MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Twitter'dan, "Devlet Türk varlığının sembolüdür. Devlet haine karşı devleşmezse cüceleşir, küçülür, ufalır, kaçınılmaz akıbeti olan çöküşü yaşar" dedi.
Bahçeli, PKK'nın saldırılarıyla ilgili olarak, "Devlet sokakta bulunmadı, inlerinde pusu planları yapan, şehirlerde saldırı ve provokasyon çetelesi tutan eşkıya sürüsüne bırakılmayacaktır" diyen Bahçeli, "Analar, babalar, gelinler, bacılar feryat ediyorlar Türk devletinin çelik yumruğunu isabetle vuracak güçlü ve tavizsiz bir irade bekliyorlar" ifadelerini kullandı.
İşte Bahçeli'nin açıklamaları:
"Bir ülke kanar mı? Cevabını ben vereyim; hem de nasıl kanar! Her gün şehit düşerse toprağa nehir olur kan oluk gibi akar. Yorulmayın, yine ben cevaplayayım; ağlar ki ne ağlar! Şehit analarının ağıtları göz pınarlarından çağlar da akar.
Yanmak için ille de kuru odun mu gerekir? Bir tutam acı, mazlum bir yüze yıldırım gibi çarpan kara bir haber ciğerleri yakıp dağlamaz mı? Mesafeler uzayınca mı hasret ateşi yüreklere düşer? Al bayrağa sarılı tabutun içinde uyuyan şehit ebedi bir özlemin habercisi değil midir? Adeta her gün budanıyoruz, her gün kırılıyoruz, her gün bir yanımız düşüyor. Suçlu(lar) kim? Öyle çok ve yaygın ki, hangi birisini sayayım!
Analar, babalar, gelinler, bacılar feryat ediyorlar Türk devletinin çelik yumruğunu isabetle vuracak güçlü ve tavizsiz bir irade bekliyorlar. Türk devletinin tarih boyunca olgunlaşmış bir geleneği, yerleşmiş bir töresi, bir ilkesi ve bir hedefi vardır. Bunu bilmemek cehalettir. Devlet Türk varlığının sembolüdür. Devlet haine karşı devleşmezse cüceleşir, küçülür, ufalır, kaçınılmaz akıbeti olan çöküşü yaşar. Türkiye, bin yıllık Selçuklu-Osmanlı zemini üzerinde ve ancak onlar var olduğu için kurulmuş ve de geçmişe eklemlenmiş kutlu bir emanettir. Emanete hıyanetin ise ne dinimizde, ne kültürümüzde, ne de milli tarihimizde yer, değer ve onayı vardır. Aksi davranış ihanettir. Elinde silahla önüne geleni öldüren katile rica minnetle çözüm, açılım, özgürlük, demokrasi anlatılmaz. Zalime teslim olmak zulümdür.
Düşünün, 2014’ün 30 Ekim’inde, eşiyle birlikte semt pazarında alışveriş yapan Üstçavuş Nejdet Aydoğdu’yu ensesinden vurarak şehit ettiler. Düşünün, 27 Temmuz günü, Muş Malazgirt İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız’ı yine eşinin yanında şehit ettiler. Bu alçaklarda şeref ve namus olmadığı gibi en ufak erkeklik, insanlık, onur kırıntısı da kalmamış. Namertlik ve kalleşlik meslekleri olmuş! Bugün de Şemdinli’de, sivil kıyafetle banka işlemlerini yapmak üzere çarşıya çıkan Uzman Çavuş Ziya Sarpkaya’yı kafasından kurşunladılar.
Ey caniler, zannetmeyin ki başaracaksınız, zannetmeyin ki emellerinize ulaşacaksınız! Yakında fitne kuyunuzda çırpınarak hesap vereceksiniz.Millet ebed müddet, devlet ebed müddet asırlarca milli vicdanları mühürlemiş kutlu bir yemindir. Kimse heveslenmesin bundan da dönüş yoktur.
Devlet sokakta bulunmadı, inlerinde pusu planları yapan, şehirlerde saldırı ve provokasyon çetelesi tutan eşkıya sürüsüne bırakılmayacaktır. En zor an ve darboğazlarda sağına soluna bakıp da kim var diye soran olursa; bilsinler ki, Türkiye sevdalıları henüz ölmedi. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitler ölmez, vatan asla bölünmez nokta."