Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Ben güçlü bir ülkenin sıradan bir vatandaşıydım şimdi kabinenin bir üyesiyim" diyen Bakan Nebati, "Ben ülkeme güveniyorum, ülkemin güçlü olduğuna inanıyorum. Biz dilenci olmadık, olmayacağız elimizi açmayacağız" dedi.
Nebati, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Ekonominin büyüyerek istihdam sağladığını, işsizliğin gerilediğini, yatırımlarla sanayinin geliştiğini, rekabet gücünün her geçen gün iyileştiğini, ihracatın rekorlar kırdığını, Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı payın arttığını ve bütçenin sağlam görünümünü koruduğunu aktaran Nebati, "Güven endekslerinde görülen yükselme eğilimi de reel sektör başta olmak üzere ekonomi aktörlerinin önümüzdeki günlere daha olumlu baktığını da gösteriyor" diye konuştu.
Nebati, salgından bu yana dünyanın tümüyle zorlu bir süreç geçirdiğine işaret ederken, "Kararlılıkla attığımız adımların olumlu sonuçlarını görüyoruz. Bu azimle hep birlikte gelecek için ülkemizi daha ileriye taşıyacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın" ifadesini kullandı.
Türkiye Ekonomi Modeli'ne ilişkin de değerlendirmede bulunan Nebati, bugüne kadar hiçbir şekilde 'Çin modeli' diye bir ifadeyi kullanmadıklarını aktardı. Bu modelin teorik altyapısının da geliştirildiğini anlatan Nebati, "Bizim modelimiz Türkiye, Türkiye Ekonomi Modeli. Türkiye Ekonomi Modeli'nin dünyada da önemli argüman geliştireceğine inananlardan birisiyim. Girdileri ve çıktılarının ne olduğu çok açık olan şeffaf bir model. Bu çerçevede enflasyonla mücadelede üretim kapasitesini azaltmadan ve istihdam kayıplarına yol açmadan kalıcı fiyat istikrarını tesis etmeye yönelik politikaları tercih ettik. Diğer ülkeler gibi faizleri artırsaydık, büyümemiz duracak, istihdam kayıpları yaşanacaktı" değerlendirmesini yaptı.
Bakan Nebati, enflasyona yönelik eleştirilere de yanıt verirken, "İçinde bulunduğumuz dönemde en yüksek seviyesine çıkan yıllık enflasyonun, aralık ayından itibaren belirgin bir gerileme kaydedeceğini öngörüyoruz. Son dönemde küresel enerji ve gıda fiyatlarında görülen gevşeme eğiliminin ülkemizdeki fiyatlara olumlu yansımalarına şahit olacağız. Şundan kimsenin şüphesi olmasın ki hükümetlerimiz süresince en önemli önceliğimiz her zaman vatandaşlarımız olmuştur" dedi.
Çalışan ve emeklilerin alım güçlerinde önemli iyileşme sağladıklarını bildiren Nebati, şunları kaydetti:
"2002 Aralık- 2022 Ekim döneminde reel olarak net asgari ücret yüzde 142,3, aile yardımı dahil en düşük memur maaşı yüzde 88,6, ortalama memur maaşı yüzde 53,6, en düşük Bağ-Kur esnaf emekli aylığı ise yüzde 129,2 artış kaydetti. 'Gerçekten enflasyonun karşısında kimseyi ezdirmedik' dediğimiz ifade net olarak budur. İstihdam olsun, alım güçlerinde iyileşme olsun, yoksulluğun azaltılması olsun her zaman gerekli politikaları uyguladık. Önümüzdeki dönemde bu politikaları kararlılıkla uygulayacağımıza vatandaşlarımız emin olsun."
Çalışanlar ile emeklilerin maaş ve ücretlerinde sağlanan artışlara işaret eden Nebati, "Nitekim, önümüzdeki dönemde bu iyileştirmeler her türlü alanda rakamlara yansıyacaktır" dedi.
