Bakan Akar: Bir asır önce 'var olma' mücadelesi verirken, bugün dünyada söz sahibi durumdayız

Bakan Akar: Bir asır önce 'var olma' mücadelesi verirken, bugün dünyada söz sahibi durumdayız

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 'Akşehir Onur Günü'nde yaptığı konuşmada,"Bir asır önce 'var olma' mücadelesi verirken, bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, uluslararası ilişkilerde özne haline gelen, etki ve ilgi alanı her geçen gün genişleyen, küresel ve bölgesel gelişmeler karşısında provokatif davranarak bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan etkin bir güce ulaşmış durumdayız" dedi.

Küresel ve bölgesel konularda, bölgesinde ve dünyada söz sahibi Türkiye'nin olduğunu söyleyen Bakan Akar, şöyle konuştu:

"Bugün bizlere düşen görev, atalarımızın binbir fedakarlık göstererek bizlere emanet ettiği cennet vatanımıza, bu kutsal emanete sahip çıkmaktır. Zira, 1071 Malazgirt'ten bu yana ebedi vatanımız olan bu toprakların bedeli, şehit ve gazilerimizin mübarek kanlarıyla ödenmiştir. Bu nedenle vatan toprağının her karışı bizler için mukaddes bir yadigardır. Ecdadımızdan devraldığımız bu emanete sahip çıkmak ve bu emaneti gelecek nesillere miras bırakmak, omuzlarımıza yüklenmiş tarihi bir sorumluluktur. İşte bu sorumluluğun bilinciyle savunma sanayi başta olmak üzere hemen her alanda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizi küresel bir güç haline getirmek için gece gündüz demeden, var gücümüzle çalışmaktayız.

"1 asır önce 'var olma' mücadelesi verirken, bugün Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde dünyada söz sahibiyiz"

1 asır önce 'var olma' mücadelesi verirken, bugün Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde, uluslararası ilişkilerde özne haline gelen, etki ve ilgi alanı her geçen gün genişleyen; küresel ve bölgesel gelişmeler karşısında proaktif davranarak bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan etkin bir güce ulaşmış durumdayız. Aynı şekilde 1 asır önce yokluklar içerisinde başlattığı 'Büyük Taarruz'la zafer elde eden kahraman ordumuz, bugün sahip olduğu imkan ve kabiliyetlerle dünyanın sayılı ordularından biri haline gelmiştir. O gün kahraman ordumuz, cansiparane bir şekilde nasıl ki vatanımızı koruduysa, bugün de aynı ruh, aynı azim ve aynı kararlılıkla bölgesel ve küresel güvenlik için Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en etkili faaliyetlerini icra etmektedir. 

"TSK, milletinin emrinde, görevinin başındadır"

Bu kapsamda, sahip olduğu nitelikli personelin yanı sıra yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle teçhiz edilen TSK; 'Hudut namustur' anlayışıyla hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, yurt içinde ve sınır ötesinde artan bir şiddet ve tempoda ve taarruzi bir anlayışla başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadele etmektedir. Kıbrıslı kardeşlerimizin hakları dahil, denizlerimizdeki hak ve menfaatlerimizle semalarımızı azim ve kararlılıkla korumakta, bunlara ilaveten başta Azerbaycan ve Libya olmak üzere dost, kardeş ve müttefiklerimizin haklı davasına destek olmakta, aynı zamanda bölge ve dünya barışına da katkı sağlamaktadır.

Elde ettiğimiz başarılarda en büyük ilham kaynağımız, şehit ve gazilerimizin kahramanlık ve fedakarlıklarıyla asil milletimizin, yani sizlerin sevgisi, güveni ve duasıdır. Sizlerin bizlere olan sevgisi, güveni ve desteği sürdükçe başaramayacağımız hiçbir şey, aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Peygamber ocağı olarak da bilinen TSK; binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleriyle, anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."

"Yunanistan'ın yalanlarını ispatlamaktan bıktık" 

Yunanistan ile ilişkilerin bozulması için bazı grupların çalıştığını söyleyen Bakan Akar şöyle devam etti:

"Gerginliği artırıcı, eylemlerle, söylemlerle iki komşu ülke arasında, iki müttefik arasındaki ilişkileri bozmak için Yunanistan'daki belli kişiler maalesef gece gündüz fitneyi, fesadı ortaya atıyorlar. Bütün bunlara rağmen Türkiye olarak bizler daima uluslararası hukuk çerçevesinde konuşalım, görüşelim. Diyalogla aramızdaki sorunları çözelim diyoruz. Fakat maalesef bu konuda Yunanistan ne konuşmaya, ne masaya geliyor, ne laf dinliyor, ne yalanları bitiyor. Her dakika bir yalan. Her saniye bir yalan. Bunları ispatlamaktan bıktık. Öyle ki, Yunanistan yönetiminin yaptığı yanlışlar, artık Yunanlı bazı siyasiler, emekli bazı generaller, amiraller, bazı akademisyenler, bazı medya mensupları tarafından da aklıselim sahibi Yunanlılar tarafından da artık açıkça görülmeye başlandı. Ve onlar da bu yapılanların yanlış olduğunu görüyorlar. Yapanlara karşı tavırlarını belirliyorlar. Arkadaşlar biz şunu söylüyoruz özet olarak. Biz haklıyız. Haklı olduğumuz için de güçlüyüz. Biz her türlü masada da konuşmaya da hazırız. Fakat diğer taraftan da ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, ne de Kuzey Kıbrıslı kardeşlerimizin zerre kadar bu hakkını, hukukunu çiğnetmemekte, herhangi bir oldu bittiye müsaade etmemekte izin vermemekte azimliyiz, kararlıyız. Çok şükür buna da muktediriz." (DHA)