BAHÇELİ: ÜÇÜNCÜ DÖNEM OLMAMALIDIR GAZİANTEP (A.A)

-BAHÇELİ: ÜÇÜNCÜ DÖNEM OLMAMALIDIR GAZİANTEP (A.A) - 10.06.2011 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin üçüncü dönemi olmaması gerektiğini belirterek, ''Sayın Başbakan ısrarla her türlü hayal, rüya ve hülyalarla dolu bir seçim propagandası yürüterek, Ağrı'dan tutun Edirne'ye kadar olması mümkün olmayan, dokuz yıldan beri yapamadığı ne varsa vaat eder hale gelmiştir. Çünkü üçüncü dönem iktidar olamamanın sıkıntısı basmış, kabus içerisinde kara kara düşünüyor, iktidar olmazsam başıma neler gelir, Yüce Divan'a nasıl giderim korkusu salmış. Gerçekten de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin üçüncü dönemi olmamalıdır'' dedi. Gaziantep Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Bahçeli, ''Öncelikle vatandaşlarımızdan istirhamımız odur ki, sandık başına ulaştığınızda yüksek bir katılım göstermelisiniz. Özel bir mazeretiniz yoksa mutlaka sandığa gitmelisiniz. Aklınızın süzgecinden geçirerek, vicdanınızın sesini duyarak, iradenizi ortaya koymalısınız ve 12 Haziran'da Allah nasip ederse Türkiye için yeni bir iktidarın doğuşuna fırsat vermelisiniz'' diye konuştu. -''BÖLÜCÜ TERÖRÜ ŞIMARTARAK....''- AK Parti iktidarıyla Türkiye'nin bir kuşatma altına alındığını öne süren Bahçeli, şöyle konuştu: ''Adalet ve Kalkınma Partisi teslimiyetçi bir politika uygulamış, ekonomide ve milli meselelerde 'ya sat kurtulcu ya ver kurtulcu' olmuştur ancak iktidarı süresi içerisinde yakınlarına, işbirlikçilerine, yandaşlarına ise 'kazan kazancı' olarak önemli servet kazandırmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye'yi her yönüyle bölmeye gayret göstermiştir. İktidar olduğu dönemlerde laikler-laik olmayanlar, inananlar-inanmayanlar, ilericiler-gericiler ayrımıyla kendisini bir kenara çekmiş ve Türkiye'yi cephelere ve kamplara ayırmış, gerilim stratejisi takip ederek, çatışma eğilimi ile beslenerek varlığını devam ettirmek ve mağdur rolünü oynamayı tercih etmiştir. Zaman içerisinde bu ayrımcılığı etnik temelde ve inanç temelinde de devam etmiş ve etnik temelde bölücü terörü şımartarak, onu siyasallaşması yolunda cesaretlendirerek Türkiye'de tekrar terörün azmasına ve iki dilli hayat, demokratik özerklik veya daha değişik yollarla Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirmiştir.'' -''MUTLU AZINLIK''- Öte yandan Türk ekonomisinin ikiye ayrıldığını ifade eden Bahçeli, ''Bir tarafta sıcak parayla ve ihalelerle, özelleştirmelerle, imar oyunlarıyla, arsa spekülasyonlarıyla ve Ortadoğu'daki eş dost aracılığıyla bir mutlu azınlık yaratmış ve bu mutlu azınlık AKP'nin yeni servet sahibi zenginleri olmuştur ama öbür tarafta ise büyük bir nüfus kesimi yoksulluğa terk edilmiştir'' dedi. Devlet Bahçeli, başta AK Parti'ye oy vermiş vatandaşlar olmak üzere bu gerçeği bu ülkede yaşayan herkesin bildiğini ifade ederek, ''Şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vererek iki dönem iktidar, 3 hükümet kurduran o vatandaşlarıma sesleniyorum; bu mutlu azınlık ve AKP'li servet sahiplerinin arasında siz var mısınız'' diye konuştu. ''2002 ile 2011 yılı arasında geçen dokuz yılda evinizde aşınız kaynıyor mu, evlatlarınıza iş bulabildiniz mi, gelir seviyeniz arttı mı, hayat standardınız yükseldi mi, huzur ve güven içerisinde can ve mal emniyetiyle bu ülkede yaşayabilme kaygısını aştınız mı'' diye soran Bahçeli'ye, meydanda bulunanlar ''hayır'' yanıtını