Bahçeli: Kuzey Irak'taki referandum savaş sebebi sayılmalı!

Bahçeli: Kuzey Irak'taki referandum savaş sebebi sayılmalı!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kuzey Irak'taki referandumla ilgili "Gerekirse savaş sebebi sayılmalıdır. Türkiye'nin bölünme dinamiklerini aklından geçiren kim varsa kafasını koparmalıdır" dedi.

MHP lideri, ABD'nin Suriye'deki YPG'ye yaptığı silah yardımı hakkında "ABD yüzlerce TIR dolusu silahı gizli müttefiki YPG'ye noel hediyesi olarak gönderdi" ifadesini kullandı.

Bahçeli, Koray Aydın'ın MHP'den istifasıyla ilgili olarak "İstifa etmek bir tercihtir. Bu tercihte bulunan kişiye saygı duymak gerekir. Hayırlı olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.

Ankara'da MHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Bahçeli, "Akşener istifası bekliyor musunuz?" sorusuna "Gelirken kapıyı gördünüz. Gelen gelir, giden gider."  şeklinde cevap verdi.

Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:

"Pek çok meselemiz vardır. Çözüm bekleyen dağ gibi sorun dağı karşımızda durmaktadır. Hamasete odaklanmak ise Türkiye'ye haksızlık, Türk milletine hakarettir. Kurtarılmayı bekleyen milli ekonomimizin toparlanması için lazım gelen irade hızla şekillenmelidir. Saklamaya, gizlemeye, ötelemeye yer ve gerek yoktur. Toplumsal hayat sarsıntılıdır. Medya yanlı, ilkesiz ve demokratik kurallar haslıdır. Türkiye'nin bölünmesi için mihraklar faal ve faaliyettedir. Dağılmamızı istiyorlar, birbirimize küsmemizi bekliyorlar.

"ABD yüzlerce TIR dolusu silahı gizli müttefiki YPG'ye noel hediyesi olarak gönderdi"

Türk milletiyle çok vahşi bir hesap görülüyor. Zalimler kanadımızı kolumuzu kırmanın heves ve hedefini gözetiyor. Terör örgütlerinin önü arkası planlı, dünü bugünü belli bir strateji dahilinde kudurmuşçasına saldırıyor. Sınırlarımızın hemen dibinde egemenlik haklarımıza tamamen aykırı fiili bir durum, zifiri bir düşmanlık eliyle yaratılıyor. Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden bir terör örgütü kurmak, Akdeniz'e ulaştırmak için koridor kurmak gibi ince hesaplar yapılıyor. ABD yüzlerce TIR dolusu silahı gizli müttefiki YPG'ye noel hediyesi verir gibi veriyor.

Değerli basın mensupları, elbette Türkiye'nin etrafı dinamitlenmektedir. Hayat haklarımıza topyekun suikast hazırlıkları son aşamaya gelmiş durumdadır. Husumet kamçılanmaktadır. Terörizmi paravan olarak kullanan vahşi emperyalizm tetiktedir. Aziz milletimizin destansı, aziz vatanımızın ulviyeti tüm haşmetiyle, tüm görkemiyle meydandadır. Bunu hazmedemeyen ne kadar devlet varsa cinayet örgütlerini üzerimize salmak için el ele vermişlerdir. Bu gerçeği biliyoruz. Suriye'de tedavüle sürülen kirli pazarlıklar Türkiye temalıdır.

Oklar üzerimize yönelmiştir. Küresel çetenin istikrarsızlık ibresi ülkemizi işaret etmektedir. Ülkemizin tarihsel irtibatlarının koparılması hususunda ittifaklar kurulmuştur. ABD'nin Suriye temsilcisinin Türkiye sınırında El Kaide varlığını dile getirmesi marazi bir işaret fişeğidir. Suriye'nin İdlib şehrine operasyon planları Türkiye'nin köşeye sıkıştırılması emridir. Türkiye ve İran PKK'ya karşı ortak askeri hareket edeceklerine dair yansıyan iddialar bize göre olumlu. İran'ın tutumu müsbettir. Barzani'nin korsan referandumuna dair tutumu bizim için önemlidir.

"Barzani'nin referandumu gerekirse savaş sebebi sayılmalıdır"

Ekim ayında Türkiye'nin havadan, İran'ın havadan Kandil ve Sincan'a harekât düzenleme talepleri brilerini korkutmuştur. Kandil dümdüz edilmeli, hainlerin başına dünyalar yıkılmalıdır. Öldürücü vuruş derhal yapılmalıdır. Barzani'nin Türkmen kentlerini kapsamına alan referanduma karşı koyulmalıdır. Bu, gerekirse savaş sebebi sayılmalıdır. Türkiye'nin bölünme dinamiklerini aklından geçiren kim varsa kafasını koparmalıdır. Barzani referandum ertelenmeyecek diyor, çok dinli bir devlet kuracaklarını ileri sürüyor. Milli gücümüzü göstermeli, yurdumuzu dağıtmaya kalkışanları fırlatıp asmalıyız. 

