Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili düzenleme konusunda, "İki şartı kaldırmıyoruz: Prim gün sayısı ve yıl sayısı. Kadınlar için 20, erkekler için 25 şartını yerine getirdikleri zaman onlar da bundan istifade edecekler. Herkesi kapsayan bir düzenleme, sınır koyan bir düzenleme değil." dedi.
Bilgin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2023 yılı bütçesinin üzerinde milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı. Görüşmelerin sunum kısmında EYT ile ilgili yaptığı, "Şu anda yaş şartını kaldırırsak prim gün sayısı ve hizmet süresi tutan yaklaşık 1,5 milyon kişi var." açıklamasını anımsatan Bilgin, şöyle konuştu:
"EYT konusunda çok açık söyledim. Bugün 1,5 milyon civarında dediğim rakam; haziranda aldığımız veri. Bu rakam yıl sonu itibarıyla değişir. Çünkü orada neye bakıyoruz? Prim gün sayısına. Bazı milletvekillerince 'prime takılanlar' gibi bir şeyin oluşacağı söylendi. Prime takılanlar olmayacak. Neden olmayacak? Çünkü o günkü, 8 Eylül 1999 öncesi prim gün şartını değiştirmiyoruz; 5000 ve 5400.
Bu, kötü senaryoları kafanızdan silin. Öyle bir şey yok. Bugün bu arkadaşlar yıl sonu itibarıyla emekli olabilecek olanlar, bu düzenlemeyi yaptığımızda emekli olacak da geriye kalan yaklaşık 4 milyon insan ne olacak? İki şartı kaldırmıyoruz: Prim gün sayısı ve yıl sayısı. Kadınlar için 20, erkekler için 25 şartını yerine getirdikleri zaman onlar da bundan istifade edecekler. Yani yaptığımız düzenleme herkesi kapsayan bir düzenleme, sınır koyan bir düzenleme değil. Zannedersem bu açıklamalarım yeterli olmuştur."
Bir milletvekilinin, "İŞKUR'un paraları politika faizi üzerinden değerlendiriliyor, eriyor" eleştirisine Bilgin, "Nereden öğrendiniz, kimden duydunuz bunu? Kusura bakmayın bunlar yanlış bilgi bile değil. Bizim İŞKUR'un İşsizlik Sigortası Fonu yönetimi, en azından ben kendi dönemimi biliyorum, piyasada en yüksek faizi veren bankalarda, en yüksek getiri sağlayan fonlarda değerlendirilmektedir. Bunun için pandemideki büyük harcamaya rağmen 120 milyar lira civarında bir varlığa sahiptir. Oradan en fazla istifade eden de emekçiler olmuştur. O para, 'İş yerleri kapanmasın' diye işletmelere verildiyse, işçiler için verilmiştir." karşılığını verdi.
Güneydoğu Anadolu Projesine (GAP) verilen paranın uçmadığını ve yatırımına dönüştüğünü belirten Bilgin, bu paranın, kendileri açısından da fonların ortalamasıyla bakanlık hesaplarında alacak olarak durduğunu bildirdi.
Sosyal Güvenlik Kurumunda (SGK) yaşanan yolsuzluk iddialarına ilişkin konuşan Bilgin, kendi sorumluluğundaki alanların neresinde bir yolsuzluk iddiası varsa onu soruşturup takip ettiklerini belirtti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, şöyle devam etti:
"SGK ile ilgili böyle bir iddia vardı biliyorsunuz. Bu sadece bir iddia değil bizim müfettişlerimizin de bize yansıttığı, getirdiği günlerden itibaren işin başına bu konularda çok titiz olduğunu bildiğim bir hukukçu arkadaşımızı görevlendirdim. O arkadaşımız didik didik etti ve oradaki bütün yolsuzluk hadisesine bulaşmış adamların tamamını savcılığa suç durusunda bulundum. Şu anda onun devamı olan bir soruşturma devam ediyor. Oradaki rakam, 1 milyar lira civarında bir rakam. Onun sorumluları yargıya hesap verecekler. Bazı sorumlu görevlileri de ben işten attım. İsimlerini vermiyorum çünkü yargıya intikal ettirdim onları. Yalnız burada bir haksızlık yapılıyor. Soruyu soran arkadaşımız Süleyman (Soylu) Bey'in adını andı. Süleyman Bey ile ilgili o soruşturma dosyasında hiçbir şey yok. Süleyman Bey'in akrabası olduğu iddia edilen hiçbiri de yok soruşturma dosyasında. Bu iddiaların gerçekliği yok."
