T24- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başkanı Mesud Barzani'nin Türkiye'ye yapacağı ziyareti eleştirerek, ''Görüşerek, konuşarak ne çözülecektir, hangi tavizlere kapı aralanacaktır?'' dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında Türk milletinin ve Türk-İslam coğrafyasının Kurban Bayramı'nı kutlayarak başladı.
Van'da meydana gelen depremin, büyük bir yıkıma ve tahribata yol açtığını, hüzün ve gözyaşının kentin üzerine çöktüğünü, enkaz yığınlarının hayalleri gasp ettiğini dile getiren Bahçeli, ''Fay hatlarının ülkemizden geçtiği ve deprem kuşağında olduğumuz düşünüldüğünde, doğal sarsıntıların olumsuz sonuçlarına mutlaka hazırlıklı ve tedbirli olunması gerekecektir'' dedi.
Van'daki doğal afetin üzerinden geçen yaklaşık bir haftalık sürenin, kendilerine birçok eksiğin ve deprem konusuna fazla eğilmeyen bir yönetim anlayışının varlığını gösterdiğini savunan Bahçeli, bugüne kadar yaşanılan felaketlerden gerekli derslerin çıkarılmadığını vurguladı.
Başbakan Erdoğan'ın depreme ilişkin açıklamalarını eleştiren Bahçeli, şöyle devam etti:''Doğal ve doğru olanı AKP zihniyetinin 9 yıldır hükümet olduğunu hatırlayarak, eksik gördüklerini düzeltmesi, hata olarak tespit ettiklerini tamir etmesidir. Başbakan'ın beyhude sızlanmaları ve günü kurtarmaya ayarlı suya sabuna değmeyen özeleştirileri bu minvalde gördüğümüz bazı hususlardır. Başbakan Erdoğan'ın şikayet etmeye hakkı olmayıp, sorumluluklarının idrakiyle hareket etmesi gerekmektedir.
Başbakan Erdoğan, muhtemel İstanbul depremine yönelik kafa yorması gerekirken, hayali projelerle, mesela kanal projesiyle, vakit ve emek kaybetmiş, tehlikeleri soğukkanlılıkla ele alıp gereğini yapacak basireti bir türlü gösterememiştir.''
Bahçeli, Van depreminin birçok açıdan düşündürücü gelişmelere, tartışmalara da neden olduğunu savunarak, ''En başta kriz yönetimiyle ilgili koordinasyon bozuklukları, irtibat noksanlıkları, sevk ve idaredeki kusurlar fazlasıyla göze batmıştır'' dedi.
'Dayanışma duygusu takdire şayan'
Bütün olumsuzluğa karşın Van'ın kardeşlik bağlarının açığa çıkan enerjisiyle soluk aldığını ve belini doğrultmaya başladığını ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Milletimizin takdire şayan dayanışma duygusuyla, tasayı paylaşması ortaya muazzam bir birlikteliğin fotoğrafını çıkarmıştır. Bölücü zihniyetlerin, bizi birbirimizden koparmak için ellerini ovuşturanların, depremi fırsat bilen çıkarcıların, kardeşliğimizden ve millet olmamızdan geri adım atmamızı bekleyenlerin hevesleri Van Gölü;nün enginliğinde boğulmaya terk edilmiştir. Milletimizin arasına örülmek istenen ayrılık duvarları, çekilmek istenen kutuplaştırıcı hatlar birbirimize duyduğumuz derin ve tarihi bağlılıkla yerle bir edilmiştir.
Azra bebek hepimizin göz nuru ve müşterek sevgimizin merkezi olmuştur. Küçücük bedeniyle enkazın tonlarca ağırlığına direnen Yunus'un son bakışları bizim için ortak hüzün kaynağı haline gelmiştir... Türk milleti tarihinin hiçbir döneminde; ne etnik köken ve mezhep farklılığına ne de inanç temelli bir ayrışmaya tenezzül etmemiş ve bunu gündemine dahi almamıştır.''Bahçeli, ayrımcılığın her türlüsüne karşı olduklarını ve reddettiklerini ifade ederek, ''Bir tarafta barış ve özgürlük diyen, diğer tarafta katillerle aynı kulvarda buluşarak milleti budamaya çalışan dağılmanın, etnik fesadın ve düşmanlığın zirve isimlerine tahammülümüz bunun için asla bulunmamaktadır. Yüzüne bölücülüğün izi, eline şehitlerimizin kanı bulaşanlar masum hak taleplerinin tarafı olarak kendilerini takdim etmeye yeltenseler de buna inanacak ve aldanacak kimse yoktur'' dedi.
-Terör olayları-
Bingöl'deki canlı bomba olayına da değinen Bahçeli, canlı bombanın üstüne atlayarak evlatlarını korumak maksadıyla kendini feda eden ana yüreğiyle ve analık ruhuyla gurur duyduğunu da söyledi. Bahçeli, ''Analar ağlamasın diyerek bölücülüğe kılıf arayanlar, anaların bile göz göre göre bombalandığını daha ne zaman ve hangi şartlar altında idrak edeceklerdir? Katırın bile hakkını aramaktan ve savunmaktan bahsedenler, asıl şehidimizin hakkını ne zaman sahipleneceklerdir?'' diye sordu.
Barzani'nin Türkiye ziyareti
Mesut Barzani'nin Türkiye'ye yapacağı ziyarete de değinen Bahçeli, şöyle devam etti:
''PKK'nın hamisi ve himaye eden peşmerge, ABD'nin bölgeden tamamen çekileceği tarih yaklaştıkça ön almaya ve mazeretler üreterek hedef saptırmaya çalışmaktadır. Buradan AKP zihniyetine sormak isterim ki; peşmerge reisinden iki gün sonra, Türkiye Cumhuriyeti'nin duyacağı ve öğreneceği ne vardır? Hangi sözde siyasi çözüm ya da diyalog kanallarının açılması için ortam hazırlanmakta ve neyin müzakereleri planlanmaktadır? PKK;nın silah bırakma şartının topluma yedirilmesi için sinsi bir arayış ve niyet mi bulunmaktadır? Görüşerek, konuşarak ne çözülecektir, hangi tavizlere kapı aralanacaktır?
Barzani'nin Irak'ın kuzeyinde yuvalanmış terörist unsurlara verdiği destek, kampların muhafazası için gösterdiği alaka ortada dururken ve her fırsatta hezimetimize hizmet eden alçaklıkları biliniyorken, bu şahısla ne görüşülecek ve neler ele alınacaktır? Senaristi ve patronu küresel çevreler, kılavuzu İmralı, tetikçisi Kandil, takdimcisi peşmerge reisi, figüranları AKP ve BDP olan bölücülük oyununda gösterilmeyen ve seslendirilmeyen daha ne kalmıştır?''
ABD bölgeden çekilirken yeni bir kaos ihalesinin açıldığını ve bunun için yoğun pazarlıklara başlandığını ileri süren Bahçeli, ''Parti olarak her gelişmeyi yakından takip ettiğimizi, notlarımızı aldığımızı, yeri ve zamanı gelince yanlışta inat eden muhataplarımızın burunlarından fitil fitil getirmekten asla kaçınmayacağımızı belirtmek istiyorum'' diye konuştu.