Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İngiliz ITV televizyon kanalının "ITV Tonight" programında yayımlanan ve Türkiye'deki iki ayrı çocuk yurdunda yapıldığı öne sürülen gizli çekimlerle ilgili olarak, "Türk hükümeti olarak ITV'de yayımlanan programın hazırlanmasıyla ilgili sergilenen yaklaşımdan büyük üzüntü duyduk" dedi. Babacan, 5 günlük AB turunun son durağı Londra'da bu sabah İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband ile iki buçuk saatten fazla süren bir görüşme yaptı. İki bakan, heyetlerinin de katıldığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
İngiliz Bakan: Türkiye ile aramız iyiMiliband, Türkiye ile İngiltere arasındaki ilişkilerin "mükemmel" olduğunu vurguladı, iki ülke arasındaki eğitimsel, kültürel, ekonomik ve siyasi bağların güçlendirildiğini kaydetti. Görüşme sırasında ITV'nin dün akşam Türkiye'deki çocuk yurtlarıyla ilgili olarak yayımladığı programın da ele alındığını belirten Miliband, Babacan'ın, Türk hükümetinin bütün çocuklarına verdiği güçlü desteği görüşme sırasında da vurguladığını ifade etti. Miliband, ITV'nin yayımladığı programın "bağımsız bir televizyon yayımı" olduğunu ve York Düşesi Sarah Ferguson'ın da "bağımsız bir kişilik" olduğunu hatırlattı.
Utandıran görüntüler yayınlandı Düşes'i İngiltere de eleştirdiBabacan: Onlar zihinsel engelli çocuklarAli Babacan da, bu konuda Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun geniş ve kapsamlı bir soruşturma başlattığını ve iddiaların detaylı olarak incelendiğini belirterek, "Bu konudaki hiçbir yanlış uygulama tolere edilemez,edilmeyecektir" dedi. Soruşturma sonucunda, iddiaların doğruluğu kanıtlanır ve sorumlular tespit edilirse bunun da üzerine gidileceğini vurgulayan Ali Babacan, iddialara konu edilen yerlerin sıradan yurtlar olmadığını, zihinsel engelli çocukların bakıldığı yerler olduğunu kaydetti. "Tabii ki, kimse için zihinsel engelli küçük çocukların görüntülerini izlemek kolay değil. Tabii ki bunlar yürek burkan, acı görüntüler. Bu Türkiye'de de İngiltere'de de özellikle bu tür zihinsel engelli çocukların anne babaları için son derece üzücü manzaralar" diyen Babacan, Türkiye'nin insan hakları ile ilgili pek çok uluslararası anlaşmaya imza koymuş bir ülke olduğunu, bu anlaşmalar arasında çocuk hakları konvansiyonunun da yer aldığını hatırlattı. Bu merkezlerin rutin olarak resmi ve hükümet dışı uluslararası örgütler tarafından denetime tabi tutulduklarını ifade eden Babacan, pek çok denetim yapma yetkisine sahip uluslararası organizasyonun daha önceden bildirimde bulunmaksızın, bu merkezleri ziyaret edebildiğini, bu merkezlerin bu tür kuruluşların yaptıkları her türlü denetime sonuna kadar açık olduğunu söyledi.
İngiliz TV kanallarına ve Düşes'e davet Bakan Babacan, bir yandan da Türkiye'nin bu tür merkezleri devamlı olarak yenilediğini ve bunların en yüksek standarda ulaştırılmaya çalışıldığını ifade etti. Ali Babacan, problemleri göz ardı etmediklerini, çözüm için son derece sıkı bir çalışma yaptıklarını söyledi. Babacan, Türkiye'deki engelli kimsesiz çocukların bakımı için 18 yeni kurumun yapımının sürdürüldüğünü kaydetti. "Türk hükümeti olarak ITV'de yayımlanan programın hazırlanmasıyla ilgili sergilenen yaklaşımdan büyük üzüntü duyduk" diyen Babacan, York Düşesi Ferguson'un da yer aldığı gizli çekimlerin, bu çekime konu edilen çocuklar üzerinde yaratabileceği olumsuz etkinin hiç dikkate alınmadığını düşündüklerini bildirdi. "Ancak tabii ki bir yandan hataların düzeltilmesi için hala geç kalınmadığını düşünüyoruz" diyen Babacan, ITV kanalını, İngiltere'deki diğer televizyon kanallarını ve Ferguson'u bu konudaki gelişmeleri görmek üzere Türkiye'ye davet etti.
'Herkesin denetimine açığız'Babacan bir soru üzerine de Türkiye'nin insan ve çocuk hakları konusunda pek çok uluslararası anlaşmaya imza koymuş bir ülke olduğuna dikkat çekerek, Türkiye'deki yurtların yetkili her türlü organizasyonun önceden haber vermeksizin yapacağı ziyarete açık olduğunu belirtti. Babacan, "Bu konuda çok şeffafız, ama burada 'uluslararası yetkili organizasyon' tanımının altını çiziyorum. Bu, denetimin düzgün biçimde yapılması için şarttır" dedi. İddialara konu edilen çocukların zihinsel engelli olduğunu, ancak bu çocukların da "çocuk olmak" gibi hakları bulunduğunu vurgulayan Babacan, şunları kaydetti: "(Denetimler) açık olarak yetkili kurumlar tarafından zaten yapılıyor, ama bunları gizli olarak gizli kamerayla yapmak uygun bir yol değil. Bir televizyon kanalı ya da herhangi birisi bunu popülaritesi için yapabilir, bunu anlarız, ama bunun sonuçları olacaktır. Çocuklarımızın engellerinin ortaya ulu orta serilmemesini bekleme hakları vardır. Çocuklarımızın rahatsızlıklarının bir televizyon programında böyle sergilenmesi Türk halkını incitmiştir. Bunlar Türk çocukları, onlarla ilgili dikkatli olunmasını isteriz."