Babası, 11 yaşındaki Rabia Naz'ın nasıl öldüğünü sormaya devam ediyor

Babası, 11 yaşındaki Rabia Naz'ın nasıl öldüğünü sormaya devam ediyor

T24 İstanbul

Giresun’un Eynesil ilçesinde, 12 Nisan 2018 günü evinin önünde yaralı şekilde bulunan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın babası Şaban Vatan, İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında kızının ölümüne yönelik soruşturmaya dair tutarsızlıklara dikkat çekerek, yetkililerden adalet talebinde bulundu.

Kızının ölümü sonrasında olay yerinde görevli olan polis memurlarından birinin, Rabia Naz’ın kayıp okul çantasının bulunmasıyla ilgili yalan beyanda bulunduğunu savunan baba Şaban Vatan, Giresun Eynesil Cumhuriyet Başsavcısı’nın da soruşturma sürecinde görüşmeye gittiğinde kendisini reddettiğini ve taleplere yanıt vermediğini kaydetti.

Olay yeri incelemesi yapılırken görüntü kaydı alınmadığını ve Rabia Naz’ı hastaneye götüren ambulansın önünde yer alan kameradaki görüntülerin de silindiğini belirten baba Vatan, kızının ölümünün kayıtlara ‘intihar’ olarak geçirilmeye çalışıldığını savundu.

İstanbul’daki Taxim Hill otelde bir basın toplantısı düzenleyen Vatan, elindeki Adli Tıp ile otopsi raporunu detaylı bir şekilde gazetecilerle paylaştı. Bu süreçte yaşadığı şüpheleri ve kendisini güvenlik güçlerinin yerine koyarak sürdürdüğü soruşturmada elde ettiği bulguları da paylaşan Vatan, kızının ölümüyle ilgili “Burada tüm insanlığı ilgilendiren bir durum var. Üç önemli noktadan bahsedebiliriz; bir kız çocuğunun cinayeti, bunu kapatmak için kurgulanan senaryolar ve bu senaryoların içinde aileye uygulananlar” ifadelerini kullandı.

"Bu çocuğa intihar mührü vurmaya, annesini de mahkûm etmeye çalıştılar”

Savcının, öldüğü sırada çantasında bulunan bir kitap sebebiyle Rabia Naz’ın ölüm sebebini kendilerine intihar olarak söylediğini ve bu sebepten de eşinin kendisini suçladığını kaydeden Vatan, bu yapılanı da ‘kadına şiddet’ olarak nitelendirdi ve şöyle devam etti:

“Ben yurtdışında olsaydım, ailemin yanında olmasaydım da sonra gelseydim; eve döndüğümde bana anlatılanlarla ben eşime saldırırdım. Ama ben eşimi de tanıyorum, çocuğumu da tanıyorum. Ben hep nasıl düşmüştür diye düşündüm, asla intihar olarak da düşünmedim. Benim Rabia Nazım intihar edecek bir çocuk değildir. Bu çocuğa intihar mührü vurmaya, annesini de mahkûm etmeye çalıştılar.”

Baba Vatan, basın açıklamasında şu ihmaller ve iddiaları dile getirerek yetkililer ile siyasilerden konunun takipçisi olmalarını talep etti:

  • Olay sırasında kayıp olan okul çantası, saatler sonra evin terasında ailenin yakınları tarafından bulundu. Terasa son girenler polis memurlarıydı. Çantanın bulunmasının ardından olay yerine gelen bir polis memuru, ifadesinde çantayı kendisinin bulduğunu söyledi.
  • Rabia Naz bulunduğunda sol ayak bileğinde bir kesik vardı. Daha sonra inceleme yapan doktorlar atar damar kesiği olduğunu belirtti ancak olay yerinde ve Rabia Naz’ın kıyafetlerinde kan yoktu.
  • Olay yeri inceleme sırasında görüntü kaydı alınmadı.
  • Rabia Naz’ı hastaneye götüren ambulansın ön kamerasıyla yapılan çekimler bulunamadı.
  • Arama kararı çıkarılan yakınlardaki bir eve, kararla neredeyse eş zamanlı olara yapı ruhsatı verildi. Uzunca bir süredir ruhsat alamayan ev sahibi, incelemeler için zaman istenmesi karşısında “Hayır hemen yıkmam lazım” cevabını verdi.
  • Vatan ailesi AKP İlçe Başkanlığı önünde bir miting düzenledi. Belediye Başkanı’nın yeğeni olduğu iddia edilen bir kişi, baba Vatan’ı arayarak tehdit etti.

Ne olmuştu?

Giresun'un Eynesil ilçesinde, yaklaşık 6 ay önce evinin önünde yaralı bulunup, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan'ın yüksekten düştüğü öne sürülmüş, ancak Vatan'ın ölümüyle ilgili ailenin çabalarıyla 6 ay sonra hazırlanan Adli Tıp raporunda, ölümün yüksekten düşme değil, 'bedensel travma' sonucu gerçekleştiğine yer verilmişti. 

Baba Şaban Vatan, eylül ayında DHA’ya yaptığı açıklamada kızının cinayete kurban gittiğini belirterek, "Olayın ardından bütün bulguları inceledim. Kızım trafik kazası geçirmiş. Ama geçirdiği trafik kazası ölümü ile sonuçlanacak bir kaza değil. Çarpanlar evimin yanına bırakarak teras kattan intihar etmiş gibi bir hava vermeye çalıştılar. Kızım evimin yanında kan kaybından öldü" demişti. Anne Atika Vatan ise polislerin kendisine kızının intihar ettiğini söylediği belirterek şu açıklamalarda bulunmuştu:

"Kızımın katilleri hala sokaklarda dolaşıyor. Olay zamanı bana çantasını çatıda bulduklarını ve kendisini çatıdan attığını söylediler. O gün yanıma gelmişti ve oyun oynamak için izin vermemiştim. Adli Tıp raporu çıkana kadar her akşam 'kızım benim yüzümden mi, bana kızdığı için mi böyle yaptı' diye düşündüm. Çünkü polisler bana 'çocuğunuz psikolojik bunalıma girdi. Okuduğu kitaplar, psikolojiyi bozan kitaplar ve geri geri çekilip kendini terastan attı' dedi. Bunu duyduktan sonra hiç uyumadım. Vicdan azabından öldüm. Ama rapor, böyle bir şeyin olmadığını, kızımın düşmediği, hatta kendisini oradan atmasının imkânsız olduğu, bu bulguların kesinlikle uyuşmadığını ortaya koyuyor.”