“Bağımsız” filmler için birleşin!

“Bağımsız” filmler için birleşin!
Türkiye’de ve dünyada sinema sektörünü daha yakından tanımak isteyen yazar, oyuncu ve yönetmenler Dedeman Otel’inde yapılan söyleşi ve panellerde Türkiye ve Avrupa’dan gelen konuklarla buluşma ve tanışma fırsatı buluyor. Dün sabah yapılan “Avrupa ve Türkiye’de Sinema Politikaları” adlı panele birbirinden önemli yazar ve yönetmenler katıldı. Özellikle sinemanın son dönemde yaşadığı finansal arayışlar üzerine yoğunlaşan panelin moderatörlüğünü Festival Genel Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar yaptı. Panele, İtalyan sinemasının usta yönetmeni Francesco Maselli, İspanyol Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri Francisco Aguilera, Büyük Britanya Yönetmenler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi John Crome, Cameronlu Yönetmen Afrika Yönetmenler Birliği Genel Sek. Jean Pierre Bekolo, Belçika Eser Sahipleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Jean Pierre Berckmans, Büyük Britanya Yönetmenler Birliği Başkanı Ivor Benjamin, Yapımcı Büyük Britanya Yönetmenler Birliği üyesi Don Boyd, Portekizli yönetmen WCA Genel Sekreteri Joao Correa, WCA (Başkan Yardımcısı) Angela De Luisi, SGAE İspanya Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği Antonio Gimenez Rico, İtalyan Yapımcı (WCA Uzmanı) Gaetano Stucchi, Amerikalı kurgucu (WCA Uzmanı) Fabian Tordjmann, Portekiz Yönetmenler Birliği temsilcisi Jorge Queiroga, Türkiye’den meslek birlikleri ve dernek temsilcileri. katıldı. “Vahşi kapitalizm sanatı yok ediyor” 60 sene boyunca İtalyan Yazarlar Derneği’nin başkanlığını yaptığını belirten usta yönetmen Francesco Maselli, dünya sinema pazarının prototip bir yapımlarla işgal edildiğini söyledi. Maselli, “Sinema kültür ve sanat için mücadele vermeli. Yaratıcılığı korumalı. Biz sinemacılar olarak çok iyi biliyoruz ki içinde bulunduğumuz vahşi kapitalizm kültüre karşıdır. Sinemayı prototip ürünlerden kurtarıp sanatsal bir alana çekmek politik bir mücadeledir. Bu sanat için olduğu kadar insanlık için de bir mücadeledir. Hedefimiz,  çeşitliliği ve fikirlerin özgürce dolaşımını sağlamayı hedeflemektedir. Bu da demokrasinin güvencesidir. Mücadelemiz, korporatif, derneksel, dar politik mücadele değildir. Sanatı korumak adına verilen stratejik bir mücadeledir” diye konuştu. “Sinemayı kültürün şemsiyesi altında tutmalıyız”Daha sonra söz alan İspanyol Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri Francisco Aguilera, amaçlarının “kültürel farklılıklar koalisyonu” kurmak olduğunu söyledi. Fikir özgürlüğünün önemine değinen Aguilera, “Her ülke için birçok şey söylenebilir. Önemli olan ülkeler arasındaki farklılığı ve bu farklılığın yaratacağı zenginliği görmek. Sinema bir tür kültür yaratmaktır. Biz de sinemayı kültürün şemsiyesi altında tutmaya çalışıyoruz. Ama birileri sinemayı salt ticari araç olarak kullanıyor. Bunun önüne geçmeliyiz” dedi.İngiltere’den örnekler vererek konuşmasına başlayan Büyük Britanya Yönetmenler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi John Crome İngiltere’nin öncelikle ticari filmlere öncelik verdiğini, diğer filmlerin destek bulmakta zorlandığını söyledi. Buna karşın İskandinav ülkelerinde devletin sinema sektörüne finans sağladığını belirtti. Sektörde, her zaman milyar dolarlık film yapma zorunluluğunun hissedildiğine değinen John Crome “biz küçük bağımsız filmleri de büyük ticari filmlerle birlikte sunmaya çalışıyoruz” diye konuştu.  Babelsberg Sinema Merkezi yöneticisi, ünlü Alman yönetmen Peter Fleischman, Almanya’da sanat filmlerinin sayısı giderek azalırken pazarın tümüyle ticari filmlerin egemenliği altına girdiğini, bu iki alan arasındaki uçurumun her geçen gün arttığını, bu artışta en büyük etkenin de televizyonların politikası olduğunu söyledi. Almanya’da her şeye rağmen sinema alanında bir hareketlilik yaşandığını, bunu da öncelikle Türk asıllı yönetmenlerin yapıtlarına borçlu olduklarını söyledi. Theo Angelopoulos kimdir?27Nisan 1935’te Atina’da doğan Theo Angelopoulos, SorbonneÜniversitesi’nde edebiyat okumak için Atina’daki hukuk eğitimini yarıdabıraktı. 1930’dan 1970’e Yunanistan tarihini anlattığı 36 Günleri,Kumpanya ve Avcılar’ı içeren film üçlemesi yönetmene uluslararasıbaşarı kazandırdı. Harvey Keitel, (Ulysses' Gaze/ Ulysse’in Bakışı)Marcello Mastroianni (The Beekeeper, Arıcı) gibi ünlü aktörlerleçalışan Angelopoulos yıllar içinde katıldığı sayısız uluslararasıfestival ve kazandığı pek çok ödülle günümüz sinemasının en önemliyönetmenlerinden biri olarak yerini koruyor. Geniş ve uzun planları,kendine özgü sinema dili, tarihin döngüselliği üzerine felsefi bakışıile sinemayı zamansız kılan yönetmeni, hayranları ve sinemaseverleryakından görme şansına sahip olacak.Francesco Maselli kimdir?1949 yılında ilk filmini çeken Francesco Maselli, bugüne değin, 42filme imza attı. Dramların yanı sıra belgesel kategorisinde de pek çokfilme imza atan yönetmenin yeni filmi “Kızıl Gölge/ Le Ombre Rosse/ RedShadows” un dünya prömiyeri Venedik Film Festivali’nde yapıldı. 46.Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin programına,“sürpriz film” olarak dâhil oldu.Roma’da doğan ve halenyaşamını bu kentte sürdüren Maselli, 14 yaşında ilk kısa filmleriniçekmeye başladı. Henüz öğrenci iken Michelangelo Antonioni’nin kısafilmlerinde asistanlık yaptı. Daha sonra 1950’lerde Antonioi’ninsenaryo çalışmalarında yer aldı. 23 yaşında iken Antonioni, FedericoFellini gibi yönetmenlerin de yer aldığı “Love In The City” ileuluslararası alanda ilgi çekti.Çok verimli bir yönetmen olan Maselli’nin 2007 tarihli bir öncekifilmi, “Civico Zero” da daha önce de beraber çalıştığı Ornella Mutibaşrolde yer almıştı. 1986 yılında çektiği “Tale of Storia d'amore/ ATale Of Love” filmi ile Venedik Film Festivali’nde Özel Jüri Ödülükazandı. 1990 tarihli “Il Segreto/ The Secret” ile L'alba/ Dawn”filmlerinde Nastassja Kinski ile çalıştı. Son dönemde, çok yönetmenlibelgesel filmlere yoğunlaşarak, hem yazar hem de yönetmen olarak pekçok filme imza attı.