BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGIYA MUHTACIZ ANKARA (A.A)

-BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGIYA MUHTACIZ ANKARA (A.A) - 06.06.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İnanıyorum ki tutukluluk sürelerinde süratle bir kısalma olacaktır. Bu da artık Türkiye'de ciddi manada toplumsal talep haline gelmiştir. Bu Cumhurbaşkanımızın da, benim de, arkadaşlarımın da talebidir'' dedi. Başbakan Erdoğan, Birand'ın, ''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay'ı Milli Savunma Bakanlığına bağlayacağım diyor. Siz de bağlayacak mısınız?'' sorusu üzerine, bunun belli bir zamanı olduğunu ve zamanlamanın önemli olduğunu belirterek, ''Olması gereken odur, ama şu an değil. Yani Milli Savunma Bakanlığına bağlanmasıdır'' dedi.  Erdoğan, ''Tam üye olunca mı bağlanacak'' sorusu üzerine tam üye olmayı beklemenin gerekmeyebileceğini ifade etti. Başbakan Erdoğan, ''Kılıçdaroğlu, sırtında küfe olmadan konuşuyor. Sorumluluk vesaire yok. Türkiye buna hazır mı, değil mi? Kurumlar buna hazır mı, değil mi? Önce buna bakmak lazım'' diye konuştu. Erdoğan, ''Sizce hazır mı?'' sorusuna, ''Henüz hazır değil. Hazır olduğu anda zaten bu adım yapılır. Şimdi sürekli olarak söylenen bedelli askerlik, biz bu adımı zaten attık. Biz bedelli askerliği zaten Genelkurmayımızla konuşuyoruz'' dedi.  Birand'ın, ''Onlarda daha direnç var'' demesi üzerine Erdoğan, ''Hayır, direnç noktasında değil. Eğer direnç derseniz poliste de aynı direnci yapabilirlerdi ama yapmadılar. Görüştük ettik. Sağ olsun Genelkurmay Başkanımızın da bu konudaki olumlu yaklaşımıyla o konuyu çözdük. Bedelli askerlikte de yine zamanlamayla rahatlıkla çözülebilecek bir konu. Milli Savunmaya bağlanıp bağlanmaması zaman içinde bu da olacaktır. Bunun zamanı var. Şimdi söylüyorum geleceğim, yapacağım. Çok liderler geçti bu tür şeyleri söyleyen hangisi yaptı. Neler söylediler neler. Ama hiçbirisi bu sözlerinin arkasında durmadı'' diye konuştu. -''BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGIYA MUHTACIZ'' Başbakan Erdoğan, ''Yargının o zamanlardan gelen hastalıkları hala devam ediyor. Balyoz ve Ergenekon soruşturmalarının uzaması, bitmemesi ve özellikle uzun tutukluluk. Bu uzun tutukluluk halinin sizi de mutlaka rahatsız ediyor olması gerekir. Oradaki o insanlar, Mustafalar, Tuncaylar... Bırakın onları, medya olarak demiyorum ama yıllarca orada ne olduğunu bilmeden tutuklu. Buna niye müdahale edemiyorsunuz. Rahatsız ediyor sizi ama değil mi?'' sorusu üzerine, bu sorunun sorulmasının kendilerine haksızlık olduğunu belirtti. