BAHÇELİ: GÖZYAŞLARINI KARIŞTIRMAYIN MANİSA (A.A)

-BAHÇELİ: GÖZYAŞLARINI KARIŞTIRMAYIN MANİSA (A.A) - 02.08.2010 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Anaların gözyaşıyla AKP Grubu'ndaki Recep Tayyip Erdoğan'ın gözyaşlarını karıştırmayın. Biri timsah gözyaşı, diğeri pınar pınar dökülen anaların gözyaşı'' dedi.  Bahçeli, Manisa'nın Kula ilçesindeki Park Kahvesi'nde yaptığı konuşmada, 12 Eylül'deki referanduma halkın yüksek katılımını istediklerini belirtti. Çiftçi, üretici ve işçinin halinin perişan olduğunu, terörün tırmandığını, ocakların söndüğünü ve anaların ağladığını savunan Devlet Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Anaların gözyaşıyla AKP Grubu'ndaki Recep Tayyip Erdoğan'ın gözyaşlarını karıştırmayın. Biri timsah gözyaşı, diğeri pınar pınar dökülen anaların gözyaşı. Eğer ülkede terörün kökünü kazımak istiyorsak önümüze tarihi fırsat gelmiştir. Bu fırsat 12 Eylülde yapılacak referandumdur. Bu anayasa değişikliği millete bir şey getirmiyor. Bugün işsizlikten, ekonomik krizden bahseden yok, darbeciler, demokratlar diye yeni bölünmeler var. Siyasi üslup gittikçe yozlaşıyor, kırıcılık başlıyor, bir arada olma imkanları ortadan kalkıyor.'' Siyasette liderlerin boy tartışmasının yaşandığına da değinen Bahçeli, ''Bir köşe yazarı ahlaksızca yorum yapıyor. 'Atatürk'ün de boyu 1.56 santimetre civarında' diye. Böyle mukayese olur mu, Atatürk nere, Recep Tayyip Erdoğan nere?'' diye konuştu.  Vatandaşların gelir darlığı ve yoksulluk içinde olduğunu, anayasa maddelerinin ne olduğunu araştıracak fırsatı bulamadığını savunan Bahçeli, şöyle devam etti: ''AKP böyle bir ortamdan yararlanarak kurduğu tuzaklarla milleti bir kez daha aldatmaya çalışıyor. Bu anayasadaki birinci tuzak, PKK'nın siyasallaşması, demokratik açılım denen fırsatın ülkeyi bölünmeye götürecek tehlikeyi taşımasıdır. İkinci tuzak 8 yıldan bu yana ülkeyi soyup soğana çeviren, yandaşları, yoldaşları sermayedar yapan, saltanatlar kuran, yolsuzlukla, rüşvetle yetimin hakkını yiyen Başbakan Erdoğan ve yandaşlarından hesap soracak olan Yüce Divan yolunu tıkamaktır.   Onun için anayasayı AKP'lileştiriyor, yargıyı yandaşlarına teslim etmeye çalışıyor. Bundan da kendisini sıyırmaya çalışıp Reisi Cumhurluğa adaylığını koyabilmenin hırsını ortaya koyuyor. Bunun için yalanla milletin huzuruna çıkıyor, devletin uçağıyla gidebildiği kadar gidiyor, ama halkın arasına benim girdiğim gibi o caddeden buraya kadar yürüyemiyor. Devletin yarı memurları kendi korumacısı olmuş, en son teknolojiyi yanında taşıyor. Demek ki korkuyorsun, neden korkuyorsun gelecekte vereceğin hesaptan korkuyorsun.''