda 500 bin dolarlara kadar düşmüş Türkiye için. Çünkü insanlar bir şekilde buradaki kaynaklarını daha güvenli olduğunu düşündükleri yerlerde kullanmak için çalışma yapıyorlar. Ülkede kiralık kasa kuyruğu var. Bankalarda kiralık kasa bulunmuyor. Kripto para konusu neden Türkiye'de bu şekilde… Çünkü insanlar elektronik ortamda dokunamadıkları bir değere güvendiler, belki daha fazla para kazanırım diye. Güven her şeyin başı. Hukuk, yargı, sözleşme hukukunun, mülkiyet hukukunun işliyor olması lazım."