Soruşturma dosyasıyla ilgili bir yıldır çalışma yürüttüklerini belirten Bilgin, "Dosyanın arkası gelecek. O kapsamda başka nerelere ulaşırsa, kime ulaşırsa oradan da kimsenin tereddüdü olmasın." dedi.
Bilgin, SUT'daki fiyatların bugüne kadar yüzde bazında artırıldığını, bu nedenle bazı eleştiriler yapıldığını ifade etti.
SGK'nin, SUT fiyatları konusunda ana öğe olduğunu dile getiren Bilgin, "SUT fiyatlarında şimdi işlem bazında fiyat belirlemesi yapıyoruz. Bu konuda bir bilim kurulu oluşturduk. Apandisit ameliyatı diyelim ki 18 lira. Yüzde 100 artırırsanız ne olacak? Oysa bu ameliyatları, yapılan işlemleri ve kullanılan malzemeleri tek tek değerlendirmek, onların fiyatlarını tek tek belirlemek gerekir. Bu uzun çalışmayı bir yıl önce başlattım. Komisyondaki arkadaşımızla geçen hafta görüştüm, bitmek üzere. İnşallah bu aralık ayında yeni SUT fiyatlarının belirlenmesini bu reel tabloya göre yapacağız. Yani yüzde, götürü bazlı bir artış yapmayacağız. Bu, sağlık sistemindeki ödemeleri hakkaniyetli hale getirecek." diye konuştu.
Bakan Bilgin, muhtelif işletmelerde geçici işçiler sorununu çözeceklerini vurguladı.
Bakan Bilgin, muhalefet milletvekillerinin, bazı özel hastanelerin SGK'yi yüksek faturalarla zarara uğrattığı eleştirileri üzerine şunları söyledi:
"Özel hastanelerle ilgili sıkı bir denetim yapıyoruz. Bu denetimi hem elektronik ortam üzerinden hem müfettişler yoluyla sıkı bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Çünkü özel hastanelerde ciddi istismarlar var. İstismar olan o hastanelerle ilgili de kapatma mücadelemizi veriyoruz. Yargıya gidiyorlar, yargıdan dönüyorlar ama oradan geri adım atmayacağımızı tekrar ifade ediyorum. Kamunun kaynaklarını, milletin parasını istismar edenlere hiçbir kapıyı açmayacağız. Bunun bilinmesini isterim."
SGK ile özel hastaneler arasındaki protokolleri gözden geçirdiklerini, bazı hastanelerin geçmişte SGK ile özel anlaşma yapmayı tercih ettiğini aktaran Bilgin, "23 hastane vardı. Onlarla o sözleşmeyi bitirdim. Onlar da o sözleşmeyi istismar ediyorlardı. Kalp hastasına bakıyor ama diğer rahatsızlıkları için para istiyor. Bu hastanelerle sözleşmeleri iptal ettim. 'Ya bizimle her branşta sözleşme yaparsınız ya da SGK ile yaptığınız sözleşmeyi, vatandaşı istismar edecek şekilde kullanamazsınız' dedik. Bu konuda mücadelemiz sürüyor." değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, görüşmelerin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Mesleki Yeterlilik Kurumunun 2023 yılı bütçeleri kabul edildi.