Bahçeli: 57 İslam ülkesi arasındaki ilişkiler güçlenmeli

Gizem KARADAĞ/ANKARA, (DHA)- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, \"57 İslam ülkesi arasındaki ilişkiler güçlenmeli, bunlar gereken tavırlarını ABD’ye ve İsrail’e karşı mutlaka göstermelidir\" dedi.MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin siyaset ve liderlik okulunun 14’üncü dönem mezuniyet törenine katıldı. Burada konuşan Bahçeli, “FETÖ, PKK, IŞİD, YPG, DHKP-C gibi terör örgütlerinin saldırganlıkları, küresel güçlerin çevremizde tedavüle soktuğu vahşi senaryolar ortadadır. Böylesi bir ağır saldırı dalgasına, vahim operasyon sağanağına atıl ve hareketsiz kalmamız abes olduğu kadar akıl ve ahlak dışılıktır. Biz elbette vicdanımızın çığlığına, tarihimizin çağrısına, ecdadımızın ihtarlarına, inançlarımızın buyruklarına kulak verip tedbirli ve temkinli davranacağız. Bekamızı can pahasına müdafaa edeceğiz, birlik ve beraberlik çizgisinden ayrılmayacağız. Tefrikanın, tezviratın ve küresel müstevlilere tekmil veren iç odakların fermanını yırtmak için müteyakkız bir ruhla teyakkuz halinde olacağız. Çünkü olur ya, gaflete düşersek, tehditleri hafife alırsak, tehlikelere gözlerimizi yumarsak felaketin ağırlığı kaçınılmaz bir şekilde üzerimize çökecektir. Başka yolumuz olmadığını aklımızdan çıkarmayacağız. Nitekim biz insafımızı kaybetmedik. İrademizi rehin vermedik. İnsani, İslami ve milli değerlerimize gölge düşürmedik. Karmaşa çoğaldıkça, kıvrılıp içinden geçebileceğimiz çatlakların da çoğalacağına inanıyoruz. Derin uykuya dalan ahlakı kaldırmalı, derin komaya giren adaleti ayaklandırmalıyız” dedi.

\"OLACAK ŞEYMİDİR”

Konuşmasında, “En son olarak ilk kıblemiz Kudüs, ABD yönetiminin oldu bittisiyle İsrail’in başkenti ilan edilmiştir. İsrail’in 1980’deki girişimi Birleşmiş Milletler Kararıyla çürütülmüştü. Şimdi yeni bir izansızlık ve haydutluk karşımızdadır. Bu olacak şey midir? Bu kabul edilecek bir durum mudur” diyen Bahçeli, şöyle konuştu: “ABD’nin, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmesi bir defa tarihe, vicdana, hukuka, insafa, insanlık mirasına hakaret ve hıyanettir. Bu aynı zamanda siyasi cürüm ve cinayettir. Vahşi Batı hukukunun aynısıyla Ortadoğu’ya tatbik etme çabasıdır. Türk ve İslam’ı katletmeye azmetmiş keskin ve zehirli bir hançeri bağrımıza sokma teşebbüsüdür. Kalp sineden, can ciğerden ayrılır mı? Ayrılmaz, Kudüs de İslam’dan ayrılamaz, koparılamaz. Ateşle su, hakla batıl, doğruyla yanlış arasında tarafsız kalınır mı? Kalınmayacağına göre, tarafız, tavırlıyız, Kudüs davası karşısında manen intifadayız, kurtuluşuna kadar da infial halindeyiz. Unutmayınız, Kudüs Harem-i Şerif’tir. Kudüs Miraç’tır. Kudüs Kıbledir. Kudüs İslam’dır, iftihardır, itibardır, iradedir, iffettir. Kudüs vatan, Kudüs vicdan, Kudüs ecdat, Kudüs İslam’ın namusudur. Bu namusa musallat olan, bu namusa el uzatan Siyonizmin tetikçileri ve onların işbirlikçileri kaybetmeye hem insanlık hem de Allah nezdinde mahkûmdur. Kulun hesabı varsa, Allah’ın da hesabı vardır. Kul tuzak kurmuşsa, onu bozacak, onu alt edecek ilahi bir tuzak muhakkak varlığını gösterecektir.

“BU ZİRVEDE ALINAN KARARLARI DESTEKLİYORUM”

Yaşanan gelişmeler karşısında, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın olağanüstü zirvesinin 13 Aralık’ta İstanbul’da toplandığını dile getiren Bahçeli, “Altını kalın olarak çiziyorum ki, bu zirvede alınan kararları aynısıyla destekliyor, Sayın Cumhurbaşkanı’na ve katılımcı diğer ülkelerin temsilcilerine teşekkür ediyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tavizsiz duruşu umut vermiştir. Şunu bir defa ifade etmeliyim ki, bu Teşkilat kuruluş amacına tam manasıyla uygun hareket etmiş, yani Kudüs’ün kurtuluşuna bağlı ve sadık kaldığını bir kez daha dünyaya ispatlamıştır. 9 Aralık 2017’de Antalya’da demiştim ki:“Türkiye’nin öncülüğünde, Sayın Cumhurbaşkanı’nın zirve başkanı sıfatıyla 13 Aralık 2017’de İstanbul’da gerçekleşecek İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı tarihi önemdedir. Bu toplantı mutlaka desteklenmelidir. 57 İslam ülkesi arasındaki ilişkiler güçlenmeli, bunlar gereken tavırlarını ABD’ye ve İsrail’e karşı mutlaka göstermelidir. Önemle diyorum ki, Filistin, başkenti Doğu Kudüs, bağımsız ve egemen bir devlet yapısıyla kabullenilmeli, tanınmalı, ilanı yapılmalıdır.” Ve de İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul Deklarasyonu adıyla yayımlanan sonuç bildirgesinde Filistin’in, başkenti Doğu Kudüs, bağımsız ve egemen bir devlet yapısıyla ilanı yapılmıştır. Doğru olanı da kesinlikle budur. Bu aşamadan sonra, 14 Aralık’ta yapmış olduğum basın açıklamasında aynen vurguladığım gibi; “Görev alanı Doğu Kudüs ile Filistin Ulusal Yönetimi’ne bağlı bulunan Batı Şeria ve Gazze’den oluşan Türkiye’nin Kudüs Başkonsolosluğu resmen Büyükelçilik seviyesine çıkarılmalıdır. Bu çerçevede İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kararına binaen diplomatik misyonumuz Doğu Kudüs’te Büyükelçilik olarak belirlenmeli, şekillenmeli ve temellendirilmelidir” diye konuştu.