A Milli Takım'ın İzlanda'ya 3-0 mağlubiyetinin ve 2018 Dünya Kupası'na katılamayacağının kesinleşmesinin ardından Cumhuriyet yazarı Bağış Erten, "Futbolda gerçekler 'yandaş medya' numaraları ve baskılarla gizlenemiyor; tersine, mercekle büyütülmüş gibi gözümüzün içine sokuluyor" yorumunu yaptı.
İzlanda'nın tam anlamıyla bir 'takım' olduğunun altını çizen Erten, rakibin ikinci golünü 11. şutunda bulmasına dikkati çekti.
Bağış Erten'in 7 Ekim 2017'de Cumhuriyet'te "Ülke neyse takımı da o" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Biz bitti demeden bitmezmiş... Olmaz artık derken umut doğarmış...İmkansız zaman alırmış... Bir Hırvatistan galibiyeti havaya girmemize yetiyor işte. Oysa son on Milli Takım yazısına baktım, olumlu tek bir tane yok. Bu takımdan hiçbir şey olmazın kıyısında yazılmış hepsi. Gerçek bu kadar kolay bükülebilir mi? Hele de konu siyaset değil futbolsa... Geçelim Fatih Terim döneminin verimsizliğini. Lucescu’nun gelişi önce bir travma gibi başlamadı mı? En iyi yerli oyuncuyu Milli Takım’a almayı unutmadı mı ‘kurt’ hoca? Daha iki maç geçmeden tribüne gönderilmedi mi? (Sahi, bir öncekinden en çok bu yüzden şikayet etmiyor muyduk?) Derken Hırvatistan’ı yendik, tünelin ucunda ışık yandı sandık. Ne çabuk! Kendi kendimizi kandırıp durmayalım. Gerçek Milli Takım bu işte! Kötü kere kötü. Sadece bu da değil. Kalecisi ve yeni kaptanı, eski kaptanı gazetecilere saldırmakla ünlü. Bir dolu sabıkalı kadroda. Umut veren birkaç genç de ya kadroda yok, ya da ilk 11’de... Sahadaki diziliş dahi falsolarla dolu. Mehmet Topal en olmayacak yerde başlıyor. Ligin en iyi forveti Cenk 11’de ama forvette değil. Arda ve Emre yine taşıyamayacakları başrollere soyunmuş. Yani nereden tutsanız elinizde kalıyor. Bu takım iyi değil. Bu takım sevimli değil. Bu takım güzel futbol oynamıyor. Bu takım ışık vermiyor. Nokta! Rakip İzlanda mı? Biz Bay Yanlış’sak onlar da Doğru Ahmet. Tam bir takım. Haddini bilmenin, sağlam durmanın, sistemli/akılcı oyunun adresi. “Hiç çıkmıyorlar, sadece defans yapıyorlar” diyorlar ya, ikinci golü 11. şutlarında buldular. O sırada bizim kaleyi bulan tek bir şutumuz vardı. Topa çok sahip olmuşuz. Eve de götürsek işe yaramıyor ki! İzlanda’ya imrenmeyi bırakıp kendi kederimize dönelim, acı gerçeği kabullenelim. Bu ülke nasıl yönetiliyorsa Milli Takımı da öyle oynuyor. Hırçın ama beceriksiz, öfkeli ama bilinçsiz, ezberden, yeniliksiz, kişiye bağlı, sistemsiz... Futbolun tek farkı var: Gerçekler, ‘yandaş medya’ numaraları, baskılarla gizlenemiyor; tersine mercekle büyütülmüş gibi gözümüzün içine sokuluyor.