Bağış: ''İt ürür kervan yürür'' MERSİN (A.A)

-Bağış: ''İt ürür kervan yürür'' MERSİN (A.A) - 26.11.2011 - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB sürecindeki eleştirilere yönelik, ''Kimileri bize havlu attırmaya çalışıyormuş. İt ürür kervan yürür. Türkiye çıktığı yolda zenginleşmede kendi kararlılığında yürüyecek'' dedi. Bağış, Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Toplantı Salonunda gerçekleştirilen, ''Mersin İlinin Avrupa Birliğine Uyumu İçin Bilgi Altyapısının Oluşturulması Projesi''nin sertifika töreninde, Mersin'i AB sürecinde daha etkin görmek istediklerini söyledi. AB'nin Türkiye için ''Medeniyet projesi'' olduğunu ifade eden Bağış, gelmiş geçmiş tüm iktidarların üzerinde durduğu bu konunun üzerinden 45 yıl geçtiğini, ancak son zamanlarda önemli aşamaların kaydedildiğini vurguladı. ''Bugün Türkiye AB üyesi ülkelerden daha umutlu ülke'' diyen Bağış, şöyle devam etti: ''Kişi başına düşen gelirimiz, AB üyesi 8 ülkeden daha yüksek. Ekonomik gelişmelerde de keza aynı şey var. AB'deki etkinliğimizde bu büyümenin yanı sıra ülkemize gelen küresel sermayenin de çok büyük etkisi var. Bu sermayenin büyük kısmı AB'den geliyor. Türkiye'nin coğrafi konumunda ve gelişme hızında kaç tane başka ülke var? Yabancı sermaye, hukuk, demokrasi olduğu için tabi ki Türkiye'ye gelecek. Suriye'ye mi gitsin, Lübnan'a mı, yoksa İran'a mı gitsin?  Türkiye yasaklardan kurtuldu. Eğer bugün bir başbakan çıkıp Dersim olayından ötürü, devlet adına özür dileyip, herkese ders verebiliyorsa, bunda AB reformlarının katkısı vardır.  Devletin televizyonu Kürtçe yayın yapıp, o dili anlayan kardeşlerimize devletin programlarını anlatıyorsa, Türkiye büyük bir aşama kaydetti demektir. Bu süreçte Türkiye'ye yakışır bir anayasayı da oluşturacağız. Ümit ediyoruz ki, diğer siyasi partiler de buna katkı sağlayarak, çalışmaları hızlandırır.'' -''İlerlemeye, gelişmeye bakıyoruz''- Türkiye'nin AB üyelik sürecindeki çalışmalara ilişkin çeşitli eleştirileri de hatırlatan Bağış, şöyle konuştu: ''Kimileri bize havlu attırmaya çalışıyormuş. İt ürür kervan yürür. Türkiye çıktığı yolda zenginleşmede kendi kararlılığında yürüyecek. Fasıl açmışlar, açmamışlar ona bakmıyoruz. İlerlemeye, gelişmeye bakıyoruz. Onlar istediği kadar müzakereyi engellemeye çalışsın. Bu ülkenin bütün vatandaşları, çocuklarını daha güvenli bir geleceğe taşımanın gayretinde. AB sürecinde kapatılmaya çalışılan kapıları, biz tek tek açarız.'' -Ekonomi Bakanı Çağlayan- Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da, ''Kendini bildi bileli'' Türkiye'nin, AB konusundaki çalışmaları benimsediğini söyledi. Türkiye'nin ekonomi başta olmak üzere bazı konularda AB ile entegre olduğunu dile getiren Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bugün 'hasta adam' diye anılan Türkiye, siyasi ve ekonomik istikrarı sayesinde sağlıklı ve sapasağlam bir ülkedir. Ama AB üyesi çoğu ülkelerin ekonomisi bozulmuş, rengi sararmış şekilde belirsizliğe doğru gidiyor. Avrupa'nın birçok ülkesi şu an çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Biz onların sıkıntısından keyiflenecek insanlar değiliz. Ama gerçeği söylüyorum. Buna karşılık Türkiye son derece güçlü, Avrupa'daki siyasilere ve iş adamlarına Türkiye'nin gücünü rahatlıkla anlatan bir ülke. Elde ettiğimiz siyasi istikrarla şükürler olsun, bu krizi en hafif etkiyle geçireceğiz.  Avrupa'daki krizi iyi incelemek lazım. Şu an Avrupa ekonomik krizden çok lider krizi çekiyor. Bugün gerçekten eğer Türkiye bu krizde siyasi istikrarı sağlamamış olsaydı, bugün bu toplantıyı yapamazdık. Yapılsa da, ben ne anlatacaktım bilemiyorum. Siyaset adına değil, geçmişi bilen biri olarak bunları söylüyorum.'' -Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker- Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise Türkiye'nin, ülke içinde atılabilecek adımları olabildiğince atarken, öte yandan da AB nezdinde tanıtım ve gayretini ortaya koyduğunu dile getirdi. Bu amaçla yapılan çalışmalar sayesinde insanların yaşam kalitesinin arttığına işaret eden Eker, şunları söyledi: ''Düzenlemeleri de ona göre yapıyoruz. Biz AB'nin evrensel değerlerini önemsiyoruz. Bu evrensel değerleri hayatımıza kendi regülasyonumuzda yansıtmaya çalışıyoruz. Biz bunları yaparken maalesef, bu değerlere esasen merkez olan AB üyesi bazı ülkelerin, Türkiye'nin üyeliğini engellemek için zaman zaman bir takım uygulamalar göstermesi de bizi üzüyor. Ama o davranışlar bize rehberlik etmez. Biz de ona müsaade etmeyiz. Biz AB'nin sahip olduğu değerleri benimseyerek, hayatımızdaki etkinliklerini artırmanın gayretindeyiz. Hayatın her alanında bunu yapmaya çalışıyoruz.''