Bakan Nebati, TÜİK'e ilişkin eleştirilere de yanıt verirken, sözlerini şöyle sürdürdü:"Türkiye'deki kurumların her birinin bir değeri vardır. Çok değer verdiğimiz, önem verdiğimiz kurumlarımızın korunması gerektiğine inananlardanım. Elbette şeffaf olunması gerekiyor. Bu şeffaflık çerçevesi içinde yapılan tüm işlem ve eylemlerin belirli standartlar içinde olması lazım. Veri toplamak, derlemek ve kamuoyu ile paylaşmak gerçekten ciddi bir iştir. Enflasyon verisi TÜİK tarafından tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde AB ve dünya genelinde kullanılan uluslararası tanım, kavram ve yöntemlerle hesaplanmaktadır. EUROSTAT başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar bu hesaplamaları sürekli incelemekte ve raporlarında TÜİK'in tüm istatistiklerinin uluslararası kriterlere uygun olduğunu defaatle ifade etmektedir. Bu kriterleri belirleyen ve kriterlere uyumunu denetleyen bir kurum bir şey söylüyor. TÜİK'in ürettiği resmi istatistiklerin, masa başında birkaç kişilik ekiple hiçbir akreditasyonu olmayan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından gerçekçi şekilde hesaplaması mümkün değildir. Böyle bir iddiası varsa ENAG gider EUROSTAT'ta ve ilgili uluslararası kuruluşlarda akredite olur. Olması mümkün değil, yapmayın, TÜİK'e gerçekten değer vermeliyiz, tüm kurumlarımızı koruyup kollamalıyız. TÜİK, 2022 yılı itibariyle hesaplamalarında her ay Türkiye'nin 81 ilinden, 225 ilçesinden, 27 bin 261 işyeri, 4 bin 274 konuttan, 409 madde, 904 madde çeşidi için yaklaşık 560 bin 392 fiyatı derliyor. Bunu TÜİK yapıyor, bu verilerin derlenmesini birkaç kişilik ekiple değil, tam 2 bin kişilik ekiple gerçekleştiriyor. Bu kuruma gerçekten saygı gösterin. Kurumlarımıza sahip çıkalım."
Bakan Nebati, Türkiye'nin Mali Eylem Görev Gücü (FATF) gri listeye girişinin Varlık Barışı düzenlemeleriyle herhangi bir bağlantısının bulunmadığını ifade ederek, Varlık Barışı düzenlemelerinin kara para aklanmasının önlenmesine yönelik FATF tarafından takip edilmekte olduğunu ve dört ilke kapsamında değerlendirildiğini belirtti.FATF ile 9 Eylül'de yapılan görüşmelerde Türkiye'deki Varlık Barışı uygulamasının FATF tarafından belirlenen 4 temel ilkeye uygun olduğu açıkça belirtildiğini vurgulayan Nebati, FATF tarafından Varlık Barışı düzenlemelerinde kara para aklanmasına yönelik herhangi bir eleştiri yöneltilmediğinin altını çizdi.Nebati, FATF sürecinde atılması gereken adımların kararlılıkla atıldığını belirterek, "FATF tarafından Ekim 2022'de yayımlanan basın bildirisinde Türkiye'nin konu ile ilgili ilave ve konu ile ilgili adımlar attığı FATF tarafından açıkça kabul edilmiştir. Bakanlıkça, FATF tavsiyelerinin gereklerinin yerine getirilmesi ve gri listenin sonlanması için gerekli tüm adımlar kararlılıkla atılmaktadır" dedi. Bakan Nebati, 2008-2022 yılları arasında 7 Varlık Barışı düzenlemesi yapıldığını ifade ederek, "Varlık Barışı ile 2022 yılında ülkemize gelen döviz tutarları karşılığı 25,5 milyar lira bu yılın ortalama dolar kuru ile de 1,57 milyar dolardır. En son Temmuz 2022 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Varlık Barışı uygulaması ile yurt içinden toplam 4,7 milyar lira varlık beyan edilmiş, yurt dışından 12,3 milyar lira bu yılın ortalama dolar kuru ile 760 milyon dolar varlık ülkemize getirilmiştir" diye konuştu.
