-Babacan: Gerekli kararlar alınmıyor İSTANBUL (A.A) - 29.09.2011 - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel finans krizine ilişkin olarak, ''Kilit pozisyonda olanların, karar vericilerin çözüm üretmekte zorlandığı, siyasi karar mekanizmalarının iyi çalışmadığı bir dönemden geçiyoruz maalesef...'' dedi. Babacan, İstanbul Finans Zirvesi'nde, ABD'de ve özellikle Avrupa'da ekonomik sorunların çok yoğun bir şekilde yaşandığı ve çözümlerin tartışıldığı bir dönemden geçildiğini belirterek, ''Bir yaz tatili dönemi geçirdik, bu dönem maalesef kararların alınamadığı, adımların atılamadığı bir dönem oldu'' dedi. Babacan, özellikle Avrupa'da sorunların göz göre göre büyüdüğü, bazı konularda geç kalınan bir dönem yaşandığını söyledi. Geçen hafta sonu ABD'de G-20, Dünya Bankası ve IMF toplantıları yapıldığını anımsatan Babacan, Hükümeti temsilen kendisinin de bu toplantılara katıldığını ve pek çok görüşme yaptıklarını anlattı. Babacan, ''Maalesef genelde dünya ekonomisi ile ilgili özellikle Avrupa ile ilgili oldukça olumsuz bir tablo gördüğümü ifade etmek istiyorum. Kilit pozisyonda olanların, karar vericilerin çözüm üretmekte zorlandığı, siyasi karar mekanizmalarının iyi çalışmadığı bir dönemden geçiyoruz maalesef'' dedi. Krizin ilk dönemlerinde problemin ağırlıklı olarak bankalarla ilgili olduğunu anımsatan Babacan, bankalar problem yaşadığında devletlerin, hükümetlerin ''Biz bankaların arkasındayız'' dediklerini söyledi. Böylece krizin ilk safhasındaki sıkıntıların zaman içinde hafifletilmiş gibi göründüğünü, problemlerin ötelendiğini, devletlerin imzasının bir bakıma bankaların imzasının hemen yanında yer almasıyla göreli istikrarın bir süreliğine sağlanabildiğini anlattı. Babacan, ''Ancak bugüne gelindiğinde öyle bir ortamdayız ki devletlerin devletlerin imzası artık eskisi kadar güçlü değil'' dedi. Aynı anda hem bankaların hem de oldukça çok sayıda devletin kredibilitesinin, imzasının sorgulandığı bir dönemde bulunulduğunu ifade eden Babacan, şöyle devam etti: ''Krizin başlangıcının bize sunduğu tablo ile bugünkü tablo arasındaki en önemli fark bu. Artık devlet imzası işi kurtarmak için yeterli değil bugünkü ortamda. 'Devletler sallanmaya başlayınca devletlerin arkasında kimin duracağı, devletlerin sırtını kime dayayacağı' sorusunun cevabı maalesef bugün için yok.'' Avrupa'nın kendi içinde Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) denilen ve 2013'e kadar geçerli olan bir mekanizmayı şu anda geliştirmeye çalıştığını anımsatan Babacan, bunun büyüklüğünün ancak birkaç küçük boyutta ülkenin finansman ihtiyacını karşılayacak bir rakam olduğunun altını çizdi. Bu mekanizmanın durumunun bir bakıma batağa götürmektense sorunları daha ötelemeye yönelik olduğunu belirten Babacan, ''Dikkat ederseniz 'sorunları öteleme' diyorum, çünkü köklü çözüm maalesef göremiyoruz'' dedi. Babacan, Avrupa'daki hiç bir ülkenin ve ABD'nin ekonomik sorunlarının çözülemez olmadığını ifade ederek, "Ancak ne eksik? Güçlü siyasi irade eksik. Korkmadan karar alıp, 'Doğru budur, ben bunu yapacağım' diye ortaya irade koyabilen partiler, hükümetler maalesef söz konusu değil şu anda'' dedi. Her ülkenin kendisi için doğruları yapması gerektiğinin altını çizen Babacan, ama bütün bu adımlar atılırken ülkelerin de birbiriyle iletişim halinde ve koordinasyon içinde bu adımı atıyor olmasının önemine değindi. Babacan, ''öyle bir dönemdeyiz ki, eğer her ülke sadece kendi ulusal perspektifinden bakıp da yürüyüp giderse bunları topladığımızda yine dünya ekonomisi için çok da olumlu bir tablo göremeyiz'' değerlendirmesinde bulundu. Babacan, Ortadoğu'daki gelişmelerin döviz kuruna etkisi konusunda da "Kendi iç piyasalarımızdaki gelişmelerle bölgedeki gelişmeler arasında böyle bir bağ görmüyorum. Son dönemde türkiye piyasasında hareketlenme varsa, bu diğer gelişmekte olan ülkelerle paralel hareketlerdir'' dedi.