verdi. Bahçeli, ''Öyleyse Adalet ve Kalkınma Partisi'nin gitme zamanı gelmemiş de üçüncü iktidar zamanı nasıl söz konusu olabilir'' dedi. Türk milletine ve onun iradesine çok büyük bir saygısızlık yapıldığını ileri sürerek, millet olarak buna bir cevap vermek gerektiğini ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti: ''Çünkü Başbakan bazı kamu araştırma kuruluşlarıyla anlaşmalar yaparak 'Türkiye'de pazar günü seçim olsa kime oy verirsiniz?' sorusundan başlatmak suretiyle Adalet ve Kalkınma Partisi adına kamuoyunu araştırıyorlar, oluşturuyorlar. Şimdi televizyonlarda 10 günden bu yana bir danışıklı dövüş şeklinde bir tane televizyon yorumcusu, iki tane de kamuoyu araştırmacısını çağırıyorlar, Türkiye'de seçim sonuçları üzerinde yorumlar yapıyorlar. Eğer onları dinlerseniz, onlara bakarsanız zaten karar verilmiş. Yani bu karar nereden verilmiş, kimin tarafından verilmiş orası da meçhul ama herkes diyor ki 'Adalet ve Kalkınma Partisi, önümüzdeki günlerde iktidar olacak, sayın Başbakan yine bir balkon konuşması yapacak. 'Bu balkonda yeni konuşmada ne diyeceksiniz?' diyerek, sanki seçimi bitirmişler defterleri dürmüşler, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne iktidarı teslim etmişler. Bu ne terbiyesizliktir, bu nasıl bir demokratik edepsizliktir, bu millete ne kadar büyük bir saygısızlıktır. Eğer 12 Haziran öncesi üç kişi bir araya gelip tekrar bir partiyi iktidar yapıyorsanız bu milleti 12 Haziran'da niye sandığa götürüyorsunuz? Öyleyse millet olarak bunlara bir cevap vermek lazım. Nasıl cevap vereceğiz, aziz Gaziantepliler? Sabahleyin erkenden sandığa gideceğiz, elimize mührümüzü alacağız, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin üzerine elimiz koyup diğer yerlere şöyle bir bakacağız, orada size tebessüm eden bir üç hilal göreceksiniz ve mührü üç aylara girdiğimiz günün ilk haftasında üç hilale vuracaksınız Allah'ın izniyle.'' -''EN ÖNEMLİ SORUN İŞSİZLİK''- Bahçeli, Türkiye'nin en önemli sorununun işsizlik olduğunu, Türkiye'de 6 milyona yakın işsiz bulunduğunu ifade etti. İşsizlikle mücadelenin mutlaka yapılması gerektiğini bunun hafife alınamayacağını vurguladı. Rant ekonomisiyle, sıcak parayla, faizle, ihale yolsuzluklarıyla beslenen mutlu bir azınlık yerine üreten, istihdam dostu olan katma değer yaratan iş adamlarına ve iş yerlerine ihtiyaç olduğunu söyleyen Bahçeli, ''Daha açıkçası bir üretim ekonomisi politikasına geçip reel sektörde üretim yapan iş yerlerini geliştirmek, onların yeni yeni yatırım alanları açmak ve  bir kişiye de iş verebilecek konuma kim gelmişse devlet olarak onu teşvik etmek ve hatta ve hatta ekmeği olmayanlara ekmek veren iş adamlarının elini öpmek lazımdır'' dedi. -''NİYE ZAMANINDA KURMUYORSUN?''- Kadına yönelik şiddetin arttığını, 1250 kapasiteli 52 sığınma evinin şu an dolduğunu belirten Bahçeli, ''Ailenin çözülmesiyle birlikte baba evine gidemeyen genç bir kadın ya da iki çocuklu bir anne sığınma evine müracaat ediyor, oradaki doluluktan dolayı alınamıyor ve sokakta kalıyor. Bunlar Türkiye'nin gerçekleri. Türkiye'de cinayetler artıyor, kadına yönelik şiddet artıyor, Recep Tayyip Erdoğan ağızına bir türlü alamıyor. Şimdi kalkmış aileden sorumlu bakanlık kuracakmış, Türkiye yangın yerine dönmüş, niye zamanında kurmuyorsun?'' ''Sayın Başbakan, Hayvanat Bahçesi kuracağın yerde vatandaşın derdiyle niye uğraşmıyorsun'' diyen Bahçeli, Türkiye'yi toparlayacak, onaracak, hükümete ihtiyaç olduğunu, işsizlikle yoksullukla, asayişsizlikle mücadele edecek bir bir iktidara ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Bahçeli, şunları kaydetti: ''Mısır'da 18 günde Hürriyet Meydanı denilen yerde birer kalabalıklar toplandı. 