Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Güney Kıbrıs'ta yaşananlarla ilgili olarak, "IMF’ye vereceğimiz 5 milyar dolarlık borçtan da faydalanmak için başvurabilirler. Hatta kur olarak euro yerine KKTC gibi Türk Lirası kullanmak isterlerse buna itiraz etmeyiz" dedi.
Türk kültüründe düşene vurmanın olmadığının altını çizen Bağış, "Ama Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ve Avrupa Birliği’nin karşı karşıya kaldığı sıkıntıyı görünce onlara şu atasözümüzü hatırlatmak farz oluyor: Kendi düşen ağlamaz. Ya da daha hafif tabiriyle yine atalarımızın dediği gibi Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir" diye konuştu.
Bağış, şöyle devam etti:
"AB Rumları ayrı almanın bedelini biliyordu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu haliyle AB’ye üye yapılması bir “kazan-kazan” formülünden ziyade, “kaybet-kaybet” formülünün somut bir yansıması oldu. Neticede iki taraf da kaybetti. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bir önceki Cumhurbaşkanı Hıristofyas ve onun şımarıklıklarına göz yumanlar bu kaybın ve yangının başlıca sorumlularıdır. Şu anda bu basiretsiz siyasetin faturasını çok ağır şekilde ödüyorlar. Allah’ın sopası yok."
Türkiye'nin KKTC’den talep ettiği takdirde ekonomisine nefes aldırabilecek miktarları anında verecek güçte oılduğunu kaydeden Bağış, "Bunlar artık bizim için küçük rakamlardır. Ama IMF’ye vereceğimiz 5 milyar dolarlık borçtan da faydalanmak için başvurabilirler. Hatta kur olarak euro yerine KKTC gibi Türk Lirası kullanmak isterlerse buna itiraz etmeyiz" dedi.
Bu krizin hem Rumlar, hem de AB için fırsata dönüşmesinin tek bir yolu olduğuna işaret eden Bağış, şunları söyledi:
"Avrupa Birliği Rumları Ada’da çözüme zorlamalı ve Rumlar da artık çözümden başka çıkış yollarının kalmadığını anlayarak hareket etmeli.
Türk tarafını karşılarına almanın ne demek olduğunu kısa sürede acı tecrübelerle yaşadılar. Bu hataları tekerrür ettirmek veya ettirmemek kendi ellerinde. Biz bunun için çözüm kapısını sonuna kadar açmaya her zaman hazırız.
Rum Yönetimi’nin yeni Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in geçmişte Annan Planı’nı destekleyen tutumu bu noktada umarız Rumlar için bir rehber olur. Anastasiadis’in Cumhurbaşkanı seçildikten sonraki açıklamaları da selefinin geçmişteki kasıtlı yanlışlarını ve şımarıklıklarını tekrarlamayacağı yönünde ümit vericiydi. Bu ümit ışığını kendi elleriyle söndürmeyeceğine inanıyoruz. Unutmasınlar komşu komşunun külüne muhtaçtır. Bu söz kulaklarına küpe olsun. Zira komşunun külüne bile muhtaç olduklarının farkına varmadıkları sürece içine düştükleri yangın Avrupa geneline sıçrayacaktır."