Kabul edilen birinci yargı paketinin ardından ikinci yargı paketinin ocak ayında Meclis'e gelmesi beklenirken Adalet Bakanlığı bütçe görüşmelerine bugün başlandı. Komisyonda ıslah odaklı bir infaz sistemine odaklanacaklarını belirten Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, bazı suçlardan hükümlü olan yaşlı, hamile ve çocukların cezalarını evde çekmesi üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Görüşmede, ekonomi ve yargı bağımsızlığını eleştiren CHP'li milletvekilleri ve tutuklu HDP'li siyasetçilerin fotoğraflarını getiren HDP'li milletvekilleri komisyonu protesto etti.
Bakan Gül, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2020 yılı bütçesinin sunumunda, suç ve yaptırım dengesini, toplumun adalet duygusunu tatmin edecek şekilde gözden geçirmeyi düşündüklerini belirtti.
Kamu düzenini bozmayan, ciddi düzeyde mağduriyete yol açmayan suçlarda hapis cezalarına seçenek oluşturan yaptırımların süre ve tür yönünden kapsamının genişletilmesinin gündemlerinde bulunduğuna işaret eden Gül, ağır ceza mahkemeleri ile asliye ceza mahkemeleri arasındaki görev ayrımını da gözden geçireceklerini söyledi.
Gül, suça sürüklenen çocukların davalarının öncelikli görülmesinin sağlanacağını, çocuk adalet sistemini onarıcı adalet yaklaşımı üzerine kuracaklarını ifade etti.
Kadına yönelik şiddetin çözümüne ilişkin yöntemleri değerlendirdiklerini aktaran Gül, "Gerek mevzuat düzenlemelerinde gerekse uygulamalarda bu fiilleri engelleyecek ve faillerin gerekli cezaları almalarını sağlayacak tedbirleri diğer kurumlarla işbirliği halinde almak kararlılığındayız." ifadesini kullandı.
"Bu kapsamda şiddet içermeyen bazı suçlardan hükümlü olan yaşlı, hamile ve çocukların cezalarını, elektronik izleme merkezi aracılığıyla evde çekmesi alternatifi üzerinde duruyoruz. Hükümlü ve tutukluların yakınları ile görüntülü görüşmesi, elektronik dilekçe gibi yeni uygulama modellerinin geliştirilmesi de çalışma gündemimizde yer alıyor."
Hukuk yargılamalara ilişkin usul hükümlerinde de düzenlemeler öngördüklerini anlatan Gül, "Asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemeleri arasındaki görev ayrımının yeniden belirlenmesi, küçük miktarlı talep ve davaların basitleştirilmiş ve hızlı bir yargılama usulüyle çözülmesi" gibi konuların çalışma başlıkları arasında bulunduğunu belirtti.
Gül, bazı çekişmesiz yargı işlerinde, belirli sınırlar altındaki delil tespitlerinde noterliklere de yetki tanınmasını hedeflediklerine işaret etti.
Noterliklerde parmak izi ile kimlik doğrulama sisteminin kullanılmasını sağlayacaklarını bildiren Gül, satış bedelinin, noterde işlem gerçekleşmeden satıcı hesabına geçmesini önleyecek bir finansal entegrasyon oluşturulmasının düşünüldüğünü kaydetti.
Abdulhamit Gül, "Noterlik harç ve masraflarının tüm bankaların kredi kartlarıyla ödenebilmesini de sağlayacağız." diye konuştu.
‘Lekelenmeme Hakkı’ kapsamında 249 bin 84 ihbar dosya açılmış, 146 bin 382 soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir."
"Stajyer avukatlarımızın staj süreleri boyunca sigortalı olarak çalışabilmelerini sağlayacak düzenlemeler de gündemimizdedir."
"15 Temmuz'dan bu yana meslekten çıkarılan hakim ve Cumhuriyet savcısı sayısı 3 bin 926'dır. FETÖ, 15 Temmuz akşamı başlayıp 16 Temmuz sabahı bastırılan bir tehlike olarak yorumlanamaz."
"Yargının ideolojisi adalettir. Anayasamızda mahkemeler, 'şu grubun, bu zümrenin adına' demiyor, 'millet adına karar verir' diyor."
Görüşmelere aralarında Meral Danış Beştaş, Garo Paylan ve Ahmet Şık'ın bulunğu HDP'li vekiller; tutuklu HDP'li milletvekilleri ve eş başkanların fotoğraflarının bulunduğu dövizlerle katıldı.
Aralarında Mahmut Tanal, Süleyman Girgin ve Mehmet Ali Çelebi'nin bulunduğu CHP'li milletvekilleri ise, "Hukuk öldü, ekonomi iflas etti", "Yargı bağımsızlığında 141 ülke arasında 104. sıradayız" yazılı dövizlerle komisyonu protesto etti.