Gazetecilerle bir araya gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Halk Tv'de sarf ettiği sözler nedeniyle gözaltına alınan sanatçı Metin Akpınar'a tepki gösterdi. 28 Nisan 1945'te Mussolini'nin sevgilisiyle ayaklarından asılmış bir fotoğrafını gösteren Bahçeli, "Sana zaten yazık olmuş Sayın Akpınar.21'inci yüzyılda 1945'i örnek göstererek eleştiri yapmak, bu eleştiri değildir. Bu Metin Akpınar gibi toplumun genel kabul gören sevdiği bir sanatçının bu duruma düşmesi kötü bir örnektir" dedi.
Bahçeli, "Ortalık yumuşasın diye söylüyorum, Metin Akpınar'ın Abuzer Kadayıf filmini izlesinler. Orada sosyoloji ile gerçekler arasındaki şeyleri görsünler" ifadelerini kullandı.
Metin Akpınar'ın Halk TV'ye çıkıp beş dakikalık bir konuşma yapmasını isteyen Bahçeli, "Bu benim gafletim, cehaletimdir yanlış örnek verdim' demesini istiyorum. Bu tür örneklerle Türkiye'yi bir yere vardıramazsınız. Bu sebepten dolayı ben çok üzgünüm. Türkiye'nin değerlerini bu kadar kolay harcamamalıyız" sözlerini sarf etti.
Halk TV'yi izlediğini, Uğur Dündar'ın Halk Arenası'nı da takip ettiğini söyleyen Bahçeli, programın sulandırıldığını, konuşmaların esasını yitirdiği görüşünü belirtti. "Kim halkı ne kadar güldürürse iyi konuştum sanılmaktadır. Sadece bu iki sanatçı için demiyorum ondan öncekiler de var" diyen Bahçeli, "Öbür taraftan ise konuşmalar çok hoş değildi" sözlerini kaydetti.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'i Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a yönelik olarak sarf ettiği sözlerini de eleştirdi. "Türkiye'yi çok üzmüştür. CHP'nin Grup Başkanvekili olan şahsiyet TV'lerde milletimizin gözü önündeki çirkin üslubu, aşağılayıcı bakış açısı ne partisine ne de Türkiye'ye fayda sağlar" diyen Bahçeli, "TBMM'de o hırçın ne dediğini tekrarlayamayacak kadar çirkin ifadeler bir şey kazandırmaz. Kazanan Hulusi Akar Paşa olmuştur" ifadesini kullandı.
Öte yandan Bahçeli, Akar'ın Genel Kurmay Başkanlığı görevine geldiğinde kendisine altın kaplama bir silah, Kuran-ı Kerim ve bayrak hediye ettiğini belirterek, "Hulusi Akar Paşa bunlara sahip çıkmıştır" dedi.
Bahçeli'nin açıklamasından satı başları şöyle:
"Soçi'den başlayan Tahran'la devam eden çok yönlü politika takip edilmektedir. bu politika yerindedir. Partizanca yaklaşarak gelişmelerin üzerini örtmek doğru değildir. T.C. dün Batıdan tavsiyelerle politikasını şekillendirirken şimdi doğuyu şekillendirecek bir politika yürütüyor.
"Türkiye'nin dış politikada yakaladığı yetkin inisiyatifi yitirmemelidir. Bugüne kadar takip edilen politikaları çok yönlü geliştirmesinde yarar vardır. Batıda ve doğuda bu kadar etkin bir duruma gelmişken batıdaki çatışmalara son verecek dinamikleri başkalarının eline bırakmamalıdır. Erdoğan'ın kararlı tutumu devam ederken benim şahsen önerim İstanbul ve Ankara’da küresel güçlerin gerçekleştireceği bir daveti yapmasıdır. Türkiye'nin yakın bir komşu ülke olarak orta doğudaki istikrarını sağlayıcı bir güç olarak, orta doğudaki tüm çatışmayı, göç ne varsa karşılıklı görüşmede yarar vardır. Önerimi dikkate alırlar mı bilemiyorum. Ama almasalar da küresel güçlerle irtibat devam ediyor.
