Babalar seçiyor, çocukları okuyor İSTANBUL (A.A)

-Babalar seçiyor, çocukları okuyor İSTANBUL (A.A) - 15.11.2011 - Marmara Üniversitesi tarafından yaklaşık 30 bin öğrencinin katılımıyla yapılan ''Üniversite Tercih Anketi'', öğrencilerin hayatlarıyla ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. 14 ilde yapılan ankete göre, öğrencilerin yüzde 54,55'i seçtikleri bölümden memnun değil. Öğrencilerin yüzde 59,9'unun ise babalarının istediği bölümü tercih ettikleri belirlendi. Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Bülent Yılmaz, öğrencilerinin, üniversite sınavından sonra yaptıkları tercihten memnun olup, olmadığını belirlemek için anket çalışması gerçekleştirdiklerini bildirdi. Yılmaz, Kırıkkale, Mersin, Gaziantep, Bursa, Ankara, Yalova Kayseri, Malatya, Konya, Mardin, Diyarbakır, Samsun, Adana ve Edirne olmak üzere 14 ilde yaptıkları anket sonuçlarının düşündürücü olduğunu kaydetti. ''Tercihlerinizi yaparken en çok kimler etkili oldu?'' sorusuna 28 bin öğrencinin cevap verdiğini ifade eden Yılmaz, öğrencilerden yüzde 30'nun ailesi ve yakınlarının, yüzde 8'inin dershane rehberlik biriminin, yüzde 2'sinin okul rehberlik birimi ve öğretmenlerinin, yüzde 58'nin ise tamamen kendi araştırma ve isteğinin ve yüzde 2'sinin ise medyada yazılan popüler mesleklerin tercihlerinde etkili olduğunu kaydetti. Yılmaz, 18 bin gencin cevapladığı ''Tercihlerinizi yaparken bölüm seçimi mi öncelikli oldu, üniversite seçimi mi?'' sorusunda, öğrencilerin yüzde 22,35'i, ''üniversite ve şehir'', yüzde 29,41'i ''bölüm seçimi'' ve yüzde 48,24'ü ''her iki'' kriteri göz önünde bulundurarak tercih yaptığını belirtti. Meslek seçiminde 18 bin öğrencinin yüzde 13,64'ünde annesinin, yüzde 59,9'unda babasının, yüzde 13,64'ünde dershanedeki rehberlik öğretmeninin, yüzde 13,64'ünde ise okuldaki öğretmenlerin etkili olduğunu aktaran Yılmaz, ''Seçtiğiniz meslek sizi tatmin etti mi? Şimdi yine aynı seçimi yapar mıydınız? (18 bin öğrenci cevap verdi) 'Evet, aynı seçimi yapardım' diyenlerin oranı yüzde 45,45, 'Hayır, şimdiki aklım olsaydı, aynı seçimi yapmazdım' diyenlerin oranı yüzde 54,55 çıktı'' diye konuştu. Yılmaz, yaklaşık 18 bin öğrenciye sorulan, ''Kazanç konusunda hiçbir kaygınız olmasaydı, yine aynı mesleği mi seçerdiniz?'' sorusuna, öğrencilerin yüzde 50'sinin, meslek seçiminin kazanç kaygısıyla ilgisi olmadığını, yine aynı mesleği seçeceğini belirttiğini, yüzde 50'sinin ise başka meslek seçeceklerini söylediklerini kaydetti. -''Okullarda meslek tanımına yönelik birimler oluşturulmalı''- İnsanların mutlu bir hayat sürmeleri için, meslek tercihinin çok önemli olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Bülent Yılmaz, şunları söyledi: ''Gerçekten sevdikleri işi yapmaları çok önemlidir. Önümüzdeki 1 yılı ya da 2 yılı düşünmemeleri gerekiyor. Önlerindeki 10 yılda nasıl bir hayat sürmek istiyorlar. Buna, öncelikle karar vermeliler. Ona göre tercihler yapmalılar. Öğrenciler, haklı olarak son sene çok büyük stres yaşıyor. Sonuçta, birkaç saatlik sınavla geleceklerini belirliyorlar. 'Bir üniversiteye gireyim de hangi bölüm olursa olsun' diyorlar. Bu da yaptığı işte mutlu olmamayı gündeme getiriyor. Onun için biz 4 yıllık lise döneminde okullarda meslek tanıtım birimi kurulmasını tavsiye ediyoruz. Önemli olan bu. Çocuk, dış ticaret, uluslararası ilişkiler veya diğer mesleklerin ne yaptığını, çalışma şartlarının ne olduğunu, istihdam alanının ne olduğunu 4. sınıfa geldiğinde her yönüyle bilmeli. Sevmediği bir bölümü okuyan öğrenciler, mutlu bir üniversite hayatı da geçiremiyorlar'' Okuldaki rehber öğretmenlerinin, öğrencilerin meslek seçiminde çok etkili olmadığının tespit ettiklerini kaydeden Yılmaz, ''Çünkü okuldaki rehberlik daha çok çocukların sosyal ve psikolojik sorunlarıyla ilgili. Okullarda meslek tanımına yönelik bir birim oluşturulmalı. Biraz da rehber öğretmenleri, öğrencilere gereken bilgileri vermeliler. Meslek tanıtım birimlerinde, o yörenin yaptığı meslekte kendini kanıtlamış insanlar konuşmalı. Örneğin bir avukat gelip, mesleğinin farklı yönlerini, zorluklarını, bilinmeyen yönlerini anlatmalı'' ifadelerini kullandı. Türkiye'nin, ataerkil bir toplum olduğunu dile getiren Yılmaz, ''Ailenin ekonomik gücünü tamamen baba üstlendiği için, çocuk yüzde 80 babayı örnek alıyor. Babanın baskınlığı, her zaman hissedilir. Aileler, çocuklarıyla özellikle ortaokul döneminde zaman geçirmeliler. Çocukların kabiliyetleri doğrultusunda, mutlu olabilecekleri tercihi yapmalarını sağlamaları gerekiyor. Aileler ve çocuklar branş seçiminde çok fazla bilgili olmadıkları için, yanlış tercihler yapabiliyorlar. Çocuklarımıza her duyguyu özgür ifade etme şansı vermemiz lazım. Ortaokuldan itibaren, mesleklerle ilgili bilgileri önüne sunmak lazım'' şeklinde konuştu.