Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Şu ana kadar Türkiye'de herhangi bir Koronavirüs vakasına rastlanmadı. Bu, rastlanmayacağı anlamına gelmez" dedi. Riskin kapıya geldiğini belirten Bakan Koca, "Bizim tedbirlerimizi almamız, sınırdan içeri girişleri önlememiz gerekiyor. Vaka görünürse de izolasyonunu çok hızlı yapıp kontrol altına almalıyız" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı'nda Editör Masasına konuşan Koca, Dünya Sağlık Örgütü acil durum ilan etmeden iki hafta önce önlemlerin alınmaya başladığın söyledi. Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"İran’la ilgili biz pazar günü sınırı kapattık. Cumadan itibaren biz sınırdan ve havayolu ile gelenlerin Kum ve Meşet geçmişi ve teması varsa özellikle gözlemeye ve karantinaya almaya başladık. Türk vatandaşı olmayan her birini de sağlık kontrolünden geçirerek en ufak bir şüphe duyduğumuzda da zaten sınırlarımızdan içeri almadık. Cuma gününden itibaren pazar gününe kadar yasak konmadığı halde 28 kişiyi geri gönderdik.
Riski minimalize etmek için karantinaya ya da gözleme almamız gerektiğine karar verdik. Uçağı niye Ankara'ya çevirdik. Daha önce geçmişte hastane hazırdı, İstanbul'da hazır olan hastaneler var. Daha önce de personelin deneyiminin olması sebebiyle Ankara'yı daha uygun gördük.
Risk kapıya geldi. Çevremizde her geçen gün artıyor bu yayılım. Bizim tedbirlerimizi almamız, sınırdan içeri girişleri önlememiz gerekiyor. Vaka görünürse de izolasyonunu çok hızlı yapıp kontrol altına almalıyız.
Gelen Türk vatandaşlarımızı ilgili sağlık kontrolünden geçiriyoruz. Kum kenti ve Meşet geçmişi olanları mutlaka karantinaya alıyoruz. Dün itibariyle 28 kişi alındı. Dün geceden itibaren tamamen yasak kondu. Hiç kimse alınmadı. Bu süreçte biz özellikle sınır bölgesinde sahra hastaneleri de oluşturup daha çok burada 14 günlerini tamamlama noktasında bir yaklaşım içindeyiz.
Arkadaşlar gece 3 gibi çıktılar. Amacımız, dört sınır kapısında sahra hastaneleri oluşturup gelmek isteyen vatandaşları 14 gün mümkün mertebe sınır ve sınıra yakın noktada tutup ülkeye almamak. Tük vatandaşları için geçerli bu, İran vatandaşını almıyoruz. Türk vatandaşını da herkes gelsin istediği gibi biz içeri alacağız yaklaşımı içinde değiliz. Biz Türk vatandaşımızı sahipsiz bırakmak istemiyoruz ama biz Türkiye’deki vatandaşımızı da korumak zorundayız. O yüzden alacağımız tedbirleri kabul eden kişileri gelmek istiyorsa tabii ki de alacağız.
Bir milyonun üzerinde sağlık çalışanımız var. Siz pozitif olan bir vakayı tedavi etmek zorunda değil misiniz? Tedavi alan ve bu süreçte yakın takip edilen, izole edilmeden tedaviye alabilme şansınız var mı? Ve şunda böyle bir hata var mı? Siz hastaya müdahale yapmayacak mısınız? Bu hastayı izole etmeyecek misiniz? Ülkenin neresinde var? Bir sonuç pozitifse negatif yapılır falan. Bu olabilir mi? Devlet yönetiyorsunuz! Bu hastalık devamında tedavisinin yapılması gereken, birçok ihtiyaç duyabileceği bir dönemi, tedavi zinciri var. Bu tedavi zincirini bir kenara atıp eve gidebilirsiniz denebilir mi?
Vatandaşımız bu noktada çok rahat olsun. Biz ülkeye bu virüsün girişini önleme çabası içindeyiz. Elimizden gelen bütün tedbirleri alma noktasında hassasiyet gösteriyoruz. Dünkü uçak konusu da bir hassasiyetin sonucu. Biz herhangi bir hata mı gördük? Uçak içinde Kum ve Meşet teması olan bir yolcu olmamalı diyorsunuz. Çünkü bu bilgiyle Türkiye üzerinden transit olan bir uçağı biz indirmemek için saatlerce uğraştık ve indirmedik ve yakın bir bölgeye yakıt için bile indirmedik, Avrupa bölgesine indirdik.
Bu enfeksiyon grip gibi bulaşıyor. Özellikle şu dönemde kişisel hijyen ve el yıkama çok önemli. Herkesin maske kullanmasına gerek yok ama gribi olan, soğuk algınlığı belirti ve bulguları olanlar bulaştırmamak üzere maske kullanmalı. Özellikle sağlık personelinin teması sebebiyle ciddi korumaya alınması gerekiyor, bütün tedbirlerle hizmeti sürdürüyoruz.
Hava sıcaklığının artmasıyla bu salgının azalacağı yönünde dünyada, DSÖ'de ve bizim Bilim Kurulu'nda bir kanaat söz konusu."