"Dünya beşten bütüktür' sözü doğrudur.
"Bugün gelinen nokta önemlidir. Terörün kökü Suriye'de olsun nered eolursa olsun kazınmalıdır. Büyük Kürdistan'ın birinci saç ayağı, Türkiye, ikincisi Türkiye, üçüncüsü İran'dır. Üç kantonun birleşmesiyle Suriye'de bir koridor açılması ve orada bir devletçilik kurulması faaliyeti hiç ihmal edilmemelidir.
"(Özgür Özel tepkisi) Türkiye'yi çok üzmüştür. CHP'nin Grup Başkanvekili olan şahsiyet TV'lerde milletimizin gözü önündeki çirkin üslubu, aşağılayıcı bakış açısı ne partisine ne de Türkiye'ye fayda sağlar. Buradan en büyük zararı da o şahış görür. Siyasette itibarı sıfırlanmış bir insan olarak kabul görmüştür.
"16 Ağustos 2015'te Hulusi Akar Genel Kurmay Başkanı olmuştur. MHP olarak 3 yılda görev değişikliği sebebiyle Genel Kurmay Başkanlığı görevini üstlenmiş olanlara bir tebrik ziyaretine gideriz. Geçmiş dönemlerde bazı arkadaşlarımıza bunu gerçekleştirmiş olduk. Ancak 2 Ekim 2015'te Hulusi Akar paşayı ziyaret etti. Burada diğerlerinde olmayan, yapmadığım bir olayı gerçekleştirdim. O da şudur: Hulusi Akar Paşa'ya kuran-ı Kerim, Türk bayrağı ve altın kaplama silah hediye ettim. Bu neden aklıma geldi? Niçin Hulusi Akar Paşaya verildi? Geleceği okumak demeyeceğim ama bu anlamlı hediyeyi verme ihtiyacı hissettim. O günden sonraki gelişmelere bakınca bunu verdiğime çok memnunum. Hulusi Akar Paşa Kuran'a, bayrağa ve silaha sahip çıkmıştır. Mecliste’ki şekilde kendisine yöneltilen baskıyı yerine getirmiş olsaydı bugün burada bu toplantı olmazdı, Meclis olmazdı. İçimizde CHP ile ilişkileri olan absın mensupları vardır onları incitmek istemiyorum, TBMM'de o hırçın ne dediğini tekrarlayamayacak kadar çirkin ifadeler bir şey kazandırmaz. Kazanan Hulusi Akar Paşa olmuştur.
"(Matematik formülü) X AKP'dir, Y MHP'dir, Z'de Cumhur İttifakı'dır. Demekki mahalli seçimelrde Cumhur İttifakı yüzde 52'nin altına düşmez ise Cumhur İttifakı Türkiye'yi kurtarmış olur. Karşılıklı anlayış vardır. Cumhur İttifakı 51 ilde, Cumhur İttifakı'nı oluşturan AKP ve MHP kendi adaylarıyla seçimelre katılacaktır. Belediye Meclis üyeliklerinde İl Genel Müdürlüklerinde kendi adaylarıyla yarışacaktır. 30 büyükşehirde ise şu an için bir prensip anlaşması sağlanmıştır. Çalışmalar devam etmektedir.
"X + Y = Z olmalı, Z de yüzde 52'den aşağı olmamalıdır.
"Adalet ve Kalkınma Partisi nasıl bir tabloyla gelmek sitiyorsa o tabloyla biz yolumuza devam ederiz. Önemli olan Türkiye'yi sarsacak bir hataya düşmememizdir.
