-BAKAN ÇAĞLAYAN'DAN FAİZDE "İNDİRİM" VURGUSU İZMİR (A.A) - 10.05.2011 - Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin yanlış faiz politikası nedeniyle cari açık sorunu yaşadığını belirterek, "İddia ederek söylüyorum, Türkiye'nin şu anda faizde halen yapabileceği indirim var" dedi. Çağlayan, İzmir Ticaret Odası'nda düzenlenen "Cari Açığa Karşı İhracata Dönük Üretim Stratejisi ve İzmir'in Dış Ticaret Potansiyeli" konulu toplantıya katıldı. Cari açığın hafife alınacak bir konu olmadığını, üzerinde ciddiyetle durulması gerektiğini ifade eden Bakan Çağlayan, ihracatta yıl sonunda 132 milyar doların geçilerek yeni bir rekor kırılacağına inandığını, ancak ithalatın da artacağını belirterek, cari açığın oluşmasında çeşitli gerekçelerin etkili olduğuna işaret etti. İhracat odaklı üretim stratejisi kapsamında yeni bir teşvik sistemine geçeceklerini, bu kapsamda Türkiye'nin hangi sektörlerde en iyi rekabeti yaptığını, hangi ülkelere hangi malı satması gerektiği gibi net hedefleri ortaya koyduklarını belirten Çağlayan, "Katma değeri düşük ürünle 'Ne iş olsa yaparım abi' devri kapandı" dedi. Türkiye'yi sektör sektör incelemeye aldıklarını, en fazla dış ticaret açığı veren sektörlere baktıklarını, bu konudaki toplantıların devam ettiğini söyleyen Çağlayan, 73 ülkenin ithalatlarını ve Türkiye'nin paylarını analiz ettiklerini ifade etti. Bu çalışmalar kapsamında Hindistan, Endonezya, Çin, Rusya ve ABD olmak üzere 5 hedef ülke belirlediklerini söyleyen Bakan Çağlayan, cari açıkta enerji ithalatının da etkisinin bulunduğunu, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artışın Türkiye'ye 4 milyar dolarlık ekstra cari açık getirdiğini söyledi. Enerji kaynaklarını çeşitlendirmek için çalışma yaptıklarını, nükleer santrallerin de bir zorunluluk olarak göründüğünü ifade eden Bakan Çağlayan, yapılması planlanan 2 santralle 85 milyar kilovat saat elektrik üretileceğini, bunun doğalgazla üretilmesi halinde yıllık 4 milyar dolar olan faturanın, nükleerde 320 milyon dolara gerilediğini kaydetti. Cari açıkta TL'nin aşırı değerli hale gelmesinin de büyük bir rol oynadığını, bu konuda en çok söz söyleyen kişi olduğunu belirten Çağlayan, Türkiye'nin hatalı faiz politikasının faturasını cari açıkla ödediğini, yılbaşından sonra munzam karşılıkların artırılmasıyla, faizlerle ilgili adım atılmamasına rağmen doların 1.50'nin üzerinde tutunduğunu ifade etti. Bakan Çağlayan, şöyle konuştu: "Tüm bu konularda Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun çok önemli gayreti, çalışması, ağırlığı var. Burası bağımsız bir kurul. Bu kurul, kendisi belirliyor faiz politikasının ne olacağını. İddia ederek söylüyorum, Türkiye'nin şu anda faizde halen yapabileceği indirim var. ABD Merkez Bankası'nın uyguladığı faiz 0.25, Japonya ile aynı. Ama biz hala 7'lerle 8'lerle faiz politikası uyguluyoruz. Ülkemizde enflasyon yüzde 4. Enflasyona paralel bir faiz politikası bu işin doğrusudur. Bu döviz Türkiye'ye gelip, vur kaç yaptığı müddetçe, ne kadar çok gelirse, o kadar çok düşer." -SEKTÖRLER ÜZERİNDEKİ ÇALIŞMALAR- Cari açığın düşürülmesi için sektörler üzerinde yaptıkları çalışmayla demir çelik sektörünün hurda girdilerinin yavaş yavaş gerilemeye