T24- Baksı Kültür ve Sanat Vakfı tarafından merkeze bağlı Bayraktar köyünde yaptırılan Baksı Müzesi Halk Sanatları Araştırma Uygulama Merkezi'nin açılış törenine katılan Günay, Müzenin kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ile müzeyi gezerek kendisinden bilgi aldı.
Günay, beraberindeki Bayburt Valisi Kerem Al, Ak Parti Bayburt Milletvekili Fetani Battal, Ak Parti Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğan, Bayburt Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, Hüsamettin Koçan ile merkezin açılışını gerçekleştirdi.
Günay, açılışın ardından yaptığı konuşmada, görev süresi içinde en güzel günlerden birini yaşadığını vurgulayarak, “Bunu geçen yaz İzmir Menderes'in bir köyünde 8 köy halkının bir araya toplandığı meydanda söylemiştim son defa. 'Kültür sanat hizmetine susamış, hayatın güzelliklerinden yararlanma ihtiyacı olan ama imkanı olmayan insanlara bir sanat eserini götürmenin, onların coşkusunu, sevincini paylaşmanın güzelliğiyle bu akşam benim yaşadığım en güzel gecelerden birisi' demiştim. Ama itiraf ediyorum ki bugün burada duyduğum sevinç ve heyecan onların hepsinden çok fazla” diye konuştu.
Yaklaşık 10 yıl önce Bayburt ziyaretinde Hüsamettin Koçan'ın köyünde müze fikrini kendisine anlattığını dile getiren Günay, “İçimden 'sanatçı biraz da deli olur' diye geçmişti. Bu dağ başında, Bayburt'un gidilebilen son köyünde, buraları yaşanabilir, gidilebilir kılan, inanılmaz bir fikir projesi ve onun hayata geçmesi gerçekten çok önemli” diye konuştu.
Yapılan bu müzenin kendisine Ferhat'ın aşkını hatırlattığını ifade eden Günay, “Ferhat sevdiğine kavuşmak için uzun ve sabırlı bir emekle bir yerden ulaşılmaz başka bir yere su taşımış. Öyle sanıyorum ki siz de eşiniz Oya Hanım'a buraları sevdirmek için Baksı köyüne su getirmişsiniz. Sizi bütün kalbimle alkışlıyorum. Sizi bu köyün efsanelerden çıkıp gelmiş çağdaş Ferhat ve Şirin'i olarak selamlamama izin verin” dedi.
Günay, Koçan için, “Hangi evlat, anasına ve babasına, doğduğu toprağa böyle güzel bir anıt dikebilir? Bu nasıl bir baba sevgisidir, bu nasıl bir vatan, toprak sevgisidir? Allah sizin gibi evlatları bu vatanda çoğaltsın. Vatanını sevmek, Atatürk'ün söylediği gibi en fazla hizmet etmektir” şeklindeki görüşünü dile getirdi.
Geçen yıl dünyanın önde gelen 10 ülkesinin dokuzunda turist sayısının ekonomik kriz nedeniyle azaldığını, bu sayının sadece Türkiye'de arttığını anlatan Günay, “Türkiye'de ziyaretçi sayısı 26 milyondan 27 milyona çıktı, 30'a doğru gidiyoruz. Üçte biri Antalya'ya geliyor, gelenlerin en azından 10'da biri bu bölgelere gelsin. Bu bereketten bizim gençlerimiz, çocuklarımız da yararlanabilsinler. Onun yarattığı istihdamdan yararlanabilsinler” diye konuştu.
“GÜNE SIKINTILI HABERLERLE BAŞLADIK”
Bakan Günay, terör olaylarına da değinerek, şöyle devam etti:
“Güne sıkıntılı haberlerle başladık. Bir takım hainler çocuklarımıza, canımıza kıydılar. Bunlar olmasa, Türkiye'nin bir yöresinde bu ihanet odakları dursa, sussa, Türkiye'nin her tarafına götürebileceğimiz ne kadar büyük, güzel imkanlar var. Biz kaynaklarımızı silahlanmaya değil, çatışmaya değil, barışa, sağlığa, sanata, kültüre, eğitime, yola, ulaşıma ayırabilsek Türkiye çok daha ilerilere gidebilir. Avrupa'nın 4'üncü, dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi olan ülkeyiz. Dünyada turizmde 7'nci sıraya yükselmiş bir ülkeyiz. Turizmde dünyada ilk 5'e, ekonomide ilk 10'a girebiliriz. Yeter ki kaynaklarımızı barış için kullanmaya çalışalım.”
