MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ilk genel seçimde baraj altı kalma olasılığı yüksek görünen partisini ‘seçim ittifakı’ ile güvence altına almaya çalışıyor. AKP 'yüzde 50 artı 1' hedefine ulaşmak için MHP’nin beklentisini dikkate alarak bu yöndeki çalışmalarını hızlandırdığı öne sürüldü. Kulislerde seçim barajının düşürülmesinin gündemde olmadığı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP ile ‘ittifak’ zemini yaratılacağı konuşuluyor.
Anayasa değişikliği sürecinde ve referandumdaki desteğiyle Erdoğan’ı rahatlatan Bahçeli, geçen hafta gündeme getirdiği “baraj” tartışmasının ardından bu haftaki grup toplantısında da açıkça “AKP ile ittifak” mesajı verdi. BirGün'den Sebahat Karakoyun'un haberine göre, dünkü grup toplantısı konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2019 seçimlerine yönelik “tek adamdan ya da demokrasiden yana olanlar” diye bir ayrışma yaşanacağından söz ettiğini belirten Bahçeli, “Önümüzdeki siyasal süreçte bloklaşma sertleşirse CHP yanına HDP ve diğer yedeklerini alıp 16 Nisan’ın rövanşı için çalışmasına hız verirse MHP buna duyarsız ve tepkisiz kalmayacaktır” dedi. Bahçeli, “Partimiz, 7 Ağustos Yenikapı ruhu ve 16 Nisan halkoylaması şuurunun gereği olarak AK Parti ile Cumhurbaşkanı Hükümet etme sistemini 2019’da tam manasında tesis etmek maksadıyla, sonuna kadar birlikte ve yan yana mücadelesini sürdürecektir” sözleriyle AKP ile ittifak beklentisini açıkça dillendirdi.
AKP’den cevap
Bahçeli’nin bu sözlerine, AKP’den ilk yorum ise Parti Sözcüsü Mahir Ünal’dan geldi. Gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Ünal, Bahçeli’nin sözlerini ‘seçim ittifakı’ şeklinde yorumlamanın erken olacağını söyledi, “Yerli ve milli olan bütün unsurlarla ittifakız. Bu konu zaman içinde görülecek. Buna parti organları karar verecek” diye konuştu.
Bahçeli’nin açıklamaları kulislerde bir süredir gündemde olan erken seçim ve ittifak konusunu ön plana çıkarırken, AKP cephesinde de zorlu başkanlık seçiminde Erdoğan’ın elini rahatlatmaya yönelik arayışlar hızlandırıldı. Kulislerde barajın düşürülmesinin özellikle İyi Parti açısından avantaj sağlayacağı, bu nedenle hem AKP’nin hem de MHP’nin işine gelmeyeceği konuşuluyor. “Dar-daraltılmış bölge” seçim sistemine yönelik bir değişikliğe de ihtimal verilmiyor.
MHP’yi rahatlatan AYM kararı
AKP’nin hukukçuları ‘seçim ittifakı’ konusunu da masaya yatırdı. Edinilen bilgiye göre sürdürülen çalışmalarda, mevcut yasal düzenlemelerin ‘örtülü ittifaka’ engel oluşturmadığına dikkat çekilerek, bu nedenle ayrı bir düzenleme yapılmasının gerekli olmadığı görüşü öne çıktı. Siyasi Partiler Yasası’nın “üst üste iki kez seçime girmeyen parti hakkında kapatma davası açılabileceğine” ilişkin hükmünün AYM tarafından Ocak 2015’te iptal edildiğine de işaret eden AKP’liler, iptalin ardından yeni bir düzenleme yapılmadığına dikkat çekerek, bunun MHP açısından ‘rahatlatıcı’ olacağını savunuyor.
***
AKP’nin ‘Atatürkçülüğünden’ memnun
Bahçeli, grup toplantısı konuşmasında gündemdeki diğer başlıklara da değindi. AKP’nin oy hesabıyla geliştirdiği Atatürkçü söylemi ‘olumlu’ bulan Bahçeli, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik artan ilgiden ziyadesiyle mutluluk duyuyorum, devamını temenni ediyorum” dedi. CHP’nin, AKP’deki değişimi eleştirmesine tepki gösteren Bahçeli, “PKK, HDP ve FETÖ’nün yörüngesine giren CHP’nin Atatürk adını anmaya ne yüzü ne de hakkı kalmıştır” ifadelerini kullandı. Sözlerinin devamında, “Atatürk’e alaka yükseliyormuş, ne var bunda? Olması gereken bu değil mi?” diye konuştu.
Bahçeli, partisinin yaşadığı baraj tehlikesine karşı barajın düşürülmesine dair önerisine gelen eleştirilere de yanıt verdi. MHP’nin baraj sorunu olmadığını savunan Bahçeli, “Yüzde 10 barajı seçmen oylarının TBMM’de temsil edilememesi sorununu doğurmaktadır. Önemli bir adaletsizliktir” dedi. Başkanlık sistemiyle birlikte yönetimde istikrarın geldiğini söyleyerek, “Temsilde adaletin temin edilmesine yönelik engel teşkil ettiği açık olan yüzde 10 seçim barajı tıkanmaya yol açmayacak şekilde yeniden ele alınmalıdır” ifadelerini kullandı. Bahçeli, Suudi Arabistan’daki gelişmelere de değinirken, ilginç ifadeler kullandı: “Milyarlarca Müslüman açlık içinde kaybolmuşken, bir avuç şeyhin, emirin doymaz hırslarını nasıl açıklayacağız? Bu nasıl Müslümanlıktır, nasıl İslam anlayışıdır? Ilımlı İslam denilen dayatma nasıl dillendirilmektedir. Neyin ılığı? Suudi Arabistan tasarlanan robota dünyada ilk kez vatandaşlık vermekle ne yapmak istemektedir?”