-BAHÇELİ: "ISMARLAMA ANKETLERDE OYUNU YÜKSEK GÖSTERİYOR" İSTANBUL (A.A) - 29.05.2011 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''İstanbul 'imdat' çağrıları vermektedir, Başbakan, başarılı oldukları yalanını ısrarla sürdürmektedir. Hala ısmarlama anketlerde oyunu yüksek göstermektedir'' dedi. Partisinin Kazlıçeşme'deki mitinginde İstanbullulara hitap eden Bahçeli, geçmişi şan ve şerefle dolu olan İstanbul'da bugün bir tarih yazıldığını, Türkiye'nin kalbinin bugün Kazlıçeşme'de attığını söyledi. Fethin 558'inci yıl dönümünde İstanbul'un büyük bir coşku içinde harekete geçtiğini ifade eden Bahçeli, ''Yeni bir fetih için kararlı olanlar, umutlarını, özlemlerini, hedeflerini, iddialarını buraya getirmişlerdir'' dedi. Bahçeli, İstanbul'un, sesine kulak verilmesi için ayağa kalktığını, bu sesin cesaretin, dik duruşun, Bilge Kağan'ın, Alpaslan'ın, Osman Gazi'nin ve Fatih'in sesi olduğunu belirtti. Devlet Bahçeli, '' Bu ses Şeyh Edebali'nin, Akşemsettin'in, Hacı Bektaş Veli'nin, Yunus'un ve Mevlana'nın sesidir. Bu ses Boğaz'daki düşman birliklerine 'Geldikleri gibi giderler' diyerek rest çeken Mustafa Kemal'in sesidir. Bu ses Türk milletinin sesidir, Cumhuriyetin nefesidir. Millet sevdasından yanıp tutuşanlar, bayrak aşkıyla kendinden geçenler ve bin yıllık kardeşliği yaşatmaya sonuna kadar yeminli olanlar burada toplanmıştır'' diye konuştu. Bu mitingin milletin geleceğinde çok önemli sonuçlar çıkaracağına inandığını vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: ''Bugün dünyanın en büyük Türk kentinin fethedilişinin 558'inci yıl dönümünü kutluyoruz. Gururluyuz, çünkü çağ açıp çağ kapatan bir ecdadın torunlarıyız. İftihar ediyoruz, çünkü fethi Peygamber efendimiz tarafından müjdelenen bu kutlu şehrin burçlarına üç hilali asanların soyundanız. Kıvançlıyız çünkü cihan imparatorluğunun varisleriyiz. Atalarımızın İstanbul'u Bizans'tan alarak Türk topraklarına katması tarihin seyirinin değiştirmiştir. İstanbul'un fethiyle Türklerin orta Asya'dan başlayan 500 yıllık yurt edinme arayışı Avrupa içlerine doğru yönelmiş ve imparatorluğun geniş coğrafyası belirginleşmiştir. Ne mutlu ki Türk milleti fetih ile birlikte kültürlerin, inançların, ticaretin ve kıtaların kavşak noktasında bulunan bu dünya kentini hakimiyeti altına almıştır.'' -''TÜRKİYE'NİN KADER ANI UFUKTA BELİRMİŞTİR'' Bahçeli, 12 Haziran'da yapılacak milletvekili genel seçimine iki hafta kaldığını hatırlatarak, ''Türkiye'nin kader anı ufukta belirmiştir'' dedi. Türk milletinin milli ve manevi değerlerinin tartışıldığını, ilke ve kurumlarının aşındırıldığını söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti: ''Karanlık yılların sonuna gelinmiştir. Sandıkla gelen AKP iktidarının sandıkla gitmesi yalnızca bir zaman meseledir. Milletimizin yaklaşık dokuz yılını heba eden AKP hükümetinden kurtulmak için tarihi bir fırsat önümüzdedir. Demokrasinin vazgeçilmez bir gereği olan önümüzdeki seçimde sizler siyasi tercihlerinizi yapacaksınız. Öncelikle seçimin güvenli, huzurlu, emniyetli, adil ve adaletli bir şekilde geçmesini temenni ediyorum. Ülkemizin geleceğini şekillendirmek için her vatandaşımın sandık başında oy kullanması gerektiğine inanıyorum. Seçimde yüksek katılımı sağlayarak, içinde