Fenerbahçe deplasmanından en son 22 Aralık 1999'da 3 puanla dönen Galatasaray'ın Fransız golcüsü Bafetimbi Gomis, bu sene evlerinde oynayacakları ilk maçı kazanıp, Kadıköy'e de 'hesap kapatmak' için gitmek istediklerini söyledi.
Eski takımı Marsilya ve yeni takımı Galatasaray'ı da karşılaştıran Gomis, iki takımın mentalite olarak aynı olduğunu ancak sarı-kırmızılı taraftarların stadyumda 2-3 kat daha baskılı bir atmosfer yarattığının altını çizdi. Fransız futbolcu ayrıca bir 'sosyal medya fenomeninin' kendisine yönelik ırkçı söylemiyle ilgili de "Böyle bir şeyi daha önce yaşamamıştım. Beklemiyordum da. Ancak Galatasaray taraftarının desteği çok hoşuma gitti" yorumunu yaptı.
Sözcü Spor Müdürü Bahadır Çokişler ve Galatasaray muhabiri Mesut Yıldırım'a konuşan Bafetimbi Gomis'in açıklamalarının bir kısmı şöyle:
“Fransa’nın güneyinde doğup büyüdüm ve mahalle olarak kötü bir mahalleydi. Hırsızlıkların, kötü alışkanlıkların, imkânların olmadığı bir mahallede büyümek zorunda kaldım. Ağabeyim beni futbolda yönlendirdi. 13 yaşında beni Saint-Etienne takımına götürdü. Küçükken zorluklar vardı. Tek maaşla çalışan babamın 9 kardeşe bakması zordu. Annem eğitimimizle ilgilenirdi ve ev hanımıydı. Krampon almam, lisans çıkarmam gerekiyordu. Bunların her biri masraf. Hepsinin üstesinden geldim ve kardeşlerimin bazıları ise suça bulaştı. Para kazandıktan sonra onlara yardım etmeye çalıştım. Özellikle kız kardeşlerime daha çok yardımcı oldum. Profesyonel olduktan sonra onlara ev aldım. Kazandığımı gidip anneme babama veriyordum. Fakat en sonunda devlet peşime düştü ve verdiğim paraların vergisini istedi. Ben de borç alıp vergisini de ödemek zorunda kaldım.”
* Galatasaray maceran nasıl gidiyor?
İlk hazırlık maçları benim için deneyimdi. İstanbul'a döndüğümde her şeyin farklı olacağını söylemiştim. Şu an bunu harekete geçirdim ve daha iyi olacak. Yetenekli oyuncu ile iyi oyuncu arasındaki farkı çalışma ortaya çıkarır. Yetenek bir yerde söner gider ama çalışan insan o yeteneği her zaman hazır tutar ve daha iyi olur.
* Çok güçlü bir yapın var.
Havaalanına indiğim andan itibaren taraftarlara borcum olduğunu hissettim. Çok çalışmamın gerektiğini bildiğim için yanımda ‘fitness' hocası getirdim. Saha dışındaki antrenmanlarda bana yardımcı oluyor. Bir de Türkiye'de yemekler çok lezzetli. Her yenen güzel yemek, futbolcu için çok güzelsonuçlar doğurmayabilir!
* Irkçı söylemler nasıl etkiledi?
Beklemiyordum. Taraftarın sahiplenmesi çok hoşuma gitti. Onlara teşekkür ediyorum. Hakları ödenmez. Böyle bir şeyi daha önce yaşamıştım. Ama insanların bana sahip çıktığı ilk yer Türkiye oldu. Beni duygusal olarak o kadar fazla etkilediler ki, maçta (Sivas) 6 kez ofsayta düştüm. O kadar güzel destek verdiler ki, unutulmazdı. Fenerbahçe, Beşiktaş ve diğer takım taraftarlarına da teşekkür ediyorum. Yaşadığım, kötü bir şey. Türkiye'ye karşı dışarıda oluşan olumsuz imaja aldanmamam gerektiğini, bana anlatılanlarda yanlışlık olduğunu anladım. İlerleyen yıllarda iyi niyet elçisi olarak Türkiye'yi anlatacağım ve hakkında güzel şeyler söyleyeceğim.
* Marsilya ve Galatasaray'ı kıyaslayabilir misin?
İki takım da aynı mantalitede. Taraftar baskıları dahi aynı. Ama Galatasaray taraftarı, Marsilya taraftarına göre iki-üç kat daha fazla baskı yapıyor. Sizi oyuna konsantre etmeye çalışıyor. Ve sizi maça hazırlıyor. Marsilya, UEFA Kupası'nı alan tek Fransız takımı. Türkiye'de de bu başarıyı bir tek Galatasaray yakaladı. Galatasaray Türkiye'de en çok şampiyon olan kulüp. Marsilya da Fransa'da. Tercihimi yaparken buradaki taraftar baskısını biliyordum ve hissediyordum. Bazı oyuncular baskıyı görünce kaçar. Bazıları için ise motivasyondur. Benim için taraftarların destekleri her zaman motive edici olmuştur.
İlk derbimiz evimizde Fenerbahçe ile olacak. Biz ilk o maçı kazanmalıyız. Akabinde oraya hesabı kapatmaya gideriz. Her güzel (!) şeyin bir sonu vardır, artık lehimize çevirmemiz gerekiyor. Orada evet Fenerbahçe kazanıyor, onlar için iyi ama artık kendi lehimize çevirmemiz gerekiyor. O deplasmanda kazanırsak çok sevinirim.”
Sözcü'de yayımlanan Gomis röportajının tamamı için tıklayınız.