Bahçeli: Azınlık hükümetini desteklemeyiz

Bahçeli: Azınlık hükümetini desteklemeyiz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “azınlık hükümeti” önerisi ve “çözümü devam ettirmek mümkün değil” sözleri ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “MHP ile görüşüyoruz” açıklamalarına çarpıcı yanıtlar verdi. Azınlık hükümetini desteklemeyeceklerini, seçim hükümeti içinde de olmayı düşünmediklerini belirten Bahçeli, Erdoğan’ın “çözüm bitti” açıklamasının inandırıcı olmadığını, milleti bir gaflete daha düşürmemek gerektiğini kaydetti.

Milliyet’ten Önder Yılmaz’ın haberine göre, Bahçeli, Tokat-Sivas-Yozgat gezisinin dönüşünde bazı gazetecilerle özel sohbetinde şu mesajları verdi:

 

Çözüm bitti sözü inandırıcı değil

 

(Cumhurbaşkanı’nın ‘çözüm sürecini sürdürmek mümkün değil’ açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz): Cumhurbaşkanının çözüm sürecinin bitti sözünü inandırıcı bulmak çok doğru olmaz. Eğer bu bir süreçse bir cümleyle bitecek hali yoktur. Ayrıca Beşir Atalay’ın bu konudaki açıklamaları Cumuhurbaşkanı’yla çelişir haldedir. Bazı kavramlar birbirleriyle terstir. Birkaç cümle ile çözüm bitti demek yeni bir gaflete milleti düşürmektir. Buna düşmemek lazım.

 

Kendini güvenceye alacak hükümet istiyor

 

7 Haziran’da ne olduysa birden bazı olaylar hızlı bir gelişme içine girdi. Oysa çözüm sürecinde samimi ilkeli durmuş olsalardı, seçim sürecinde yüksek destek bulmuş olan HDP ve AKP rahatlıkla kimsenin özellikle çözümden yana olanların itiraz etmeyeceği bir koalisyon oluşturabilirlerdi. Bunu yapmadılar. Eğer bazı uygulamalar devam ederse 17 - 25 olaylarının gözden geçirilmesi ve hesaplaşma sürecine gireceği korkusu var. Hal böyle olunca ya arzuladığı şekilde kendisini güvence altına alabilecek bir koalisyon hükümeti aramakta veya seçime gitmek suretiyle değişik yöntemler uygulamak kaydıyla tek başına iktidar olabilecek bir AKP ortaya koymaya çalışmaktadır. Yoksa başka türlü izahı yok.

 

Erdoğan’ın niyetine kamufle

 

(Ak Parti’nin HDP ve terör konusundaki son tavrıyla, milliyetçi oyları almayı arzuladığı yorumlarına ne diyorsunuz?) Erdoğan’ın gerçek niyetini kamufle eden cümleler bunlar. Yani Milliyetçi Hareket Partisi’nin hangi eylemlerle oylarının bütününü alabilecek veya bir kısmını alabilecek. Bununla kimi tehdit ediyor? Milliyetçiliği farklı yorumlayınca veya birkaç cümle ile milliyetçi ifadeler ortaya korsa, MHP işi gücü bırakıp Erdoğan’ın arkasına mı takılıp gidecek. Bunu Erdoğan’ın ortaya koyduğu gerekçeleri kamufle etmek için MHP’ye giden oyları tekrar alma niyeti taşıyor şeklinde izahla kabullenmek çok zor. MHP’nin oyunu çok küçümsüyorlar. MHP’yi parçalamak için tuzaklarla karşı karşıya bırakmaya çalışıyorlar.

 

Koalisyon düşünmüyoruz

 

(Ak Parti-MHP hükümeti olasılığının arttığı yorumlarını ne diyorsunuz?) MHP böyle bir koalisyonu düşünmemektedir. Toplumsal yarılmayı önlemek için en doğru koalisyon AKP ve CHP’dir.

 

Diyanet İşleri Başkanı’nın huzurunda Kuran’a el basalım

 

(Kuran’a el basma çağrısına Cumhurbaşkanı “basıyorum” derse ne olacak?) O zaman mesele kalmaz. Bunlar da tabii yeri geldiğinde Kuran aldatmasına girmezlerse. Onun için Diyanet İşleri Başkanı ve milletin huzurunda yapalım diyoruz. Ama önce şartları kabul edecek. Protokoller hazırlanacak. Anlaşmalar yapılacak. Buyurun basın elinizi Kuran’a. İnanan bir Müslüman için çok önemlidir bu uygulama. Benim için çok önemlidir.

