Türkiye'nin ilk nükleer santrali olması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin şirketi Akkuyu Nükleer A.Ş. bünyesinde Mersin Bölge Kamu Diplomasisi ve Devlet İlişkileri Bölge Müdürü olan Faruk Uzel istifa etti. 4 yıla yakın süreden bu yana görev yapan Uzel hakkında kaynağı bilinmeyen bir e-posta ile 'yolsuzluk ve taciz' suçlamaları yapılırken, kendisi de projenin uygulanmasında önemli teknik hatalar yapıldığını iddia etti.
Müdür Faruk Uzel, 1 Eylül Salı akşamı basın yayın organı temsilcilerine kendisine ait cep telefonundan geçtiği mesajda, "Ülkemin nükleer santral inşa etmek ve bu teknolojiye sahip olmak adına yaptıklarını desteklemekle birlikte, proje uygulayıcısı Rus şirketinin faaliyetlerini ve zihniyetinin inşa edeceği bir nükleer santrali ülkem ve milletim için çok ciddi bir risk unsuru olarak görüp, bu durumu dile getirmem sonucu Akkuyu Nükleler Santral Projesi'nden ayrıldığımı bildiririm" ifadelerini kullandı.
Müdür Uzel'in istifa ettiğinden bir gün sona ise basın merkezlerine [email protected] isimli bir kullanıcıdan yazılı basın açıklaması yapıldı. Rus Devlet Şirketi Rosatom'un üstlendiği proje için kurulan Akkuyu Nükleer A.Ş içerisinde görevli Faruk Uzel'in şirket içi büyük bir soruşturma sonucu çalışanlara karşı cinsel taciz ve çalıştığı 3-4 yıllık dönemde şirket içi büyük yolsuzluklar gerçekleştirdiği iddia edildi. Akkuyu Nükleer A.Ş Avukatı Kaan Keskin ise, açıklamanın şirket tarafından yapılmadığını, temsil ettiği şirketi bağlayıcı yönü bulunmadığını ifade etti. Avukat Keskin, Faruk Uzel hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ekledi.
Müdür Faruk Uzel, konu ile ilgili Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi. Son 1 yılda projeye olan itirazları üzerine gerginlik yaşandığı ve sonuç olarak istifa ettiğini açıklayan Uzel, şunları söyledi:
"Yakın çevreme kısa mesajla istifa ettiğimi yazdım. Kendimi ifade etme şeklim kendisini müstemleke valisi zanneden şirket yöneticilerini rahatsız etmiş olacak ki, dün sabah beni şirket adına arayan yetkili, attığım mesajı tekzip etmem, düzeltmem, düzeltmemem halinde de beni linç edeceklerine dair telefon görüşmesi yaptım. Bu ülke sizin müstemlekeniz değildir. İftira ve linç kampanyaları ile muhalifleri cezaevine sokup çürütme işi sizin ülkenizin sözüm ona demokrasisinde işleyebilir ama bu ülkede beni linç edemezsiniz. Aldığım bu tehdit telefonu üzerine muhtemelen rezil bir saldırıya maruz kalacağımı düşünerek basın açıklaması kararı aldım. Basın açıklaması çağrımın hemen arkasından çeşitli e-posta hesaplarından, basın mensuplarına benim adımın zikredildiği hayali ve uydurma içerikler olan paylaşımlar geçildi. Bununla ilgili suç duyurusunda bulunacağım. Çakma hesapların gerçek kullanıcılarının bulunması, iftira, hakaret ve suç uydurma suçlamasından cezalandırılmalarını isteyeceğim."