başladığını, otomotiv sektöründe de yerli otomobil üretiminin tartışıldığını kaydeden Çağlayan, Türkiye'nin kendi otomobilini yapacak güçte olduğunu, New York taksi ihalesinde sadece tanınmamış olduğu için elenen Karsan'ın bu hedefe ulaşılabileceğini gösteren örnek olduğunu söyledi. Elektrikli otomobilde teşvik düzenlemesinin Türkiye'de üretim yapılıp yapılmamasına göre planlanması gerektiğini, ithalata teşvik uygulanmasına karşı olduğunu ifade eden Çağlayan, yerli teknolojilerin geliştirilmesine devletin de destek olması gerektiğini kaydetti. Çağlayan, Türkiye'de 81 ilin hangi alanlarda ihracat yapabileceğini ortaya çıkaran çalışmayı da yakında açıklayacağını belirterek, Türkiye'nin en önemli hedef pazar olarak gördükleri Hindistan'ın ithalatının yüzde 45'ini karşılayabilecek özelliklere sahip olduğunu söyledi. "2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi koyarken, bunu 750 milyar dolar ithalatla yapma gibi bir hedefimiz yok" diyen Bakan Çağlayan, bugün yüzde 60'lar seviyesinde olan ihracatın ithalatı karşılama oranını, 2023 yılında yüzde 80'e çıkarmayı dilediklerini kaydetti. Türkiye'nin hizmet sektöründeki ihracatını da masaya yatırdıklarını, bu kapsamda özellikle Ortadoğu ülkelerinde yoğun olarak izlenen dizilerin dahi gündemde olduğunu söyleyen Çağlayan, "35 ülkede 39 dizimiz oynuyor. Ama biz bunu ticarileştiremiyoruz" dedi. Türkiye'nin 1-9 Mayıs 2011 arasındaki ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37 arttığını, bunun iyi bir gösterge olduğunu ifade eden Çağlayan, 1 Ocak-9 Mayıs 2011 arasındaki 46.5 miyar dolar ihracatın 2003 yılındaki tüm yıl ihracatına denk geldiğine dikkati çekti. -GÜMRÜK BİRLİĞİ VE GÜNEY KORE- Çağlayan, Güney Kore ile AB arasındaki serbest ticaret anlaşmasıyla ilgili soru üzerine, bu konuda Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girerken AB'nin imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarının Türkiye'de de geçerli olması maddesini reddederek büyük hata yaptığını, şu anda bunun getirdiği zorlukları aşmaya çabaladıklarını söyledi. Türkiye'nin Güney Kore'den 3 milyar dolar ithalat yaptığını, burada monte edip AB'ye gönderdiğini, bundan döviz elde ettiğini ifade eden Çağlayan, AB ile Güney Kore arasında serbest ticaret anlaşmasının bu avantajı bozacağını söyledi. Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi Güney Kore, AB ile bu anlaşmayı yapınca, artık Türkiye'ye ihtiyacı yok. Biz diplomatik atak yapıyoruz. Güney Kore ile serbest ticaret anlaşması görüşmelerine başladık. Ama bize her tür yokuşu yapıyorlar. Yani düz duvara nasıl tırmanılır bize öğretmeye çalışıyorlar. Onlar da işin havasına girdiler. Nasılsa 'Avrupa ile bu işi bitireceğiz. Türkiye mecburen bizimle anlaşır' diye. Şimdi biz tabi Güney Kore ile anlaşma görüşmelerimize titiz şekilde devam ediyoruz. Bir hafta önce ilgili bakanıyla konuştum. Haziran sonrasında tarihi belirledik. Bir araya geleceğiz ve bu işi bitireceğiz. Bitiremezsek bizim işimizde ciddi sıkıntı olur." Çağlayan, Türkiye'nin bu yıl sonuna kadar çeşitli ülkelerde 200'ün üzerinde ticaret müşaviri ataşesinin olacağını, artık özel sektörden de ticaret müşaviri, genel müdür veya müsteşarın atanabileceğini kaydetti.