BAĞIŞ: HALA ANLAMAYANLAR VAR İSTANBUL (A.A)

-BAĞIŞ: HALA ANLAMAYANLAR VAR İSTANBUL (A.A) - 22.09.2010 - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Hala bugün yurt dışına gidip Türkiye'yi şikayet eden, bu milletin sandıkta verdiği mesajı anlayamayan siyasiler var'' dedi. Bağış, Türkiye Genç İşadamları Derneğince (TÜGİAD), Barbaros Point Otel'de verilen akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, AB'den sorumlu Devlet Bakanı olarak birçok dernek ve sivil toplum kuruluşuyla bir araya geldiğini, ancak TÜGİAD'ı bir ayrı önemsediğini söyledi. Bunun birkaç sebebi olduğunu ifade eden Bağış, şöyle devam etti: ''Çünkü Türkiye'nin AB'ye giriş sürecindeki iki büyük kozu bir araya getiriyor. Bunlardan birincisi, ticaret merkezi, çok önemli bir iş platformu olmamız. Doğunun en batılı, batının en doğulu ülkesi olarak dünya ticaretinde çok önemli bir konumdayız. İkincisi ise genç nüfusa sahip olmamız. AB üyelerinin yaş ortalaması 42 iken, bizimki 28. Şu an AB'nin karşı karşıya kaldığı yeni pazarlar bulma konusunda Türkiye kilit bir ülke. Türkiye'yi farklı kılan bu iki özelliğin buluştuğu nokta da TÜGİAD. Hem iş dünyasını temsil ediyorsunuz hem de genç potansiyelini.'' TÜGİAD üyelerinin övünerek torunlarına anlatabilecekleri bir konuya değinmek istediğini dile getiren Bağış, ''TÜGİAD üyeleri, büyüklerinin gösteremediği cesareti göstererek, 12 Eylülde net bir şekilde demokrasiden yana tavır aldılar. Bu, inanın TÜGİAD üyelerin torunlarına anlatacakları bir cesaret göstergesidir. 12 Eylülde siz demokrasiye sahip çıktınız, A partisine veya B partisine değil. Daha şeffaf bir ekonomiye, daha serbest bir piyasaya, daha oturmuş bir pazar ekonomisine 'Evet' dediniz. Bu yüzden sizi çok önemsiyorum. Türkiye'nin genç nüfusunun nüfuza dönüşebileceğini TÜGİAD gösterdi. Demokrasiden yana olmanın en büyük örneğini gösterdiniz'' diye konuştu. Türkiye'nin, demokrasiyi benimsedikçe, demokrasiye yatırım yaptıkça, insanın bireysel hukukunun alanını genişlettikçe ülke olarak daha da güçlendiğine işaret eden Bağış, şunları dile getirdi: ''Bundan 8 yıl önce ortalama geliri 3 bin dolar olan bir ülkede yaşıyorduk, bugün 11 bin dolar. Rahmetli Özal bu ülkeye yabancı sermayeyi çekebilmek için en çok çabalayan liderlerin başında geliyordu. Ama tüm o çabalara rağmen bu ülkeye gelen yabancı sermaye yılda 1 milyar doların üzerine çıkamamıştır. Fakat biz ne zamanki 2002-2004 yılları arasında muhalefetle el ele verdik, demokrasimizin alanını genişlettik, köklü reformlar yaptık, bireylerin özgürlük alanını genişlettik, bir anda ülkeye gelen yabancı sermaye ortalama 20 milyar doların üzerine çıktı. Çünkü yatırım, yarınla ilgili endişe duymayan ülkelere gider. Biz her geçen gün bu endişeleri biraz daha giderdik'' Bağış, ancak hala bunları anlamayanlar olduğunu belirterek, ''Hala bugün yurt dışına gidip Türkiye'yi şikayet eden, bu milletin sandıkta verdiği mesajı anlayamayan siyasiler var. Hala erken seçim çağrısında bulunan siyasiler var. Şimdi Türkiye'nin yapması gereken, iktidar- muhalefet