Bahçeli: Erdoğan, Türkiye'yi huzurlu grüyorsa onun gözünde miyopluk var

Bahçeli: Erdoğan, Türkiye'yi huzurlu grüyorsa onun gözünde miyopluk var
T24 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi huzurlu, işi gücü olan, servetine servet katan topluluk olarak görüyorsa onun gözünde miyopluk var, sadece yakınındaki yandaşını, hanedanlarını görüyor demektir'' dedi.

Bahçeli, partisince Konya'nın Ilgın ilçesinde düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi.

12 Haziran seçimlerinin milletin sosyal, ekonomik ve siyasi yönden çok ağır şartlar altında kaldığı bir dönemde yapıldığını iddia eden Bahçeli, bu seçimlerin ülke için dönüm noktası olacağını öne sürdü.

Seçmenlere ''sandığa gitmeleri'' çağrısında bulunan Bahçeli, gelecek iktidarın meşrutiyetinin sorgulanmaması için seçimlere yüksek oranda katılımın önemine dikkati çekti.

Bahçeli, seçimlerde siyasi iktidara düşen görevler de olduğunu belirterek, iktidarın da seçimler üzerinde leke ve gölge bırakmamak, hileli oy kullanımını önlemek için oy sayımında titiz davranması ve güvenli seçim yapılmasını sağlaması gerektiğini söyledi.

Seçimlerde millet iradesi neyi arzuluyorsa ona saygı duymak zorunda olduklarını ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:

''2002'deki 3 Kasım seçimlerinde AK Parti, 330 vekil çıkararak tek başına iktidara geldi. 2007'de 341 vekile sahip olarak iktidar oldular. 2 dönem iktidarda bulundu fakat 58. 59. ve 60. olmak üzere 3 Hükümet kurarak ülkeyi yönetti. Bu sayısal çoğunlukla, AK Parti'nin millete verdiği sözlerden herhangi birini yerine getirememesi söz konusu olamaz. Meclis'te istediği kararları, yasayı çıkarır, istediği sosyal ve ekonomik politikayı uygulamaya koyabilir, engel olabilecek bir güç yok. Sadece Meclis'teki partiler, uygulamaların ne derece haklı ve doğru olduğunu eleştirerek Hükümete yol gösterici olma görevini yerine getirebilir. Ama Başbakan, buna hiç dikkat etmemiştir. O kadar önerge verilmiş, hiçbirini kabul etmemiştir. Eleştirilerde haklılık bulunduğunda panik içine giriyor ve suçu hemen milletin üzerine yıkıyor. 'Bizi millet getiriyor, ne yapalım biz de öyle yapıyoruz' diyor. Alaycı, kibirci, kendini beğenmiş bir siyaset üslubuyla konuşmaktadır.''

AK Parti'ye oy verenlerden 2002 ile 2011'i karşılaştırmalarını isteyen Bahçeli, işini kaybedenlerin, tarladan gerekli verimi alamayanların, hayvancılıktan geçinemez hale gelenlerin iyi düşünmesi gerektiğini söyledi.

''Onun gözünde miyopluk var"

''Eğer, 'ülkem huzursuz, ben de güven altında değilim, geleceğim belirsiz' diyorsan artık Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan uzaklaştırıp biraz nadasa çekmekte fayda var'' diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Televizyonu açıyoruz, bir saat arayla akşam 24.00'e kadar devam ediyor Recep Tayyip Erdoğan dizisi. Öyle şeyler anlatıyor ki inanmak mümkün değil. Bu kadar çok lafın içinde doğruyu cımbızla arayabilirsiniz. Öyle tablo çiziyor ki Türkiye Cumhuriyeti milleti huzurlu, güvenli, mutluluk içinde yaşayan bir millet... Gerçek o mudur? Acaba, Recep Tayyip Erdoğan'ın anlattığı Türkiye ile meydanı dolduran vatandaşların yaşadığı gerçek hayatın içindeki Türkiye aynı mıdır?  Türkiye'den başkasına akıl vereceği yerde, edebi varsa Suriye Devlet Başkanına 'çekil' diyeceği yerde, kendisi çekilsin gitsin. Çünkü 6 milyona yakın işsiz var. 6 milyonun içinde yüzde 22'si genç işsiz. Türkiye huzurlu değil, iş yok, aş yok. Böyle bir Türkiye uzun süreli devam edemez.''

''Hesabını sormazsam namerdim"

Bahçeli, AKP iktidarının 3. döneminin olmaması ve görevden uzaklaştırılması gerektiğini söyleyerek, ''Her türlü hileyle, aldatmayla, paket ekonomisi ve demokrasisiyle iktidarı istemelerinin sebebi Recep Tayyip Erdoğan'ın Yüce Divan'a gideceği korkusudur. Korkacaksın Recep Tayyip Erdoğan, çünkü 'Bozkurt'un nefesi ensende dolaşıyor. Bu ülkede yaptığın baskının, zulmün, 1 Ağustos toplantılarındaki etnik ayrımcılığının, yakınlarının ve hanedanlarının servetinin hesabını senden sormazsam namerdim. O gün yaklaşıyor. O gün 12 Haziran'dır'' diye konuştu.

Partisinin ''Hilal Kart'' projesini anlatan Bahçeli, bu kart sayesinde vatandaşların namerde boyun eğmeyeceğini savundu.