BAHÇELİ'DEN ''GÜLEN'' TEPKİSİ ANKARA (A.A)

-BAHÇELİ'DEN ''GÜLEN'' TEPKİSİ ANKARA (A.A) - 21.09.2010 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''MHP'nin genel başkanlık makamı bir tarikatın, bir cemaatin siyasi sesi, siyasi odağı haline gelemez'' dedi ve ''Eğer bir cemaate ya da tarikata bağlı, kendi inanç sistemini yaşayan bir parti mensubumuz, o cemaatin siyasallaşma süreci paralelinde hareket etmeye başlarsa MHP ile ilişkisi kopmuş demektir'' görüşünü dile getirdi. Bahçeli, Sheraton Oteli'nde referandum sonuçlarını değerlendirdiği basın toplantısında, bir gazetecinin sorusu üzerine, MHP olarak sabahlara kadar Türkiye için kafa yorduklarını, her şeyi gözden geçirdiklerini söyledi.  Partisinin Türkiye'yi kucakladığını belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye'de bir sosyal kurum olarak inanç temelinde var olan cemaat ve tarikatlara karşı kendi elemanlarını kısıtlayan, sınırlandıran, uzak tutan bir anlayışa sahip değiliz. MHP'ye gönül vermiş arkadaşlarımız inanç temelinde bu tür ilişkiler içerisinde bulunabilir. Buna bugüne kadar da hiç bir müdahale olmamıştır ancak MHP'nin genel başkanlık makamı bir tarikatın, bir cemaatin siyasi sesi, siyasi odağı haline gelemez. Buna dikkat etmek lazım.  İkinci olarak eğer bir cemaate ya da tarikata bağlı, kendi inanç sistemini yaşayan bir parti mensubumuz, o cemaatin siyasallaşma süreci paralelinde hareket etmeye başlarsa MHP ile ilişkisi kopmuş demektir. O zaman MHP'nin ilkeleri, kuralları, parti tüzüğü programı dışında bir başka odağın yönlendirmesiyle, toplumda siyasi kanaatlerini inanç sistemleriyle karıştırarak uygulamaya başlamış demektir, ki biz bunu kabul etmiyoruz.  Türkiye'de bu inanç kurumları veya toplumu saygı duyduğu bir takım manevi şahsiyetler, ne kadar siyasetten kendisini arındırırlar ise, ne kadar bir siyasi partinin yanında gözükme gibi bir hataya düşmezler ise, Türkiye'ye çok daha büyük hizmet etmiş olurlar kanaatindeyim.'' Bazı MHP'lileri ''evetçi, politikanın unsurları'' olarak niteleyen Bahçeli, şöyle konuştu: ''O bakımdan bizim içimizde bazı arkadaşlarımız, Fethullah Gülen grubuyla, ilişkileriyle, artık 'evetçi' bir politikanın unsurları haline gelmişlerdir bunu da bazı gazetelerde sürekli yazdıklarını görüyoruz, bazı televizyonlara çıkartılmak suretiyle oralarda konuşturulduklarına şahit oluyoruz, bunlar önemli sayıda değillerdir.Onun için geçmiş dönemlerde de bir sözümü tekrarlamak istiyorum; bu bir büyüklük kompleksiyle söylenen değil MHP'nin gerçeğiyle hareket eden bir anlayıştır; 'Bir dağa bir serçe konsa dağ ne kazanır, bir dağdan bir serçe kalksa dağ ne kaybeder?'. Bu görüşü iyi değerlendirmekte yarar var.  O bakımdan tabi bizim düşüncemiz veya birilerine tavsiyemiz olarak söylemiyorum; Fethullah Gülen grubuna karşı Milliyetçi Hareket Partisi insanlarının, zannediyorum saygısı gittikçe azalmaktadır. Bu konuyu dikkate alırlarsa kendileri için de yararlı olur diye düşünüyorum.''