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Yasaları biz parlamentoda beyefendilerle beraber yapıyoruz. Anayasal değişiklikler gerekir, yasal değişiklikler gerekir. Yasal değişikliklerin bir çoğunu yaptık. Bu yasal düzenlemeleri yaparken de birçok medya mensuplarıyla beraber yaptık. Fakat ortada bir gerçek var. Bunun sınırı nereye kadar gidecek. Olay sadece medya mı? Medyanın dışında olanlar için de bu gerekli. Burada yargı mensuplarının tavırları önemli. Geçmişte bağımsız yargı demişim. Daha sonra ben buna bir kelime daha ilave ettim. Tarafsız yargı dedim. Bağımsız ve tarafsız yargıya biz muhtacız ama bu konuda muhalefet hiçbir zaman bizim yanımızda yer almadı. Anayasal noktadaki yargı düzenlemelerini söylüyorum. Şimdi yapıldı o işler. Halka gittik, halkla yaptık. Parlamentoda bunlarla yapamadık, hep karşımıza dikildiler. Üstelik de bize çok ağır hakaretler ettiler. Buna rağmen Meclis'ten geçirdik, halkımıza gittik, halk bu işi çözdü. Niçin tutukluluk süreleri uzuyordu. Çünkü bir dosya yıllarca ilk mahkemede, daha sonra temyiz mahkemesinde beklerse ne olacak, o insanlar içerde bekleyecek. On yılı bulanlar oldu değil mi?'' -ASKERLERİN ÖZLÜK HAKKI- İnternet üzerinden yöneltilen soruları da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, askerlerin özlük haklarıyla ilgili soru üzerine, bununla ilgili çalışmalar yapıldığını, bu konuda Milli Savunma Bakanlığı'nın çalışmalarını yürüttüğünü söyledi.  Erdoğan, ''İnşallah seçim sonrası çok kısa bir süre içinde bunlar çözüme kavuşacaktır. Ordu evlerine girip girmeme noktasındaki sorunu da yine Genelkurmay ile oturup bir çözüme kavuşturacağız'' dedi. -SÖZLEŞMELİLERİN KADROYA ALINMASI- Başbakan Erdoğan, sözleşmelilerin kadroya alınmasıyla ilgili soru üzerine, ''Resmi Gazete'de yayınlananlar 4/B kadrosunda olanlardı. 205 bin civarında Milli Eğitim, Sağlık... Onların sorununu çözdük. Bize yoğun olarak gelen talep onlardandı, onun üzerinde bir çalışma yaptık. Belediye ve KİT'lerde olanlarla ilgili de seçim sonrası onlarla ilgili de bir çalışma yaparak, onların yanılmıyorsam 110 bin civarında olduğu söyleniyor. Oturur onu da inceleriz. Bizim görevimiz problem çözmektir. Geçici işçilerle ilgili problemi de biz çözdük. 240 bin işçinin durumunu biz çözdük. Bizim iktidarımız sorun çözen bir iktidar olmuştur. Yarında yine aynı şeyler devam edecek'' diye konuştu. Erdoğan, ''Sizin kalbinizde başkanlık sistemi yatıyor mu?'' sorusuna, ''Gönlümde var. Ama illa da olacak diye bir direncim yok. Ben tartışılsın diyorum'' yanıtını verdi. Birand'ın ''Köşk cezbetmiyor mu sizi, şu ana kadar bütün başbakanları cezbetti'' sorusu üzerine, ''Benim için çok cazip olsaydı ben Dışişleri Bakanıma böyle bir teklifi yapmazdım. Bu konudaki hassasiyetimi, ben kendimi ispatlamış birisiyim'' dedi. Birand'ın ''Bu benim son seçimim diyorsunuz. Köşke gitmek mi, politikayı bırakmak mı?'' demesi üzerine Erdoğan, ''Bu benim tüzüğümün gereğidir. Tüzüğümün gereği 3 kez arka arkaya milletvekili olan ondan sonra ara vermek zorundadır. Benden daha genç arkadaşlarım var. Onlar bir dönem ara verecekler ondan sonra politikaya devam edebilirler'' dedi. Erdoğan, ''Ona boyun eğecek misiniz? Tüzüğü değiştirmeyeceksiniz'' sorusuna, ''Ben arkadaşlarımla bu yola böyle çıktım. Olmadığım dönemde değiştirirlerse o arkadaşlarıma gücenirim. Çünkü bunu böyle yaptık. Yapmamızın sebebi şu, kimse gelip de buralara çöreklenmesin. Devamlı bir taze kan olsun'' karşılığını verdi.