Dershane tartışmasında cemmaatin sert eleştirilerine maruz kalan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, kendisini en çok üzen şeyin, kurucu danışmanı olduğu Zaman gazetesinin tavrı olduğunu açıkladı. Avcı, "Ben Zaman gazetesinin Kurucu Genel Yayın Danışmanıyım. Karşınızda bu gazetenin kuruluşunda emek vermiş ilk muhatabınız var. Başka gazeteler olsa bu kadar alınmayabilirdim. Bu atlandı. İnsanları yanıltıcı tartışmalar oldu. Müsteşar bey gazetenin yayın yönetmeni ile görüştü. Ben ilgili kişilere işin aslının bu olmadığını anlattım" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, gündemdeki konuları canlı yayında değerlendirdi. Avcı, dershanelerin kapatılması konusunda Zaman gazetesine de yanıt verdi.
Skytürk 360 ekranlarında TürkMedya Grup Başkanı Cengiz Özdemir'in sunduğu Stüdyo360 programında önemli açıklamalarda bulunan Avcı, dershane tartışmasında kendisini en çok yaralayan şeyin, kurucu danışmanı olduğu Zaman gazetesinin tavrı olmuş.
İşte Bakan Avcı'nın açıklamalarından satır başları:
Öncelikle böyle bir yasa tasarısı yok. Bir metnin yasa tasarısı olması için bakanlar kurulu tarafından yasalaştırılıp gönderilmiş olması lazım. Ortada dolaşan metinler kanun tasarısı için yapılan ön hazırlıkların müsveddeleri. Böyle bir hazırlık içine girdiğiniz zaman pek çok öneri gelir. Bu tartışmları tetikleyen Zaman gazetesinin 'Eğitime büyük darbe' haberi mesnet teşkil eden taslak olan ve olmayan unsurlar içeriyordu. Şunu anladık: Demek ki bu arkadaşlarımızın elinde bizim benimsemediğimiz metinler var hem de bizim nihai taslağımız var. Gazetecilik ilkelerinde bir şey atlanmış. Önce konunun muhataplarına sorulur. Bunlar doğru mu diye. Bakan olarak bana sorulmamış. Ben Zaman gazetesinin Kurucu Genel Yayın Danışmanıyım. Karşınızda bu gazetenin kuruluşunda emek vermiş ilk muhatabınız var. Başka gazeteler olsa bu kadar alınmayabilirdim. Bu atlandı. İnsanları yanıltıcı tartışmalar oldu. Müsteşar bey gazetenin yayın yönetmeni ile görüştü. Ben ilgili kişilere işin aslının bu olmadığını anlattım.
'Okuma odalarımızı kapatmayın' diyorlar. Nihai taslağımızda bu konu ile ilgili hiçbir şey yok. Dershanelerin de kapatılmasından çok dönüştürülmesi söz konusu.
Çocuklar hem okul hem dershane içim masraf ediyorlar. Hem dershaneye hem okula gittikleri için sosyal faaliyetlere de vakitleri kalmıyor. 2004 yılından itibaren bu konuda çalışmalar başlatılmış. Dershaneleri nasıl azaltabiliriz? Bunun bir yolu sınav stresini azaltmak. SBS'nin kalkmasıyla dershaneye talep önemli oranda düştü.
Dershanelerin yüzde 70'i 'Biz özel okul olmak istiyoruz' diyor. Bunun için özel okul yönetmeliğimiz var. Mevcut dershanelerin yüzde 20'si özel okula dönüşme kabiliyetine haiz görünüyor. Geri kalan da 'Bize arsa kolaylığı verirseniz, kredi kolaylığı sağlarsanız biz özel okula dönüşmek isteriz' diyorlar.
Dershanelere diyoruz ki 'Sen imkanların varsa özel okula dönüş yoksa açık lise ol.' Diyor ki 'Benim bahçem o kadar yok, laboratuvarım yok sizin istediğiniz standartlarda özel okul olamam.' Dershanelere açık liseye dönüşme şansı da verdik.
Dershaneler arasında ciddi ücret farkı var. Bizim yapmaya çalıştığımız değişim, daha dezavantajlı durumda olanların daha çok istifade edebileceği okullar yaratmak. Dershaneleri özel okullara dönüştürmek istiyoruz.