Türkiye'nin ilk nükleer güç santralinin Rosatom tarafından yapılıyor olmasının Türkiye ve Türk milletinin menfaatine olmayacağını söyleyen Uzel, Rosatom'un tepeden tırnağa hatalı ve amatör olduğunu ifade ederek, şöyle dedi:
"Korkunun ecele faydası yok. Bu ülkeden defolup gideceksiniz. Bu ülkeye nükleer santraller gerekli ama bu Rosatom eli ile olmamalıdır. Bu proje yapılmalı ama bu adamlarla değil. Yapılan açıklamada kullanılan ifadelerde, şirketin jargonu ve iç işleyişine dair ifadelerdir. Şirket tarafından yapıldığı açıkça bellidir. Madem orada benim yolsuzluk yaptığıma dair bilgiler vardı da neden 3,5 yıl beklediniz? 30 yıldır karımla çalışarak sahip olduğum bir evim ve arabam var. İkisinin maddi karşılığı ise sizin gibi haramzadelerin bir aylık maaşına denktir."
Santralin yapım sürecindeki aksaklıklarına dikkat çeken Uzel, daha sonra şirkete şu soruları yöneltti:
-Mersin Bilgilendirme Merkezi'nde, zemin kotunun 1 metre altındaki ofis olarak kullanılan odalardaki taban suyunu izole edip kesemeyen mühendislik bilginizle, Akkuyu'da deniz kıyısında ve deniz seviyesinden 12 metre düşük kotta yapacağınız nükleer santralin güvenli olacağına inanmamızı mı bekliyorsunuz?
-1,5 milyon dolar harcayarak sadece tasarımını yaptırdığınız bilgilendirme merkezindeki 7 bin 200 metre elektrik kablosunu döşeyip, UPS cihazının bilgisayarla bağlantı kablosunu döşemeyi unutan mühendisliğinizle mi nükleer santral inşa edeceksiniz?
-Bu güne kadar taşeronunuz olan firmalardan mahkemelik olmadığınız şirket var mıdır? Sizin kiralama taahhüdü üzerinden inşa edilen otelle nasıl bir ilişkiye girdiniz ki mahkemelik oldunuz? Bu sorundan dolayı Atom Stroy Export'un müdürünü neden apar topar kovdunuz?
-Geçen yıl ihalesini yapıp aldığınız iki yangın söndürme aracını kullanacak personel alımı yapmadığınız için bekleterek çürüttüğünüz ve geçen ay çıkan yangında kullanamadığınız doğru mu? Bu zihniyetle mi nükleer santral inşa edecek ve güvenliğini işleteceksiniz?
-Projeyi maddi sıkıntılardan dolayı yürütemediğiniz doğru mudur? Dünya üzerinde size güvenip yatırıma katılacak ya da kredi sağlayacak bir tek finans kuruluşu var mıdır?
-Kıyı kenar çizgisine dikkat etmeyi akıl edemeyip, 1 nolu reaktörü kıyı kenar çizgisi altına yerleştiren mühendislik rezaleti yüzünden projeyi uygulamadığınız, bunun için kanun değişikliği beklediğiniz doğru mu?
-Son 2 yılda 3 ayrı taş ocağı ruhsatı alıp buradan çıkan ve pasa diye tabir edilen milyonlarca metreküp toprağı mı inşaatta kullanacaksınız? Asıl maksadınız Türk hukukuna gol atıp, çevresinden dolaşıp nükleer santralin zemin tesviyesini yapmak mıdır?
-Radyasyon izleme ve ölçüm projesini içerisinde Mersin Üniversitesi ve Mersin halkının temsilcilerinin katılım önerisini neden reddettiniz? Projenin şeffaf izlenme ihtimali sizi rahatsız mı etti?
-İş akdimin sonlandırıldığına dair mutabakat sözleşmesinde benim açıklamalarımı engelleyecek maddeleri neden koydunuz?
Be hey cahiller, geri zekalılar. Mehmet Faruk Uzel'in mi bu şehirde inandırıcılığı yüksektir Bu amatör, acemi, teknik olarak kusurlarla dolu olan projeden biran önce vazgeçsinler. Bunu daha profesyonel partnerle yapsınlar."