Ağaçlar, bahçenizi güzelleştirmekle kalmaz, size de sağlık aşılar. Bahçenizin geniş bir alanını ağaçlara ayırın, oksijensiz kalmayın. Dikim öncesi hazırlıkları tamamlayıp, yaprak döken ya da dökmeyen bodur ağaçlar dikmenin tam zamanı İşe başlarken... ■ Küçük boyları tercih edin. Ağaç yaşken eğilir sözünü yabana atmayın; küçük boylar, iklim koşulları elverişliyse, doğru dikim kuralları uygulanmış ve bakımı özenle yapılmışsa çok çabuk gelişim gösterir. Yerine daha çabuk alışır ve bocalama devresi geçirmez. Zira özellikle büyük boylu ve görece yaşlı ağaçlarda, bu süreç zaman alır. Bir ağaç eğer sonbaharda dikilmişse, köklenme ancak bir sene sonra tam olarak gerçekleşir. Zor bir aşama: Seçim ■ Bahçeniz küçükse, alanın üçte birini yapraklarını dökmeyen ağaçlara ayırın. Defne ve mimoza türlerini dikebilirsiniz. İğne yapraklılardan mazı ve çam türleri de diğer seçenekler arasında. ■ Üçte ikisine de çiçekli ve çiçeksiz yaprak döken ağaçlar dikebilirsiniz. Bunlara en güzel örnek gülibrişim, erguvan ve jakarandadır. Manzara ve güneş görmek istediğiniz bölgelerde yapraklarını döken ağaçlar seçmeye dikkat edin. Aman dikkat! ■ Küçük bir alanı değişik türdeki ağaçlarla donatmak pek önerilmez. Aynı türden 3-5 ağaç dikerek, bahçeye koru havası kazandırabilirsiniz. ■ Çok sık dikim yapmayın. Ağaçlarda kök yarışı vardır. Dikimi çok sık yaparsanız zamanla birkaçını sökmek zorunda kalabilirsiniz. Ayrıca sıkışık bir görüntü ağaçların güzelliklerini bozar ve onları kendileri olmaktan çıkarır. ■ Yaprak dökmeyen ağaçları çok fazla sayıda dikmemeye özen gösterin; özellikle de iğne yapraklı türleri. Güneş ışığına gerek duyulan kış günlerinde, çok gölge verdikleri için karanlık yaparlar. Onları dikmek için gölge alanlar ve bahçenin güney yakası idealdir. ■ Romantik önerilerimiz de var: Yapraklarını döken ağaçları, örneğin gülibrişim ve jakarandaları, çok güneş alan bölgelere ve kuzey yönüne dikin. Böylece, kış günlerinde çıplak dalların arasından sızan güneş ışığı, vücudunuzu değil belki ama ruhunuzu ısıtacak. ■ İklime uymayan ağaçları dikme hatasına düşmeyin. Kurak bölgelere su isteyen kestane, çınar, kışları soğuk geçen bölgelere de mimoza gibi dondan etkilenen ağaçları dikmekten kaçının. Yöresel ve o bölgenin şartlarına uygun, endemik türleri tercih edin. ■ Don olaylarına yakın günlerde, özellikle toprak çok yağmur görmüş ve çamur halindeyse dikim yapmayın. Kökleri havasız bırakıp çürümelere neden olursunuz. Ayrıca can suyu donar ve bu da köklere zarar verir. ■ Kanalizasyon ya da fosseptik çukuruna yakın alanlara dikkat! Bahçe küçükse, dikim yaparken, ağaçla, kanalizasyon ya da fosseptik çukuruna yakın bölgeyi alüminyum ya da benzeri plakalarla ayırın. Böylece köklerin başka yöne doğru gitmesini sağlarsınız. ■ Açacağınız çukur, satın aldığınız ağacın bulunduğu kaptan iki misli büyüklükte olmalı, unutmayın. ■ Çukurun içine su doldurup suyun süzülme hızını saptayın. Eğer su 12 saatte süzülmüyorsa toprak geçirgen değildir, kireçli ya da aşırı killidir. Bu durumda çukuru biraz daha derinleştirip içine mıcır ya da iri kum dökün. ■ Nitelikli bahçe toprağıyla, bir kürek kum, orman toprağı ya da torfu iyice harmanlayın. ■ Kök gübresi, iyi cins yavaş eriyişli gübre ya da bulabilirseniz beklemiş hayvan gübresini, çukura eklediğiniz bir miktar toprakla örtün. Bu uygulama kök yanmalarını engeller. Kökü sağlamlaştırır. ■ Ağacı, kabından özenle çıkarın ve çok kuruysa 15 dakika su dolu bir kapta bekletin. Bu işlem köklerin su almasını sağlar. Dal budak salmış kökleri özenle kesin. ■ Ağaca destek verecek çubuğu bu aşamada dikebilirsiniz. Böylece diktiğiniz ağacın kökleri zedelenmez. ■ Ağacın saksıdaki hizasını bozmadan çukura yerleştirin. Geri kalan toprağı ilave edin ve yüzeyi iyice sıkıştırın. Yumuşak bir iple ağacın gövdesini zedelemeyecek şekilde desteğe bağlayın. ■ Çevresine bir havuz açın ve yağmur yağsa bile birkaç gün bolca su verin. ■ Çok yağış alan bölgelerde, ağacın havuzu düzleştirilir, bu işlem suyun çok birikip kökleri çürütmesine engel olmak için yapılır.