31 yıldır diktatör olarak mısırı yöneten Hüsnü Mübarek iktidardan uzaklaştı şimdi Yüce Divana gitmiş durumda. Orada çatışma olmadı, emniyet güçleriyle meydanı dolduranlar arasında kavga çıkmadı. Meydanı dolduranlar sağa sola gidip yağmalamadı, arabaları yakmadı. Molotof kokteyli atmadı ama 18 günde oturduğu yerde 31 yıldan beri iktidar olan gitti ama 18 günde İstanbul'da 80'in üzerinde otobüs ve taksi molotofkokteylleriyle yangına çevrildi. Şimdi soruyorum, bu asayişsizlik nedir, nerede bu valiler, nerede bu emniyet müdürleri? İşte Hakkari Yüksekova'da akşam karanlığı bastı mı birden ayaklanma provaları, validen ses yok, kaymakam ortada gözükmüyor, Başbakan suskun, Cumhurbaşkanı vurdumduymaz hareket ediyor. Polis kardeşimiz de oradaki ayaklanan teröristle karşı karşıya kalıyor. Sabaha kadar cebelleşiyorlar. Kimisi linç ediliyor, kimisi şehit ediliyor, kimisinin arabası tekmeleniyor, kimisi tokatlanıyor. Böyle bir rezillik olabilir mi? O sebepten dolayı Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının üçüncü dönemi olmamalıdır.'' MHP olarak kendilerini iktidara hazırladıklarını ifade eden Bahçeli, şunları söyledi: ''Türkiye'de her şey çok farklılaştı, bakın bir referandum yaptılar iki önemli gizli gündemi harekete geçirdiler. Anayasa Mahkemesi ile şimdi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda gizli gizli oynanan oyunlar sonucunu verdi. Şimdi bakıyorsunuz, yandaşlarla AKP'lileştirilmiş Yargıtay ve Danıştayda yarım saatte bir tane Başbakan Yardımcısı'nın ne büyük tesadüftür sınıf arkadaşları seçiliyor hep. Konuşurken de diyor ki 'şu Allah'ın işine bak, verdikçe veriyor' diyor. Şimdi bu bir söz müdür yani... Bu nasıl bir anlayıştır. Sayın Bülent Arınç bugün böyledir, yarın acaba sınıf arkadaşların sen görevden ayrıldıktan sonra arasan bir tanesini bulabilecek misin? Çünkü yandaşlaştırıyorsun, AKP'lileştiriyorsun ve Türkiye'de yargının köküne dinamit koyuyorsun. Bu adalet herkese lazımdır, yarın size de lazım olacak, hele hele Yüce Divan'a gidenlerin başvuracağı tek yer adalet olacak. O sebepten dolayı bu sözlerle ayakları yerden kesilmiş, kibir yüklü, ne olduklarına şaşırmış ve 'Türkiye'yi biz istediğimiz gibi yönetiriz' anlayışla milleti hor gören, diğer muhalefetleri yok sayan bir zihniyetin, artık yavaş yavaş eşbaşkanı olduğu Ortadoğu'da şu an yıkılan Baas partilerine heveslendiği ortaya çıkıyor. Yarın Baas partisine benzer bir Adalet ve Kalkınma Partisi ortaya çıkarsa hiç şaşırmamak lazımdır.'' Tarımdan esnafa, hayvancılıktan diğer alanlara kadar bu iktidar döneminde mağdur edilmiş bütün vatandaşların yanında olacakları sözünü veren Bahçeli, tarımda mazot, gübre, ilaç ve fide gibi temel girdilerde KDV ve ÖTV'yi kaldıracaklarını, desteklemeleri devam ettireceklerini, kamyonculara ve otobüs şoförlerine mazotlarında KDV'yi aşağı çekeceğini, emeklilere 13 maaş vereceklerini, ev hanımlarına 320 lira destekleme aile sigortası yardımı yapılacağını, 200 lira pozitif yaşam desteği verileceğini, ortaöğretimde okuyanlara ayda 50 lira cep harçlığı verileceğini, yüksek öğrenim öğrencilerinin devletin desteğinden mahrum kalmayacağını anlattı.