bulunduğumuz kötü gidişatın tersine çevrileceğini ümit ediyorum. Türkiye'nin sorunları kritik bir eşiğe dayanmıştır. Siyaset yozlaşmış, dış politika duvara toslamış, ekonomi buhrana girmiş, toplum bunalmış ve milletimiz usanmıştır. Özellikle ekonomideki kriz İstanbullu kardeşimin hanesine ateş topu gibi düşmüştür.'' Tüketimde harcayanların, gezenlerin, yiyenlerin belli olduğunu, onların AK Parti'nin adaletsiz ve insanı dışlayan ekonomi politikalarından destek gördüğünü savunan Bahçeli, ''AKP ile birlikte rant ekonomisi hakim olmuştur. Sürdürülebilir bir yağma düzeni ve hesap vermekten uzak bozuk yapı hükümet eliyle meşrulaştırılmıştır'' dedi. -''BİREYSEL BORÇLAR DAĞ GİBİ BİRİKMİŞTİR'' Bu durumun İstanbul'da daha da dayanılmaz bir noktada olduğunu, İstanbul'un her köşesinin sefalet yuvasına dönüştüğünü savunan Bahçeli, ''İflaslar, işten çıkarmalar, İstanbul'u perişan etmiştir. Bir zamanlar taşı toprağı altın olan İstanbul yoksulluğun çığırından çıktığı bir şehir haline gelmiştir. Protesto edilmiş senetler, karşılıksız çıkan çekler, hacizler, kredi kartı batakları İstanbullular'ı canından bezdirmiştir. Bireysel borçlar dağ gibi birikmiştir'' diye konuştu. ''AK Parti güdümlü çeteler, imar ve arazi mafyalarının İstanbul'a kan kusturduğunu'' savunan Bahçeli, işsizliğin azdığını ve milyonlarca insanın ekmek parasını kazanmaktan mahrum duruma geldiğini öne sürdü. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Başbakan, böylesi bir durumda bile 'Durmak yok, yola devam' demektedir. Anlaşıldığı kadarıyla iktidarda kalırsa işsizliği, yokluğu, muhtaçlığı devam ettirecektir. Bu şartlar altında yine iktidara geleceklerini iddia etmektedir. Türkiye kötü yönetilmektedir. İstanbul 'imdat' çağrıları vermektedir, Başbakan, başarılı oldukları yalanını ısrarla sürdürmektedir. Hala ısmarlama anketlerde oyunu yüksek göstermektedir. Bir iktidarın gitmesi için daha ne olması gerekmektedir? Hangi sosyal ve ekonomik kaosa ihtiyaç vardır? Ülkemiz zaten yangın yeridir. İstanbul'un her tarafında hayal kırıklıkları vardır. Gençlerimiz iş bulamadığından dolayı yuva kuramamaktadır. Yarınlar karanlıktır. Bu nedenle her yıl 700 bin kardeşime iş vermek için İstanbul'dan ses veriyoruz. Yüzde 7'lik ekonomik büyüme hedefiyle işsizlik sorunun üstesinden mutlaka geleceğiz. Gençlerimizin yurt ve barınma sorunlarını temelinden çözmek ve parasal yardımları artırmak için buradan söz veriyoruz.'' Cezaevlerinin işsizlik ve yoksulluktan dolayı hayatları kararanlarla dolu olduğunu, boşanmaların, aile için dramların fazlalaştığını anlatan Bahçeli, şöyle devam etti: ''Yoksul kardeşim ıstırap içindedir. Başını sokacak bir meskeni yoktur. Ülkemizde her 100 kişiden 38'i evini ısıtacak imkandan mahrumdur. Milletimizin yarısı et yiyememektedir. İstanbul'da bu manzara daha da vahimdir. Başbakan Erdoğan buna da 'istikrar' demektedir. Milletimizin aklıyla zekasıyla alay etmektedir. Eşitsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik zıvanadan çıkmıştır. Yandaşlar kazanmış, palazlanmış ve zenginleşmiş, siz İstanbullu kardeşlerim kaybetmiştir. Hanedan çocukları gemi almış, mısır ticaretine girmiş, yumurtacı ve enerji patronu olmuştur. Talih bir avuç haramzadeye gülerken milletimize hiç uğramamıştır.''