Türk Tabipleri Birliği'nin kapatılmasını çağrısını tekrarlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Aynı zamanda dediğim şudur; Bu birliğin yöneticilerinden hesap sorulmalıdır" dedi. Parti bünyesinde bir heyet kurulduğunu açıklayan Bahçeli, "Bu heyet marifetince Türk Tabipleri Birliği’nin dünü, bugünü, bütün fiili ve eylemleri incelenecek, gerekirse hazırlanacak dosya Cumhuriyet Savcılıklarına intikal ettirilecektir. Ümidimiz, kirli çamaşırların ortaya çıkmasıdır" ifadelerini kullandı.
TTB'ye destek veren muhalefet partilerini eleştiren Bahçeli, "HDP’nin yanında hizaya giren Türk Tabipleri Birliği Başkanı’na destek amacıyla telefon kuyruğuna girenler bize göre kendilerine yakışanı yapmıştır! Biz millet ne diyorsa onu söylüyoruz. Türkiye’ye husumet besleyen mihraklara da her zeminde karşı çıkacağız" dedi.
Bahçeli, TTB'nin başlattığı "Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz" eylemini, "karanlık" ve "maksatlı" olarak nitelendirerek, "Nereye varılmak isteniyor? Salgından toplumsal hareketlenme mi arzulanıyor? Bunları millet adına sormak en tabii hakkımız" dedi.
MHP Lideri Bahçeli, gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılmasıyla ilgili çağrınız gündemin en çok konuşulan konu başlıklarından birisi oldu. Bu çağrınız farklı değerlendirmelere ve eleştirilere yol açtı. Son gelişmeler çerçevesinde görüşlerinizi alabilir miyiz?" sorusuna Bahçeli şu yanıtı verdi:
"Vahim bir salgınla mücadele ediyoruz. Her gün insanlarımızı kaybediyoruz. Vaka sayısı giderek tırmanıyor. Yoğun bakımdaki hasta sayımız artıyor. Buna karşılık hekimlerimiz, hemşirelerimiz ve diğer sağlık çalışanlarımız hakikaten insanüstü bir emek sarf ediyor. İnsani ve vicdani değerlere haiz hiçbir insanımız Covid-19 hastalığının yayılmasını istemez. Bunu temenni etmez. Hükümet canla, başla, samimiyetle habis virüse karşı direniyor, bütün imkanlar seferber ediliyor.
"Sağlık Bakanımız çok başarılı. Fedakar hekimlerimiz ve sağlık personelimiz özveriyle felaketin önünü kesmeye uğraşıyorlar. Maske, mesafe ve temizlik kurallarının ihlal edilmesinden kaynaklı risk ve tehditler yoğunlaştıkça elbette kaybımız ve kaygımız çoğalıyor. Türkiye’nin böylesi kırılgan bir döneminde sağlık kuruluşlarında siyah kurdele takmanın ne manası var? Kime faydası var? Hükûmeti ve devleti hedef alarak “Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz” temalı karanlık ve maksatlı eyleme niye ihtiyaç duyuluyor? Nereye varılmak isteniyor? Salgından toplumsal hareketlenme mi arzulanıyor? Bunları millet adına sormak en tabii hakkımız.
Türk Tabipleri Birliği sürekli korku aşılıyor. Vatandaşlarımızı telaşa sürüklüyor! Hekimlerimiz arasına nifak sokuyor. Güvensizliği yayıyor. Yani virüsün eksik bıraktığını tamamlamayı amaçlıyorlar. Bu ihanet odağının hiçbir açıklaması kalpleri ferahlatmıyor. Milletimizin yüreğine su serpmiyor! Saklamaya, gizlemeye tevessül etmek nafiledir, çünkü yalın gerçekler ortadadır. Ülkemiz terörle mücadeleyi kararlılıkla icra eder, mesela Afrin operasyonu başlatır, bu Birlik savaş halk sağlığı sorunu diyerek tenkit eder, milli güvenliğin karşısında cephe alır. Vatan evlatları şehit düşer, bir kez olsun onları rahmetle anmazlar. Türkiye düşmanları zehir saçar, bir kez olsun tepki göstermezler. Bu olacak şey değildir.
Koronavirüs salgını olur, yandık, bittik, tükendik masalı söyleyip karamsarlık yayarlar. Adı Türk olan, gerçekte bölücülüğün ve terörizmin saklandığı karanlık oluşum olan bu Birliğin milletimizin ne bir özlemini ne de hedef ve hayallerini paylaştığı vakidir. 16 Eylül’de Twitter’den yaptığım açıklamanın sonuna kadar arkasındayım. Türk Tabipleri Birliği derhal kapatılmalıdır. Aynı zamanda dediğim şudur: Bu Birliğin yöneticilerinden hesap sorulmalıdır.
Bakıyorum ki, malum medya organları, kalemini satmış sözde yazar çizer taifesi bizi eleştiriyor. Hepsi birden ağız birliği yapmışlar, Milliyetçi Hareket Partisi’ne nefret kusuyorlar! Mayalarının ve mizaçlarının gereğini yapıyorlar. Yine CHP’den İP’e, HDP’den marjinal partilere kadar Türk Tabipleri Birliği’nin tetikçiliğine heveslenen siyasi çıkarcıları da aziz milletimiz ibretle takip ediyor. Hevesleri beyhude, çabaları boşuna. Türk Tabipleri Birliği’nin derdi hastalarımızın şifa bulması, tedavi edilmeleri, insan ve toplum sağlığının güvenceye kavuşması falan değil. Bunların asıl meselesi acaba surda gedik açabilir miyiz, sorusuna cevap aramaktır. Şehidi bilmeyen, bayrağı bilmeyen, milli ve manevi değerlere yabancılaşmış bir Birliğin neresini tasvip edeceğiz?
Bu kokuşmuşlara millet hesap soracaktır. Bunlarla mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Haklıyız, haktan ve halktan yanayız. Bugünden geçerli olmak üzere, Başkanlık Divanı üyesi bir arkadaşımızın başkanlığında bir heyet teşekkül etmiştir. Bu heyet marifetince Türk Tabipleri Birliği’nin dünü, bugünü, bütün fiili ve eylemleri incelenecek, gerekirse hazırlanacak dosya Cumhuriyet Savcılıklarına intikal ettirilecektir. Ümidimiz, kirli çamaşırların ortaya çıkmasıdır.
HDP’nin yanında hizaya giren Türk Tabipleri Birliği Başkanı’na destek amacıyla telefon kuyruğuna girenler bize göre kendilerine yakışanı yapmıştır! Biz millet ne diyorsa onu söylüyoruz. Türkiye’ye husumet besleyen mihraklara da her zeminde karşı çıkacağız. Diyeceğim odur ki, Türk Tabipleri Birliği yeni tip Koronavirüs kadar tehlikelidir. Ve gereği acilen yapılmalıdır.