Ankara'da Serpil Ayarman, iki oğlunun eğitim gördüğü Ahmet Andiçen İlkokulu'nda çocuklarından birine arkadaşlarıyla birlikte, eksik bağış toplandığı gerekçesiyle sınıfın temizletildiğini öne sürerek Valiliğe şikâyette bulundu. Okul Aile Birliği Denetleme Kurulu eski üyesi Cenk Turgut da yaşananları doğrularken, okul idaresi ise iddiaları reddetti.
Çankaya'da yaşayan evli Serpil Ayarman, iki oğlunun eğitim gördüğü Birlik Mahallesi'ndeki Ahmet Andiçen İlkokulu yöneticileri hakkında Valiliğe dilekçesi vererek şikâyetçi oldu. Dilekçesinde oğlu D.A.'nın bulunduğu 3-A sınıfının birinci dönem sonunda pislik içerisinde olduğunu anlatan Serpil Ayarman, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Bu konuda öğretmene gerekli ikaz ve şikayet iletildikten sonra, öğretmen sınıfı temizlemesi için Recep adında ki hizmetliyi sınıfa çağırdığında, Recep bey çocukların gözü önünde 'paspas yok, ayrıca silemem, idare yasakladı. O sınıfı silmeyeceksiniz, diye talimat verdi' cevabı alınıyor. Nedeni sorulduğunda, 'bağış eksik toplandığı için mi?' denildiğinde 'ben emir kuluyum, bana silmeyeceksin denildi, silemem' cevabı alınıyor ve hizmetli sınıftan ayrılıyor. Çocukların hepsi bu diyaloğa şahit oluyor. Çocuğum bunu bana anlattığında üzüntü içerisinde dinledim ve okula gidip görüşmelerimde olayın doğru olduğunu tasdik etti. Daha sonra öğrenciler kendileri silip temizlemişler sınıfı. Ben çocuğumu birçok veli gibi okula temizlik yapması için değil, eğitim öğrenim görmesi için gönderiyorum. Kimsenin ama hiç kimsenin benim çocuğuma bunu yaptırma hakkı yoktur. Aynı şekilde öğretmenin de değildir." Ayarman dilekçesinde, bu durum üzerine okul müdürü ile görüştüğü ve "Bir daha böyle bir şeyle karşılaşmayacaksınız" cevabını aldığını da belirtti.
Ancak okul müdürünün bu durum karşısında daha sonra kendisine tavır aldığını öne süren Ayarman, dilekçesinin devamında şu ifadelere yer verdi: "Son olarak 2 Mart günü bayrak töreninde, geçen sene okulumuzda BİLSEM sınavını başarı ile geçip okumaya hak kazanan başarılı çocuklara ödül verip, bütün sınıfların önünde onura ederken, benim oğlum D.A. çağırılmamış ve ayrım yapılmıştır. Bu konudan dolayı oğlum çok üzülmüş ve onu telkin etmek bana düşmüştür. Çocuklarımızın üzerinden bize baskı yapılması, bir kadın, anne olarak beni fazlasıyla etkilemektedir. Lütfen bütün bu hususlarla ilgili gerekli sağlıklı soruşturma yapılsın ve bu tip olaylar tekerrür etmesin artık. Özel olsun, devlet olsun hiç bir okulda 'şu sınıf temizlenmeyecek yeterince bağış toplanmadığını için' talimatı verilemez."
2015-2016 eğitim yılında Okul Aile Birliği Denetleme Kurulu üyesi olarak görev yapan Cenk Turgut ise, yaşanan iddiaları doğrularak, şunları söyledi: "Okulda ayrıca bağış baskısı yapılmaktadır. Hatta çocuğumun sınıfının kapısına bağış yapan ve yapmayanların listesi asılmış ve afişe edilmiştir. Veli toplantılarında öğretmenler tarafından listeler velilere gösterilmiştir. Bu listelerin en başta öğretmene verilmesi çok yanlıştır. Öğretmen sadece eğitim ve öğretimle ilgilenmelidir. Kaldı ki öğrenciler arasında ayrım yapılabileceği ihtimali göz ardı edilmiştir. Velilerin özgür iradesine de müdahale edilmiştir. Bu baskının yıllardır devam ettiğini, velilerin çoğunluğunun bağışları bankaya yatırdığı aynı miktardaki paradan anlaşılacaktır. Çünkü bağış adı altında, ki çoğunlukla veliler buna aidat diyor, belirli miktarda her dönem için para isteniyordu. Yaptığım her başvuruda şikayetlerimin üstü örtülerek 'şikayet olduktan sonra düzeltilmiştir' denmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu kadar titiz çalıştığı bir ortamda ve gelişmeler ışığında, Ankara’nın en seçkin okullarından biri olan Ahmet Andiçen İlkokulu’nda bunların yaşanması tamamen idarecilerin bilgisizliği ve görevlerini kötüye kullanmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Bu okulda yapılan hataların başka okullara da örnek olmasını, yetkililerin bu konuda daha duyarlı davranmalarını, çocuklarımız bu okulda okuyor diye velilerin, şikayet etmekten korkmamalarını, ancak bu şekilde geleceğe dair çocuklarımız için daha iyi bir ortam, ülkemiz için sağlıklı, huzurlu, mutlu ve eğitimli nesiller yetiştirebileceğimizi unutmamalıyız. Bütün çabam bu anlayışa katkı sağlamaktır."
İdareciler ise çok sayıda bürokratın ve üst düzey yöneticilerin çocuklarının okuduğu okulda böyle bir olayın yaşanmasının mümkün olmadığını, bağış için çocuklara temizlik yaptırılmadığını öne sürdü. (DHA)