Kahramanmaraş’ın Elbistan ve Pazarcık ilçelerinde 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük depremde 11 şehirde binlerce bina yıkılırken, 42 bini aşkın insan da hayatını kaybetti. En çok yıkımı alan illerden biri de Hatay oldu. Dün yaşanan yeni depremlerin ardında da şehirde hasarlı bazı binalar çöktü, altı kişi daha yaşamını yitirdi. Hatay’da bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.
Koca, Hatay’da arama-kurtarma faaliyeti süren iki-üç binanın kaldığını, 51 bin 200 yaralının deprem bölgeleri dışına gönderildiğini, salgın hastalık riskinin olmadığını, Alo 184 hattının deprem mağdurlarının sağlık hizmeti için seferber edileceğini ve yastan ötürü sakalını kesmediğini söyledi.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz’a konuşan Koca, Hatay’da hiçbir hastanenin kullanılamadığı iddiasıyla ilgili, “Tam öyle değil. Şöyle: İskenderun Devlet Hastanesi’nin hasar tespiti yapıldı. Kullanılabilir raporu çıktı. Üçüncü-dördüncü deprem yaşanmış olması çalışanlar ve hastalar açısından panik havası oluşturuyor. O nedenle hasar tespiti yapılıncaya kadar hastaların güvenli bir ortama naklini planladık. İskenderun’daki hastalarımızı izolatörlerin yapıldığı Dörtyol Devlet Hastanesi’ne aldık. Üniversitede ise acil ve ana binayı kullanıyorduk. Hafif hasarlı binaydı. Hastaları Dörtyol ve Adana’ya naklettik. Oranın da kullanılabilir raporu çıktı. Birkaç gün içinde servisleri kullanır hale getireceğiz. İkisinde de sahra hastanemiz olduğu için acil hastalara ilk müdahaleler yapılmaya devam edildi” dedi.
İl dışına nakledilen hasta sayısının 51 bin 200’ü geçtiğini söyleyen Koca, “Böyle bir operasyon olamaz. Hatay’dan Adana’ya karayoluyla, İskenderun’dan da ağırlıklı Mersin’e… İskenderun’a naklettiğimiz hasta sayısı 7 bini, Adana’ya 6 bini buldu. Ağırlıklı Adana, Mersin, Ankara ve İstanbul şeklinde. Havadan 2 bin, karayoluyla 48 bin 800’e yakın. Deniz yoluyla İskenderun’dan Mersin’e 327 hasta nakledildi” bilgisini aktardı.
Arama-kurtarma faaliyetlerinin enkazda ceset olmadığından emin olunca sonlandırıldığını ifade eden Koca, “Arama kurtarmanın devam ettiği Hatay’da iki-üç bina gibi kaldı. Birkaç gün içinde bitmiş olur” dedi.
Koca kayıplarla ilgili de şu bilgileri aktardı:
“Hatay’da cesetleri ikinci günden itibaren mezarlığa götürdük. Orada savcılık ve Adli Tıp uzmanları soğutucu tırlar bulundurarak, cesetleri üç güne kadar bekleterek, gelen birisi olmazsa, resimleri dahil olmak üzere arşivlendi, numara verilerek defnedildi. Kimlik tespiti yapılamayan var. 500 küsur… DNA örnekleri alınıyor. Bu biraz zaman alıyor. Nereye nasıl defnedildiği biliniyor. Hangi noktadan ceset geldi, o bilgiyi de işlemeye çalıştık.”
“Ceset torbası açısından ciddi bir sıkıntı yoktu” diyen Koca, “Hatta kefenlenme noktasında ceset torbasını beyaz yapın dedik” ifadesini kullandı.
Salgın hastalık riskinin şu anda olmadığını söyleyen Koca, “Salgın olursa Hatay’da olabilir” diyerek alacakları önlemleri şöyle anlattı:
“Hatay’da havalar bir-bir buçuk ay sonra ısınacak. Tedbirleri yoğunlaştırıyoruz. Ne yapmak gerekiyor? Bir, güvenilir suyun sağlanması. İki, güvenilir gıdanın sağlanması. Üç, hijyenik WC’lerin sağlanması. Çöp dahil olmak üzere ilaçlamanın yaygın yapılması. Şimdi çeşmeler oluşturuluyor 200 noktada. İçilmesi anlamında değil, temizlik anlamında. Duş kabinleri oluşturuluyor. Çöp yaygın toplanıyor. İlaçlama yaygın yapılıyor. Kireçleme dahil… Bu tedbirleri ne kadar yoğunlaştırabilirsek salgını o kadar önlemiş oluruz. Çeşme ve ana kaynakta yaygın klorlama ve mikrobiyolojik analiz yapılıyor. Bir sorun yok.”
“Kovid’te Alo 184 hattımız vardı. İnsanların ilaç ve sağlık sorunu varsa, o hattı arayabilmesini sağlamak üzere, altyapısı bitti, bugün yarın devreye sokacağız” diyen Koca, “Deprem Sağlık Hattı gibi bir isim olabilir” ifadesini kullandı.
En zorlandıkları ilin Hatay olduğunu belirten Koca, “Depremin etkisinin en fazla görüldüğü il, Hatay. Hatay diğer iller kadar diyebiliriz. Antakya, Defne ve Kırıkhan’da 700 bin nüfustan bahsediyoruz. Binaların yüzde 63 - 64’ü ya çökük veya ağır hasarlı. Girilebilecek bina yok. Binaların üçte ikisinin kullanılmaz olması nedeniyle diğer illere göre iki üç kat fazla. Fakat operasyon ve müdahale zorluğu anlamında belki 10, belki 15 kat daha fazla” dedi.
Bakan Koca sakalını neden kesmediğine yönelik soruya da, “Defin işlemi bitmiş değil. Yasımız devam ediyor. Anadolu’da cenaze sahibi definden sonra sakalını keser. Benim, doğrusu arama kurtarma faaliyetleri bitmeden kesmek içimden gelmiyor, kesemedim” yanıtını verdi.