T24 - ntvmsnbc ve NTV Tarih'in başlattığı ''Tarih tarih olmasın'' kampayası kapsamında toplanan ihbarlar, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a tesli edildi. Günay ise bakanlığa dönmeden bazı talimatlar verdi. Günay, bir de projesini açıkladı: Nemrut’u Kahta’ya indirelim. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ntvmsnbc ve Ntv Tarih'in kültür mirasına sahip çıkmak için başlattığı kampanyaya destek verdi. ntvmsnbc ve NTV Tarih’in birlikte yürüttüğü ‘Görmezden gelmeyin’ kampanyasına gelen ihbarlar Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a teslim edildi. Toplam 2 bin ihbardan eleme yapılarak 200’e yakını Bakan’a iletildi. ntvmsnbc ve NTV Tarih yayın kurullarının katılımıyla yapılan toplantıda kendisine sunulan ihbarları inceleyen Bakan Günay, tarihi eserleri koruma bilincinin gelişimini de belgeleyen dosyaya yönelik işbirliğini hızlandıracağını dile getirdi. Günay, ntvmsnbc’ye ulaşan ihbarlar için bakanlıkta ekip oluşturulacağını ve hızlı bir şekilde önlem alınması için yerel yetkililerin harekete geçirileceğini açıkladı. ‘NEDEN FARKLI TAŞ KULLANIYORSUNUZ’ Günay, ihbarların artmasından memnuniyet duyduğunu ancak bazen bazı konuların abartıldığını da kaydetti. Örnek olarak restorasyonlarda kullanılan farklı taşları hatırlatan Günay, “Vatandaşlarımız, ‘Neden farklı taştan yapıyorsunuz. Heykelin yarısı orijinal diğer yarısı ilgisiz bir malzemeden. Yanlış restorasyon yapılmış’ diye ihbarlarda bulunuyor. Oysa ki uluslararası kurallar artık restorasyonun anlaşılır bir biçimde sergilenmesi için dikkatli malzeme seçilmesini şart koşuyor” diye konuştu. ‘KESİN KURUL KARARI ÇIKMAMIŞTIR’ Bunun bilgi eksikliğinden kaynaklanan önyargılardan bahseden Bakan Günay, kaygısını şöyle dile getirdi: “Kesin biri engel olmuştur, kurul kararı çıkmamıştır, gibi yorumlar yapılıyor. Ancak geçen gün medyada geniş yer bulan ‘1200 yıllık satılık kilise’ haberinde de gördüğümüz gibi kurulla bir ilgisi yok. ” NEMRUT İÇİN BÜYÜK PROJE Yok olan tarihi mirasın en büyük örneklerinin Nemrut ve Sıvas Divriği olduğunu vurgulayan Bakan Günay, bu bölgeler için radikal bir takım önlem almayı planladığını da ilk kez dile getirdi. Nemrut’taki heykellerin her yıl daha da aşındığını belirten Ertuğrul Günay, dünyada örnekleri olduğunu hatırlatarak orjinal heykelleri Kahta’da sergilemeyi planladığını açıkladı: “Nemrut’ta heykellerin replikalarını yerleştirelim. Müzede ise gerçek heykeller, doğaya karşı korunaklı hale gelsin. Ancak bu görüşüme destek verenler olduğu gibi karşı çıkanlar da var. Ancak bu yıl projeye ciddi bir mesai harcayacağım. Çünkü Nemrut yüzünden uykularım kaçıyor.” ‘DİVRİĞİ’DE MAHALLEYİ KALDIRIYORUZ’ Divriği’deki tahribatı gördükten sonra araştırma yaptığını anlatan Bakan Günay, dört yıl önce restorasyon için 2.5 milyon TL ödenek gönderildiği bilgisini aldığını söyledi: “Dört yıl önce bu para gönderilmiş ama yerel yöneticiler ne yapacaklarını bilmediği için dokunamamışlar. Sonra biz bu paraya eklemeler yaptık. Şu an oraya aktardığımız para 20 milyon TL’ye ulaştı. 90 kadar ev yakın bir zamanda kalkmış olacak o bölgeden. Korumak için mahalleyi kaldırıyoruz.” TOPKAPI SARAYIN’DA 5 GECEKONDU Bakanlığı döneminde gördüğü tahribatların kendisini bile şaşırtığını anlatan Günay, uzaklara gitmeye gerek olmadığını dile getirerek Topkapı Sarayı’nda yaşanan bir olayı şöyle anlattı: “Topkapı Sarayı’nın içinde bir baktık 5 tane gecekondu var. ‘Bunların burada ne işi var’ dedik. Kimsenin bir açıklaması yok. İnanabiliyor musunuz? Sur-u Sultan içinde 5 tane gecekondu vardı. Sağlık Bakanlığı’nın, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hatta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin binaları vardı. TSK’nın kullanmadığı depolar vardı. Kavga dövüş aldık hepsini. Aya İrini çöplüktü resmen. ” ‘İLK İŞ SORUMLUSUNU BULACAĞIM’ NTV Tarih’te yayınlanan ihbarları dün akşam incelediğini söyleyen Bakan Günay, Beyşehir Eflatunpınar’la ilgili ihbarı görünce şaşırdığını söyledi: “Ağustos’ta oradaydım. Çöplük haline gelmiş. Yetkilileri uyardım. Takipçisi oldum. Ben döndükten sonra bana fotoğraflar göndermişlerdi. Temizlendiğine dair. Ancak buradan çıkınca ilk işim sorumlusunu bulmak olacak. Demek ki benden sonra yine kendi haline bırakmışlar.” YABANCI KAZI EKİPLERİNE 3 ŞART Arkeolojik kazıların büyük çoğunluğunun yabancıların elinden alındığını belirten Günay, “Elçiler kapımda kuyruk oldu ama ben direndim” diye konuştu. Devam etmek isteyenler için ise üç yeni şart koyduğunu anlattı: “Ne yazıyorsanız bizim dilimize de çevireceksiniz, kazdıktan sonra nasıl korunacağına dair bir proje geliştireceksiniz ve kazı ekibi en az üç ay sahada kalacak. Ben başladığımda 2007’nin sonunda Türkiye'de kazılara 1 milyon TL civarında kaynak ayrılıyormuş sanırım. Şimdi ise 12 ya da 16 milyon TL civarında. II. SELİM’İN ÇİNİ PANOLARI DÖNÜYOR Bakanlığının sadece tahribatlarla değil yurtdışına kaçırılan eserlerin dönüşüyle de uğraştığını belirten Bakan Günay, Hattuşaş Sfenksi’nin 99 yıl sonra evine getirildiğini hatırlattı. Herakles heykelinin dönüşünün ardından sıranın Fransa’daki Louvre Müzesi’nde bulunan II. Selim Türbesi'ne ait çini pano olduğunu dile getirdi. ÇEVRE BAKANLIĞI İLE SİT ANLAŞMAZLIĞI Çevre ve Orman Bakanlıkları ile alan konusunda bir anlaşmazlık yaşadığını söyleyen Günay, bunun arkeolojik alanların korunmasına engel oluşturduğunu da belirtti ve önümüzdeki dönemde doğal SİT alanlarının içerisindeki tarihi SİT alanlarının Kültür Bakanlığı’na verilerek durumun düzeltileceğini söyledi.