Bağış: AB üyeliğinde süreç Türkiye'nin lehine

Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Egemen Bağış, Paris'te Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ile görüştü. Bağış, Kouchner'in bir süre önce yaptığı, `Türkiye'nin AB üyeliğine artık karşıyım' şeklindeki açıklamasının ardından çıkan tartışmaların kapandığını söyledi. Egemen Bağış, Fransa'da siyasetçilerin görüşlerini değiştirmek için öncelikli olarak Fransız kamuoyunun Türkiye'ye bakışını değiştirmeleri gerektiğini belirtti. Bağış, bir soru üzerine laiklik ve basın özgürlüğüyle ilgili sıkıntılara değinerek, bu konuların AB ile ilgisi olmadığını savunurken, gazetecilerden `pozitif haberler'i ön plana çıkarmalarını istedi. Türkiye'nin AB üyelik süreci başmüzakerecisi Egemen Bağış, Türkiye'nin Birlik'e üyelik sürecinin olumlu bir güzergahta izlemeye devam ettiğini söyledi. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine açıkça karşı çıkan Fransa'da, Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ve AB ile İlgili İşlerden Sorumlu Bakan Bruno Le Maire ile bugün görüşen Bağış, akşam saatlerinde, Türk basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Bernard Kouchner'in kısa bir süre önce ``NATO Zirvesi'nde yaşananlardan bu yana Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili olumlu görüşümü değiştirdim'' şeklindeki açıklamasını değerlendiren Bağış, bu konuyla ilgili olarak yaşanan tartışmanın artık noktalandığını belirterek, ``O da bunu kabul etti. Her sağlıklı ilişkide tartışma olur. Her sağlıklı ilişkinin içerisinde hemfikir olunan konular vardır, hemfikir olunmayan konular vardır. Bu ilişkinin de sağlıklı olması açısından, bu tür tartışmaların çeşitli konularda yaşanması bir ihtiyaçtır. Ama tartışmalar olur, tamamlanır ve biter'' diye konuştu. Fransa'da, başta Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy olmak üzere ilgili hemen tüm hükümet üyelerinin Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci hakkında üst üste açıklamalar yapmış olmasıyla ilgili görüşleri sorulan Bağış, ``Türkiye'nin başlattığı üyelik müzakerelerinin sonucu, tabii olarak tam üyeliktir. Çünkü Avrupa Birliği müktesebatında tam üyeliğin dışında zaten bir alternatif bulunmamaktadır. Yani Almanya'da olsun, Fransa'da olsun, Avusturya'da olsun, başka ülkelerde olsun birtakım siyasilerin ortaya attığı diğer alternatiflerin hiçbir müktesebatta, hiçbir yazılı belgede yeri yoktur'' diye konuştu. Bu olumsuz açıklamaları `Teorik cümleler' olarak niteleyen Bağış, ``Teorik cümle kullanma haklarına saygı duyarız, ama bunların bir yaptırım gücü yoktur. Çünkü Türkiye'nin müzakereleri 27 ülkenin ortak kararıyla başlamıştır. Türkiye'nin müzakerelerinin yönünün değişmesi de yine 27 ülkenin ortak onayını, kararını gerektirecek bir süreçtir'' dedi. PATATES ESPRİSİ Kouchner'in, Türkiye ile ilgili görüşlerini değiştirmesine neden olan NATO'daki genel sekreter atama krizi hakkındaki görüşlerini de aktaran Bakan Bağış, ``Türkiye, Avrupa Birliği'ne bir aday ülkedir. Ama Türkiye NATO'da aday ülke değildir. Türkiye NATO'nun tam üyesidir. Türkiye NATO'da ikinci en büyük orduya sahip olan bir ülkedir. 50 yıldır içinde bulunduğumuz bir örgütte, kendi düşüncelerimizi dile getirmekten daha doğal bir hakkımız yoktur. NATO içerisinde çözüm üretmek için birtakım hassasiyetlerimizi dile getirdik. O hassasiyetlerimizin de dikkate alındığını görmek, bizi memnun ediyor'' ifadelerini kullandı. Bağış, NATO konusuyla AB konusunun birarada değerlendirilmesinin, elmayla armudun biraraya getirilmesi anlamına geleceğini, bunu da gerek Olli Rehn'e ve gerek ise Fransa'daki muhattaplarına aktardıklarını vurguladı. Egemen Bağış, Türkiye'ye tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık öneren Fransa'nın, bu tavrını, özellikle de müzakereleri ilgilendiren 35 fasıldan 5'ini bloke etmek suretiyle ortaya koymasıyla ilgili olaraksa Fransa Dışişleri Bakanı Kouchner'e küçük bir espri yaptığını söyledi. Bağış, bu 5 fasıldan birinin tarım faslı olması nedeniyle Kouchner'e, ``Patatesin tam üyelikle ilgisini anlayamadım, ama bu sizin bir görüşünüzdür'' dediğini aktardı. Egemen Bağış, Fransa'da siyasetçilerin Türkiye'ye bakışlarını değiştirebilmenin yolunun, Fransız kamuoyunu etkilemekten geçtiğini savunarak, ``Son zamanlardaki anketlere baktığınız zaman, burada da bir noktaya geldiğimizi görüyoruz. Eskiden Türkiye'nin tam üyeliğine karşı olanların oranı yüzde 65 iken bugün yüzde 50'ye düşmüşse, demek ki Türkiye birşeyleri doğru yapıyor'' ifadelerini kullandı. `BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE LAİKLİK AB'NİN KONUSU DEĞİL' Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, laiklik ve basın özgürlüğüne ilişkin olarak Türkiye'de yaşanan tartışmaların, dün ve bugün yaptığı görüşmelerde gündeme gelip gelmediğine ilişkin bir soruyaysa ilginç bir yanıt verdi. Bağış, bu konuların gündeme gelmediğini belirterek, ``Bunlar Türkiye'de ciddi bir mesele de değil. Bunlar Avrupa Birliği'nin konuları da değil zaten'' dedi. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde herkesin sorumluluğu olduğunu anlatan Egemen Bağış, yurtdışında görev yapan medya mensuplarına da bu konuda büyük görevler düştüğünü belirterek, `doğru ve gerçek haberler'in yapılmasını isterken, özellikle de `pozitif haberler'in ön plana çıkartılmasının doğru olacağı görüşünü savundu.