Yaşanan protestolar nedeniyle Türkiye'nin imajının olumsuz etkilendiğini söyleyen Bakan Suat Kılıç "Eylemcilerin ‘Türk baharı’ lafını duyduklarında sokağa çıktıklarına pişman olduklarını biliyorum" dedi. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Gezi Parkı protestolarıyla ilgili bir değerlendirme yaptı.
Samsun'da konuşan Kılıç, Türkiye'nin imajını kötü etkilediğini belirterek, "Bu eylemleri yapanların ‘Türk baharı’ lafını duyduklarında canlarının sıkıldığını biliyorum, sokağa çıktıklarına pişman olduklarını biliyorum" diye konuştu.
"Taş atarak hak aranmaz, molotof kokteyli atarak demokrasi aranmaz" diyen Kılıç, şunları kaydetti:
"İnanıyorum ki dün bir eylem hadisesinin içinde yer alan gençlerimiz, nerede ne yapmak istediklerinin tam manasıyla farkında değillerdi. Ve yine inanıyorum ki her büyük kalabalığın içinde olduğu gibi dün akşamki kalabalığın içinde de çok sayıda amacı başka provokasyon görevlileri vardı.
Şuradaki şişeler, demir çubuklar, kaldırım taşları, (pankartları bir kenara bırakıyorum hadi diyelim ki pankartlar silah değildir, suç değildir demokratik eylem sınırları içinde görülecektir) peki o taşlara ne demek lazım. Demir bilyelere ne demek lazım, cam bilyelere ne demek lazım. Orta refüjden sökülen demirlerin parmaklıklarına ne demek lazım. Şişelere ne demek lazım. Yazık günah.
Türkiye Cumhuriyeti için büyük hayalleri, büyük hedefleri var. Ama dün ve önceki günlerde ortaya konan fotoğraflar hayallerimizin üzerine karabasan gibi çöktü. Maalesef imajımızın üstünde kara bulutlar dolaştırdı. Ve maalesef Türkiye’yi dünyaya hiç hak etmediğimiz biçimde aktardı. Maalesef, maalesef, maalesef. Bu eylemleri yapanların ‘Türk baharı’ lafını duyduklarında canlarının sıkıldığını biliyorum, sokağa çıktıklarına pişman olduklarını biliyorum. Orta Doğu’daki hareketlerle, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin, son 10 yılda milli gelirini 3 buçuk kat artıran Türkiye Cumhuriyeti’nin kıyaslanmasından büyük rahatsızlık duyduklarını biliyorum.
Ama bu fotoğrafı verenler onlardır. Bu sevimsiz görüntülerin ortaya çıkmasına neden olanlar onlardır. Yoksa hiçbirimiz, hiçbir hükümet üyesi, başbakanımız, bizler, kitlelerin hukukun sınırları içinde hak aramasından, farklı fikirleri seslendirmesinden rahatsız değiliz. Ama yazık edilen ülke Türkiye’dir.
İmajı zedelenen Cumhuriyet, Türkiye Cumhuriyeti’dir. Sanki demokrasisi yokmuş gibi özgürlükleri yokmuş gibi hukukun üstünlüğüne dayalı millet iradesiyle yönetilmiyormuş gibi 3. dünya demokrasileriyle kıyaslanan milletin adı da Türk milletidir. Artık herkesin başını iki elinin arasına alması bir kere daha yetmiyorsa bin kere daha, yetmiyorsa bir milyon kere daha düşünmesi lazımdır."