Bu referandum, miladı dolmuş Barzani'nin hayrına olmayacaktır. Artık başka yol kalmamıştır. Ateşe göğüs germeliyiz. Eğer ki milli bekamıza yönelmiş tehditler, odağında yok edilmezse son yurdumuzu savunma güçlükleri peyder peye karşımıza çıkacaktır. Ankara güvende olacaksa Diyarbakır huzurlu kalacaksa, Kerkük'ün birlik içinde olması tarihin bize öğüdüdür. 

Kuzey Irak'taki referandum, Kürdistan devletinin provasıdır. Ya şimdi vatan diyerek haykıracağız ya da safsatanlardan sayılacağız. Kurtuluş mücadelemizin esasları, milli ruhumuza göre temellendirilmiştir. Bugüne kadar asker ve polisimizin en zor şartlarda görevlerini layıkıyla yerine getirmişlerdir. Ümit ediyorum ki yine getireceklerdir, vatan nöbetini şehadet şerbetini içe içe tutacaklardır. Terörizm yalnızca Türkiye'nin sorunu değildir. 17 Ağustos 2017 tarihinde Barcelona'da bir teröristin kullandığı minibüs, son süratle kalabalığın arasına dalmıştır. Buradan İspanya halkına taziyelerimi iletiyorum. Görülüyor ki terör örgütleri yeni yöntemler kullanmaktadır. 14 Temmuz 2016'da Fransa'da, 3 Haziran 2017'de Londra'da araçlarla çok sayıda insan ezilmiş ve hayatlarını kaybetmişlerdir.

"ABD terör örgütlerine silah dağıtmaktan ön şartsız vazgeçmelidir"

Terörün dini, milliyeti, mazereti ve ülkesi yoktur. Terör örgütlerine kucak açan sözde medeni ve gelişmiş ülkeler belirli aralıklarla tuttukları silahın hedefi olmuşlardır. Meselenin bir başka tuhaf ve tezat yanı ise silah şirketlerinin terör örgütlerini tepeden tırnağa donatmaları ve cinayet işlemeleri için teşvik etmeleridir. En çok silah stoklayan ülkelerin Ortadoğu'dan çıkması her şeyi ortaya koymaktadır. Sadece 2016'da silaha harcanan para 1 milyar 686 milyon dolardır. Silah satışlarının yüzde 74'ü, adını saydığım ülkeler tarafından yapılmaktadır. Almanya'da üretilip Irak'ta satılan, ABD'de üretilip Suriye'de dağıtılan silahlar beşeriyetin ve coğrafyaların mahvına hizmet etmektedir. Demek ki ön kapıda terör kınanırken arka kapıda silahlar, TIR'larla terör örgütlerine gitmektedir. Terörün kökü kazınmak isteniyorsa silah şirketleri, insanlık namına terör örgütlerine silah sunulmasına kesinkes son verilmelidir. 

ABD terör örgütlerine silah dağıtmaktan ön şartsız vazgeçmelidir. Teröristin elini tetikten çekmesi için çağrıda bulunmak yerine silahtan mahrum etmek en doğru ve akılcı yoldur. Terör örgütlerinin tüm kaynaklarının kurutulması,kaçınılmaz bir hame olacaktır.

"FETÖ ile mücadelede suçlu suçsuz ayrımı gözetilmedikçe nice 15 Temmuz'lar mukadderdir"

Terörizm destek almadan var olamayacaktır, terör örgütleri şiddet saçmadan yaşayamayacaktır. PKK 33 yıldır kan döküyorsa, IŞİD devlet kurma yoluna gidebiliyorsa bunların köküne bakmalıdır. Alçak güçler, dökülen kanlardan birinci derecede sorumludur. FETÖ'ye bakarsanız yine aynı saik gerçekler görülecektir. Değerli basın mensupları, FETÖ 15 Temmuz'da Türkiye'nin işgali, hemen ardından bölünmesi için silah ve bombaya sarılmış emperyalizmin yeni nesil cinyet projesidir. Barbar bir projedir. Başındaki hoca kılıklı hain, vaaz verirken sinir krizi geçirmektedir. Ederi 1 dolar olan FETÖ, insanlığın utanç vesikasıdır. FETÖ'cü canilerin son ferdine kadar emdikleri süt burunlarından getirilmelidir. FETÖ ile adalet ölçülerinde hesaplaşılmadığı müddetçe, suçlu ve suçsuz ayrımı gözetilmediği müddetçe nice 15 Temmuz'lar mukadderdir.