"(Binali Yıldırım'ın istifası) Basın mensubu arkadaşlarımız siyasetle beraber yürürse iyi olur. Siyasetin önüne geçmeyiniz. Cumhurbaşkanımız İstanbul için kimi göstereceğini 29'un belli olacağın söyledi. Şahsi görüşüm Cumhur İttifakı'nın inşası sürecinde Binali Yıldırım yapıcı, geliştirici biri olarka dikkat çekmştir. Ardından da Meclis Başkanı olmuştur. Bunun tartışma gereği yok. Bir milletvekili seçilirse ya milletvekilliğine devam edecek ya da Meclis Başkanlığına devam edecek. İstifa tartışmasıyla bir çıkmaz sokağa sokmanın bir manası yok. Aday olur seçildiği takdirde tercihini ortaya koyacak. Belediye Bakanlığını tercih ettiği andan itibaren kimin belediye başkan olacağı Türkiye'nin gündemine gelmiş olacak. Kimin Meclis Başkanı olacağı konusunda partiler arasında görüşme yapılır.
"Aday gösterildiği takdirde seçilene kadar biz MHP olarak Meclis Başkanlığında fayda görürüz. Eğer Binali Yıldırım AKP'nin Meclis Başkanı olarak seçmiş ve üçüncü oylamada da kazanmışsa MHP olarak aklın gereği nedir? AKP'nin çıkaracağı adayı üçüncü turda seçtirmek olmalıdır. Sabırla olanları takip etmeliyiz. Yorumcu arkadaşlarımız da buna göre davranırsa iyi olur.
"(3 büyük büyükşehir belediye başkanı) MHP Adana Merisn Manisa büyükşehir belediye başkan adayını ortaya koyuyor. AKP de buna da biraz ılılı yaklaştığı kanaatindeyim. Jest ile rest arasında bir harf farkı var. Jesti reste çevirmezlerse 3 tane büyükşehir belediyesi bizim olacaktır.
"(Müjdat Gezen Metin Akpınar) O olay bizi çok üzdü. basın mensubu arkadaşlarımız alınganlık göstermesinler. Halk TV'yi ben yakından takip ediyorum. Özellikle haberler bölümüyle Sayın Uğur Dündar'ın programını takip ediyorum. Burada eleştiri hakkımız var diyorlar. Uğur Dündar Bey programda çok birikimli, tecrübeli, duayen olmuş değerli bir basın mensubudur. Ancak davet etmiş olduğu konuşmacılar, sürdürülen espriler bütün bunların hepsine bakarsanız Halk Arenası programı oldukça sulandırılmış, konuşma esasını kaybetmiştir. Kim halkı ne kadar güldürürse iyi konuştum sanılmaktadır. Sadece bu iki sanatçı için demiyorum ondan öncekiler de var. İsterlerse burada Uğur Dündar'ın kiminle hangi programı yaptı, alkışlarla kim nereye sürükleniyor bunları tartışmakta yarar var. Öbür taraftan ise konuşmalar çok hoş değildi.
28 Nisan 1945 İtalyan faşist lider Mussolini sevgilisiyle ayaklarından asılmıştır. Bu korkunç bir resimdir. 'Bu konuşmanın bireylerin özgür iradesiyle geleceklerini tayin edebilecekleri rejim demokrasidir.' Bizi bu kargaşadan kurtarabilmenin demokrasi olduğunu düşünüyorum. ulaşamazsak, faşizmde olduğu gibi belki liderini ayağından asarlar, belki zindanda zehirleyerek ölür ama bize yazık olur biz harap oluruz. Sana zaten yazık olmuş Metin Akpınar. 21'inci yüzyılda 1945'i örnek göstererek eleştiri yapmak, bu eleştiri değildir. Bu Metin Akpınar gibi toplumun genel kabul gören sevdiği bir sanatçının bu duruma düşmesi kötü bir örnektir. Hem kendisine hem demokrasiye yazık etmiştir.
