Bağış: Faturayı KKTC'ye ödettirmeyiz LEFKOŞA (A.A)

-Bağış: Faturayı KKTC'ye ödettirmeyiz LEFKOŞA (A.A) - 06.11.2011 - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün faturasını KKTC'ye ödettirmeyeceklerini ifade ederek, ''Kıbrıs sorunu çözülmedikçe AB topal ördek konumunda kalacaktır'' dedi. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Bayrak Televizyonu'nda (BRT) katıldığı bir programda yaptığı açıklamada, New York'taki son Kıbrıs zirvesini değerlendirerek, zirvede, mekik diplomasisi yapılmasının önemli olduğunu, ancak bundan sonraki adımın daha da önemli olacağını söyledi. Rum tarafının hala çözüm istemez tavırlar içerisinde hareket ettiğini ifade eden Bağış, ''Ancak AB'nin de Rum tarafının da artık sofrasında hazır yemek kalmadı'' dedi. Ada'da çözüm isteyen en önemli garantör ülkenin Türkiye olduğuna işaret eden Bağış, diğerlerinin uzlaşı için Türkiye kadar uğraş vermediğini kaydetti. Bağış, ''Biz hala şunu söylüyoruz. Ada'nın güvenliği için de Avrupa'nın güvenliği için de Türkiye'nin geleceği için de Kıbrıs'ta siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm her taraf için faydalıdır, yararlıdır'' diye konuştu. Çözümün ancak iki tarafın uzlaşısıyla olabileceğini belirten Bağış, ''Her şeye karşı çıkan, hala iç hesaplamalar peşinde olan bir zihniyetle nereye kadar gideceğiz onu da görmüyorum'' dedi. -''Akıl tutulmasındalar''- Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarının yüzde 70'inin Türkiye'nin sınırlarında olduğunu, Türkiye'nin katkısı olmadan Avrupa'nın onlara ulaşabilme şansı olmadığını kaydeden Bağış, ''Ama bir akıl tutulması içine girmiş durumdalar, maalesef 26 ülke bir diğerinin kendi çıkarlarını nasıl ipotek altına aldığını göremiyor. Biz de bıkmadan usanmadan bunları anlatıyoruz. Eninde sonunda aklın yolu birdir'' diye konuştu. Bağış, söyle konuştu: ''Kıbrıs sorununun çözümlenmesi için tek şartımız var; siyasi eşitliğe dayalı, 1974'leri bize bir daha yaşatmayacak, yarınlardan endişe duymayacağımız bir çözüm. İnşallah iki liderin ortaya koyduğu kararlılıkla çözümü buluruz.'' BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un New York zirvesi sonrasında ortaya koyduğu kararlılığın geçmişten farklı olduğunu ifade eden Bağış, ''Çünkü artık seçilme derdi kalmadı. Artık vicdanının sesiyle hareket edecektir. Ama Genel Sekreterin üzerinde de bir uluslararası baskı olabilir. Ama biz Türkiye olarak dimdik ayaktayız. Kıbrıs'taki Türk kardeşlerimizin çıkarlarını koruyacağız kollayacağız. Türkiye KKTC'yi hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır, hiç bir zaman da yalnız bırakmaz'' dedi. -''AB'nin sorunu haline gelecek''- Türkiye'nin AB ilişkilerine de değinen Bağış, Türkiye'nin AB sürecine farklı soluk getireceğini, ancak AB uğruna Kıbrıs'tan vazgeçilmeyeceğini vurguladı. AB üyesi olmadan, son 9 yıl içerisinde Türkiye'de kişi başına düşen milli gelirin üç kat arttığını, AB fonlarından tek kuruş almadan Cumhuriyet tarihinde yapılanın 2,5 katı yol yapıldığını, okul, hastane, baraj yapıldığını, Türkiye'nin bu yılın ilk 6 ayındaki büyüme oranının yüzde 10,2 olduğunu, bu büyümede küresel sermayenin Türkiye'ye yaptığı yatırımların büyük katkısı olduğunu anlatan Bağış, küresel sermayenin yüzde 92'sinin AB üyesi ülkelerden geldiğinde işaret etti. Bağış, ''Yani Avrupa'nın iş dünyası Türkiye'nin potansiyelini görmüş. Siyasileri Kıbrıs yüzünden engeller çıkarıyormuş, onların sorunu. Kendi yatırımcıları buraya gelmeye başladılar. Artık Türkiye'nin AB üyeliği Türkiye'den çok AB'nin sorunu haline gelecek. Avrupalılar, Türkiye için 'aman vazgeçmesin, aman kaçmasın, aman bu potansiyel bize lazım' diyecekler'' ifadesini kullandı. Türkiye'nin müzakere sürecini yavaşlatabileceğini, dondurabileceğini, ama reform sürecinin hiçbir şekilde engellenemeyeceğini kaydeden Bağış, bugün artık Avrupa'nın Türkiye'siz yapabilme ihtimali olmadığını belirtti. Türkiye'nin Avrupa'nın her türlü projesinin içinde olduğuna işaret eden Bağış, ''Rum tarafı engel çıkaracakmış, hani tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış...Bugün referandum olsa herhalde Türk halkının çoğu da Avro bölgesine girmek istemeyecek. Girenlerin halini görüyoruz'' dedi. Rum tarafının Akdeniz'de petrol ve doğal sondajına başlamasının bir provokasyon olduğunu, Rumların, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkanların piyonu olduğunu ve Truva atı oynadığını kaydeden Bağış, Rum tarafının artık çözüm ve barış istediğini ispat etmesi gerektiğini vurguladı. Kıbrıs'ta siyasi eşitlikten yana bir çözüm için tavırlarını sürdüreceklerini kaydeden Bağış, şöyle devam etti: ''Türkiye bugün tarihinin en güçlü konumundadır. Kozlar bizden yanadır, zaman bizim lehimize işlemektedir. Herkes müsterih olsun. Türkiye, hamdolsun, istikrarlı bir yönetimle, güçlü bir ekonomik potansiyelle, genç, dinamik bir nüfusla, Avrupa'nın en güçlü ordusuyla, en güçlü sanayisi ile bugün çok farklı bir noktadadır.'' Bağış, Ercan Havaalanı'nın uluslararası uçuşlara açılması ile Rum gemi ve uçaklarına Türkiye'nin hava ve deniz limanlarını açacaklarını ifade ederek ''hodri meydan'' dedi ve ''Bunu açmamız da tanımak anlamına gelmez. 1987 yılına kadar açık olan limanları yeniden açmak, 1987 öncesi gibi sadece ticaret sağlar. Hiçbir şekilde diplomasi tanıması kapsamına girmez'' diye konuştu.