"Almanya bu şerefsizin ülkelerinde bulunduğunu ne doğrulamakta, ne yararlanmaktadır"

Pazarcıyla, çaycıyla uğraşmak değil, 15 Temmuz'un ana elemanlarını, siyasi ayakla birlikte deşifre edip cezalandırmak asli görevdir. Bu cemaat benim, bu tarikat benden diyerek yine devletin içlerine sızma projeleri gelecekte daha büyük badirelere yol açacaktır. Devlet onun bunun sızabileceği bir yapı değildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti üzerinde kimse spekülasyon yapamayacak, her şeyi kendisinden ve partisinden ibaret göremeyecektir. Türk devleti FETÖ bataklığını Allah'ın izniyle bozacaktır. Bu konuda devlete desteğimiz tamdır. Mücadeledeki handikapları görüyoruz, özellikle Alman siyasetçilerin ipe sapa gelmez değerlendirme hataları, skandal açıklamaları yanlı ve terör örgütleriyle aynı kareye düşen tavırları gözümüzden kaçmamaktadır. Almanya yeri gelince demokrat, yeri gelince gelişmiş ülke tavırlarıyla bu konuda suçüstü yakalanmaktadır. Adil Öksüz'ün Türkiye'den nasıl çıkarıldığı muammadır. Almanya bu şerefsizin ülkelerinde bulunduğunu ne doğrulamakta, ne yararlanmaktadır. Adana İncirlik Üssü'nün bu işte bir payı var mıdır? Almanya FETÖ'nün firarileriyle yanak yanağadır. Bu ne ahlaksızlıktır, bu ne kendini bilmezliktir. Almanya firari sanıkların ülkemize iadesini sağlamalıdır.

"Türkiye milleti Almanya'nın şamar oğlanı, kum torbası değildir"

Türkiye Almanya'ya 4 bin 500 teröristin dosyasını vermesine rağmen gereğini yapacak bir asalet görülmüş değildir. Almanya'da yapılacak seçimler öncesi Türkiye kampanyalara malzeme yapılmaktadır. Gümrük Birliği anlaşmasının yenilenmeyeceğini söyleyerek diğer ülkelerin iradesini yok saymışlardır. Alman yönetimine sesleniyorum, tehdit basit insanların marifetidir. Biraz medeniyet mürekkebi yalamışlarsa yarı yoldan dönmenin çarelerini aramalılardır. Türk milleti Almanya'nın stres topu, canı sıkılınca azarlayacağı kuru bir kalabalık değildir. Türkiye, önüne gelenin parmak sallayabileceği yeni yetme çadır devleti değildir. Milliyetçi Hareket Partisi, dış politikada da hükümetin yanındadır. Adalet Yürüyüşü yapan CHP'nin, Adalet Nöbeti tutan HDP'nin Almanya ile aynı safta alması normaldir. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuştur. Türkiye kıvranacaksa başlarında paralansın zillet Gümrük anlaşması. 

Mevcut Alman yönetimi aklına başına almadan iki ülke arasında iletişim kanallarının açılması zor görülmektedir. Başbakan Merkel, bunu siyasi silah olarak kullanacaksa ne anlaşmanın devamından ne de anlaşmanın kalıcılığından söz etmek mümkün olacaktır.

"Suça karışmış herkes kanunlar önüne çıkacaktır"

Basın toplantımızın başında sahnelenen bazı olayların birbiriyle eklemlenerek gündemde yer tuttuğunu söylemiştim. Ana muhalefet partisi liderinin MİT TIR'ları davası kapsamında tutuklanabileceği iddiası gündemdir. Bize göre ana muhalefet partisinin tutuklanmasıyla ilgili polemikler demokrasimize zarar vermektedir. Siyasi hayatımızı kirletmektedir. CHP ise bundan fırsat çıkarma peşindedir. Kanunlar önünde herkes eşittir, mevki ve makamı ne kadar yüksek olursa olsun suça karışmış biri varsa her sadece Türk vatandaşı gibi hakim önüne çıkacaktır. Milletvekili dokunulmazlığının ise hangi hallerde geçerli olacağı bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla bu iddianın iç ve dış odaklarının olduğunu görmemiz lazım. Milliyetçi Hareket Partisi demokrasiyi bağlıdır. Ülkemizin bitap düşmesini projelendiren kriz havarilerinin telaşı dikkat çekicidir. Bozgunculuktan fırsat bulanların, kargaşaya ümit bağlayanların varlığı gizlenemeyecek kadar açıktır."

 

Soru-Cevap

 

Akşener ve ekibi bir kongre düzenlemişti ve burada sahte delege kaydının yapıldığını biz Akit Medya Grubu olarak ortaya koymuştur. Mesajınız nedir?

Bu grubun bizimle ilgisi yoktur ki mesajım olsun.

MHP'de başka istifalar bekliyor musunuz?

Gelirken kapıyı gördünüz. Gelen gelir, giden gider.

Kılıçdaroğlu'nun atletli fotoğrafı gündem oldu...

Siyaseti iç çamaşır seviyesine düşürmemek lazım.

Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı adayımız tanınmış biri olacak" dedi... Siz aday olacak mısınız?

CHP herkes tanınmış insandır, herkes aday olabilir. Benim ne zaman erken konuştuğumu gördünüz ve duydunuz?