el ele vererek anayasa değişikliklerini yürürlüğe koymak değil midir? Şu anda Türkiye'nin yapması gereken, Türkiye'nin önünü açacak, AB sürecinde hızlanmamızı sağlayacak yasalar getirmek değil midir?'' şeklinde konuştu. Siyasi tartışmaları bir kenara bırakıp, Türkiye'nin önünü açacak yeni reform yasalarını çıkartmayı daha çok önemsediğini vurgulayan Bağış, artık Türkiye'nin belli bir sürece girdiğini, AB sürecinde bu reform yasalarının altyapısıyla ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü, gelecek Bakanlar Kurulu toplantısında da bu konuyla ilgili çok net bir sunum yapılacağını söyledi. Bağış, sadece anayasayı değiştirmenin yetmediğini ifade ederek, ''Anayasayla kamu denetçiliği, ombudsmanlık sisteminin adımı atıldı. Ama onun kurulması için bir yönetmeliğin yapılması gerekiyor. HSYK ile ilgili değişiklik yapılması için birtakım kanunların geçmesi gerekiyor. Tüm bunları iktidar-muhalefet el ele vererek beraber yapmak istiyoruz. Aynı zamanda Ekonomik Sosyal Konsey'in kurulmasını, önemli adımlar atılmasını, iş dünyası ve STK'ların temsilcileriyle istişare ederek, gerekli adımları atmada da mutlaka beraber çalışmamız gerekiyor'' diye konuştu. Bağış, Türkiye'nin G-20 içerisinde Çin'den sonra en çok büyüyen ikinci ekonomi, Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi olduğunu vurgulayarak, ''İşte sizin bu potansiyelinizi bir araya getirdiğimiz zaman, Türkiye'nin bu dinamizmi ile ekonomik potansiyeli bir araya geldiği zaman gerçekten aşamayacağımız engel yok. Tüm bu konularda yeter ki birbirimizle uğraşmayı bırakalım, gerçekten Türkiye'nin sorunlarına odaklanalım, bütün meseleleri çözebileceğimize inanıyorum'' şeklinde konuştu. Şu anda yatırım yapmak için yeni bir döneme girildiğini, dünyanın parlayan iki yıldızından bahsedildiğini, bunlardan birinin Brezilya, diğerinin Türkiye olduğunu ifade eden Bağış, Türkiye'nin Brezilya gibi doğal kaynaklara sahip olmamasına rağmen coğrafi konumu ve dinamizmiyle yatırım çekme konusunda Brezilya ile yarışan bir ülke haline geldiğini vurguladı. -AB SÜRECİ- Bağış, Türkiye'de kafaları karıştırmak, yatırımcıları ürkütmek için çalışanlar olabileceğini, ama bunlara çok fazla önem verilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, AB sürecinde sağlanan gelişmeleri anlattı. Son olarak anayasada Cumhuriyet tarihindeki en önemli demokratikleşme adımının referandumda hep birlikte atıldığını ifade eden Bağış, şöyle devam etti: ''Bu yüzde 58'in ortaya koyduğu kararlılık, AB'ye çok net bir şekilde verilen bir mesajdır. Artık AB'nin şunu görmesi gerekiyor. Artık bu millet çifte standardı kabul etmiyor. Biz AB'nin her dediğine 'Evet' diyen bir aday ülke değiliz. Onun için bu süreç bizde bazı ülkeler gibi 4 yıl değil, daha uzun sürüyor. Bazı ülkeler soğuk savaş sonrası önlerine konan her şeye 'evet' diyerek o süreci gerçekleştirdiler. Ama biz devlet olma geleneği bin yılı aşmış bir milletin torunlarıyız. Bir yandan bu geleneğe sahip çıkarken, bir yandan da dünyada örnek gösterilecek adımları atıyoruz.''