Böyle bir şey olmaz, olmamalıdır. Efendim başka örnekler var mıydı? Bizim Türk toplumunun geleneğinde ayaktan asılma yoktur. Eğer ayaktan asılmayı söylüyorsanız bunu kast ediyorsunuz. Ayaktan asılmayı kast ediyorsanız. Recep Tayyip Erdoğan'ı faşizmin lideri olarak lanse ediyorsunuz. Bu hiçbir siyasetçinin hakkında düşünülmeyecek bir durumdur. Mahkeme vs. gibi konular değil. Metin Akpınar beyin Halk TV'ye çıkıp beş dakikalık bir konuşma yapmasını istiyorum. Bu benim gafletim, cehaletimdir yanlış örnek verdim' demesini istiyorum. Bu tür örneklerle Türkiye'yi bir yere vardıramazsınız. Şu ayaklarından asılma şeyini görüyorsunuz (fotoğraf gösteriyor) Bu sebepten dolayı ben çok üzgünüm. Kendilerine Türk demokrasisini yaşatayım derken demokrasiyi katletmenin şeyi yoktur. Ortalık yumuşasın diye söylüyorum, Metin Akpınar'ın Abuzer Kadayıf filmini izlesinler. Orada sosyoloji ile gerçekler arasındaki şeyleri görsünler.
"Sizleri üzmek istemiyorum ama ben çok üzgünüm. Türkiye'nin değerlerini bu kadar kolay harcamamalıyız.
"(Yerel seçimde Osmaniye) AK Parti'nin MHP'den oyu çoktur. Orada 2 milletvekili AK Parti'de, 1 milletvekili MHP'den çıkmıştır. Yerel seçimde MHP'nin oyu biraz fazladır. Arzulandığı takdirde AK Parti orada aday çıkarabilir. Geçmişte oldu. Fakat Sayın Cumhurbaşkanı, Cumhur İttifakı'nın oyunu göz önüne alarak, Osmaniye'de aday göstermemeyi prensip olarak söylemiştir. Böyle 3 büyükşehir dışında aday çıkartmamayı prensip olarak ifade ettiler.
"(MHP'ye geri dönme talebi) Davet ediyoruz, CHP'yi tercih ettiler. Keşke gitmeselerdi.
"(Mansur Yavaş'ın adaylığı) Ben 1962-63 yıllarında İstanbul'da lise öğrencisiydim. Adamo diye bir sanatçı gelmişti. Fecri Ebcioğlu da güzel bir söz yazmıştı. Ben de arkadaşlarıma dedim ki, 'Her yerde kar var' çok anlamlıdır. Türkçe'de anlam kazanmıştır. Her partide MHP'li aday var.
"(31 Mart öngörüsü) 31 Martı çok önemsiyorum. Dileğim Cumhur İttifakı lehine gelişsin. Bu olduğu takdirde 1 Nisan günü Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Mahalli İdareler Seçimiyle desteklenmiş olsun. 1 Nisan sabahı kalktığımızda ABD'den Çin'e kadar Türkiye'ye tebrik telefonları gelmelidir.
"(Kılıçdaroğlu'nun ifadeleri) Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uygulamaya geçtiğinden beri ana muhalefet partisi diye bir parti yok. Son dönemdeki hırçın politikadan vazgeçmesi lazım. Bunun çıkış yolu olduğunu yaşayarak öğrendi. Kılıçdaroğlu bu üsluptan vazgeçmeli daha ılımlı olmalı. Batı'da bir olay olmuşsa buna heveslenecek bir davranış içine girmemek lazım. Normalleşe sürecine girmesinde yarar vardır. Memnuniyetsizler organize olursa ne olur diye düşünmek lazım. Birkaç kişi konuşuyor, onları da tatile gönderse iyi olur.
"(FETÖ ile mücadele) Mücadele devam ediyor. Asker kesiminde önemli arındırma yapıldı, emniyette, yargıda oldu. Fakat siyaset suskun. Siyaset her konuda konuşuyor ama FETÖ'nün 8'inci ayağı olarak ses yok. Üzerine gidilmesi lazım.
"(Kaşıkçı cinayeti) Bu cinayet önemlidir. Bu cinayetin işlendiği yerin Türkiye olması düşündürücüdür. Bu konuda siyasi itibarın çok ince olayların arkasından gitmesi, takip etmesi önemli olmuştur. Türkiye'ye hangi niyetle getirildi, niçin Türkiye'de oldu bu soruların cevabını Suudi Arabistan vermelidir, faili de oradaysa Türkiye'de yargılanmalıdır. Suudi Arabistan'ı da gözden uzak tutmamak lazımdır."