Hayatın ileriye doğru yaşandığını, ancak geriye doğru bakınca anlaşıldığını vurgulayan Günay, “Bu toprakların üzerinde ne varsa geçmişte Bizans'a, Selçuklu'ya, Osmanlı'ya, İslam'a, küffara dair hiç ayırmadan, ne varsa hepsi bizimdir ve hepsi bu çocukların geleceğine taşımamız gereken birer emanettir” diye konuştu.
Günay, en geç gelecek yaz bir akşam bu köyde misafir kalmayı hayal ettiğini söyledi. Bu arada konuşma bitene kadar çevredeki çocukların Günay'ın kürsüsünün çevresinde oldukları dikkati çekti.
“PROJENİN TEMELLERİNDE KÜLTÜREL TASA VAR”
Baksı Müzesi kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ise öncelikle “dağları aşarak gelen, yolun bittiği bu noktada kendilerini yalnız bırakmayan, bu mutluluğu paylaşan” Ertuğrul Günay'a teşekkür etti.
Bazı arkadaşlarının “Baksı Projesi akıllı adam işi değil. Bazı arkadaşlarımız 'orada yatırım olur mu? Oraya kimse gider mi? Yol bile geçmiyor önünden”' şeklinde sözleri olduğunu anlatan Koçan, “Yol bitiyor ama insan bitmiyor. Kültür, üretim, hayaller bitmiyor. O tür eleştiriler ve uyarılar içinde başladık ve bugüne kadar geldik. Bugüne gelirken bu projenin arkasında değerli destekler var. Sevgili eşim bir tanesi. Onu Ankara'dan İstanbul'a, sonra da dağa kaldırdık, buraya getirdik. Bu projenin etrafında sanatçılar vardı. Sanatçılar, çocuklar ve gurbetçiler bu projeyi anladılar öncelikle. Sanatçı toplumun sınırlarını genişletiyor. Çocuklar ön yargı olmadan gelecek sevinci üretiyorlar. Gurbetçiler ise ayrılığın buruk tadını biliyorlar. Belki de bu proje gurbetin önünü kesecek bir proje diye düşünüp büyük moral destek veriyorlar” diye konuştu.
Projeye önce kuşkuyla bakıldığını, kısa sürede öneminin kavrandığını anlatan Koçan, Bayburtluların iyi niyetine ve coşkusuna teşekkür etti.
Koçan, şunları söyledi:
“Bizim projenin temellerinde kültürel tasa var. Bizde bir ikilem söz konusu. İnsanlar gelenek ve gelecek kavramlarını düşman sayıyorlar. Gelenekçi grubumuz yeniyi tehdit olarak algılar. Bu, kültürün ölümü demektir. Bu proje, hem katı gelenekçiliğe hem de geleneğe karşı çıkan fikri bir araya getiren bir proje olarak doğdu. Alt ve üst kültürü burada herhangi bir hiyerarşik tabana oturtmadan, insanoğlunun arayışı olarak kabul ediyor ve sergiliyoruz. Burası bir vakıf. Burada atölyelerimiz var. Bu müzeyi babama, anneme ithaf ediyorum. Bu proje bizim gibi kırsal alandaki başka projelerin doğmasına neden olacaktır.”
Konuşmaların ardından Günay, çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Tören, müzenin yapımında emeği geçenlere plaketi verilmesinin ardından Şevval Sam'ın konseriyle sona erdi.
BAKSI MÜZESİ
Baksı Müzesi, Bayburt'ta 45 kilometre mesafedeki Bayraktar köyü sınırları içerisinde yer alıyor. 1500 metrekare sergileme salonu, konferans salonu, atölye, kütüphane, 30 kişilik konuk evinin bulunduğu toplam 30 bin metrekarelik alana kurulu müze adını, Bayraktar köyünün eski adı olan Kırgız dilinde “şaman” anlamına gel “Baksı”dan alıyor.