 

Erdoğan’ın kızgınlığı

 

 (Ak Parti 7 Haziran’da çok oy alsaydı HDP’ye karşı bu tavrı takınılırlar mıydı?) Zannetmiyorum. Çözüm sürecide bitmezdi. Kızgınlıkların artmasına sebep olabilecek konularında ortaya konulmasında yarar var. Güneydoğu Anadolu’da Bağımsız 4’lü bir Kürdistan’ın kuzey sacayağını oluşturan bölgede uzun süreden beri alan hakimeyiti çalışması var. Ondan çok yararlandılar. Böyle bir durum karşısında 2011 yılında bu alan hakimiyeti için oluşturdukları ve gelecekte Kuzey Kürdistan olarak isimlendirecekleri yerdeki toplum milletvekili sayısı ile 2015 yılındaki milletvekili sayısı arasındaki fark Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemini engelleyen farktır. Kızgınlığı da buradadır. Rakamsal değerleri var anlatabiliriz.

 

MHP ile temas yok

 

(Başbakan’ın MHP ile temas olduğu açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?) AKP - CHP müzakereleri ile MHP’nin milletvekillerinin zaman zaman birileriyle karşılaşarak yaptıkları ayaküstü sohbetlerle eş değer tutmamak lazım. MHP çok zayıf karakterli bir parti değil. Siz birisiyle koalisyon yaparken bize göz kırpılmasına rıza gösteremeyiz.

Yakınlaşma iddiası doğru değil (Çözüm süreci, Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırlarda kalma gayreti, TBMM Başkanının seçimi, terör önergesinin oylamasındaki tutumlar Ak Parti ile MHP’nin yakınlaştığı yorumlarına yol açtı. Ne diyorsunuz?) Bunu doğru bulmuyoruz. Her görüşme her şey koalisyon oluşumuna zemin teşkil edecek yakınlaşma olarak algılanmaması lazım.

 

Azınlığı niye destekleyelim?

 

 (Seçime nasıl gidileceği tartışılıyor. Ak Parti azınlık hükümeti, Fzınlık hükümetiyle seçime gidileceği gibi senaryolar yazılıyor. Ne diyorsunuz?) Azınlık hükümetini niye destekleyelim. Seçime giderken ister mevcut hükümet olsun, isterse seçim hükümeti uygulaması olsun. Netice itibarıyla seçime gidilecek sandığa varılacak. Bizi ilgilendiren sandığa varılış yoludur. Nasıl olacağı konusu başkalarının sorunudur, bizim değil. Bu kadar ayrıntılı senaryolaya gerek yok. Gidilecekse seçime gidilir.

 

Milli koalisyonda olmayız

 

(AKP’nin azınlık hükümetini desteklemeyeceğini söylediniz. 4 partinin içinde olduğu modelle seçime gidilir mi?) Hayır biz ona mecbur değiliz. HDP’nin içinde bulunduğu bir koalisyon şeklinde olmadığımız gibi. O tür dediğiniz milli koalisyon kavramını getirir. Millilik vasfının olması lazım koalisyon hükümeti olması için. Seçim hükümetinde olmak da mecbur değil. Girmeye bilirsiniz katılıp katılmama konusunda serbestsiniz.

 

Özel’e özel demlikte çay

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’le görüşmesinde çözüm sürecini eleştirirken, “analar ağlamasın denildi, daha çok analar ağlar hale geldi” dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel, görev süresinin dolacak olması nedeniyle Bahçeli’ye dün veda ziyaretinde bulundu. Görüşmede son terör olayları ve şehit cenazeleri de görüşüldü. Çözüm sürecini eleştiren Bahçeli, asker ve emniyet güçlerinin terörle mücadelede elinin kolunun bağlanarak hareketsiz bırakıldığını belirtti. “Analar ağlamasın” denilerek çıkılan yolda gelinen noktanın anaların daha çok ağlaması olduğunu dile getiren Bahçeli, terörün kökünün kazınması gerektiğini ifade etti. Bahçeli terörle mücadele edilmesi gerekirken, müzakere edilmesinin Türkiye’yi bugünkü noktaya geterdiğini savundu. Terörle mücadele ekseninde TSK ve emniyet güçlerinin her açıdan desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, Türk devletinin terörün kökünü kazayacak güç ve morale sahip olduğunu kaydetti. Bahçeli Özel’e hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek, bundan sonraki hayatında başarılar diledi.

Bahçeli, görüşmenin ardından Özel’e kapıya kadar eşlik etti. Özel’e Bahçeli’nin makam odasının yanında özel demlikte yapılan çayın ikram edilmesi dikkat çekti. Bahçeli’nin TBMM makamındaki görüşmelerinde sürekli bu çayın ikram edildiği bildirildi.