Bakan Nebati, ödemeler dengesi istatistiklerinde yer alan net hata noksan kalemindeki artışa ilişkin de şunları aktardı:
"Ödemeler dengesi istatistiklerinde ana ilke olarak çift kayıt muhasebe sistemi benimsenmiştir. Ödemeler dengesinin her bir işlemi, o işlemin giriş ve çıkış kayıtlarını gösterecek şeklide iki ayrı kaleme eşit değerde ve karşılıklı olarak kaydedilmektedir. Çift kayıt muhasebe sistemine göre, her ekonomik işlemin bir alacak bir de borç olmak üzere iki kaydı gerekmektedir. Bu kapsamda, cari işlemler dengesi ile sermaye ve finans hesabı kalemlerinin toplamının sıfır olması gerekmektedir. Toplamın sıfır olmadığı durumlarda kalan tutar net hata ve noksan olarak hesaplanmaktadır. Yeni bilgiler ve veriler geldikçe istatistikler güncellenir ve bu tutarlar net hata noksan kaleminden düşülerek ilgili kaleme işlenir. Bu kalemin oluşmasına çeşitli faktörler neden olabilir. Bunlardan biri dış ticaret mal hareketi ve finansal dönemin zaman uyumsuzluğu, yani ihracatı gerçekleşen malın ödemesi 3 ay sonra geliyorsa, bu kalem net hata noksanda 3 ay boyunca 'giriş' olarak görünür. Bazı veriler, istatistikler geç yansır. Özel sektörün yurt dışı mevduatları, Uluslararası Ödemeler Bankası tarafından 4 ay gecikmeli yayımlanıyor. Verilerin gelmesiyle net hata noksan kalemine yansıyor."
Anket yoluyla toplanan verilerde de ölçüm hataları olabileceğine dikkati çeken Nebati, "Buna en iyi örnek turizmdir. Gelen turistlere anketle sorularak yapılan gelir hesaplamaları tam ölçümü yansıtmamaktadır. TÜİK tarafından turizm istatistiklerinde daha yeni güncelleme yapıldı. Yarın açıklanacak eylül ayı ödemeler dengesi verilerinde bu güncellemeyi göreceğiz. Bu güncellemeyle net hata noksan kaleminde daha önce tam olarak ölçemediğimiz girişler düşmüş olacak. Beyan yanlışları da tespit edildikçe güncellenerek net hata noksana yansımaktadır. Bunun dışında 'yastık altı varlık' diye tabir ettiğimiz bankacılık dışında tutulan tasarrufların bankalara Türk Lirası karşılığı satılması durumunda bu işlemin bir karşılığı ödemeler dengesinin ilgili kalemine kaydedilirken, hangi bir beyanda bulunulmadığı sürece diğer karşılığı net hata ve noksan kalemine yansıtılmaktadır" ifadelerini kullandı.
Nureddin Nebati, pek çok ülkede dönem dönem net hata noksan kaleminin yüksek seviyelere ulaştığını belirterek, "2021 yılında net hata noksan en yüksek pozitif olan ülke, 159,3 milyar dolarla ABD olurken, en yüksek negatif ülke olan 167,4 milyar dolarla Çin'dir" dedi.
Türkiye'de diğer ülkelerin çok altında ocak-ağustos döneminde 28,3 milyar dolarlık bir giriş gözlendiğini anlatan Nebati, Türkiye'nin şeffaf, açık, net ne yaptığı belli olan bir ülke olduğunu vurguladı.
"Ben güçlü bir ülkenin sıradan bir vatandaşıydım şimdi kabinenin bir üyesiyim" diyen Bakan Nebati, "Ben ülkeme güveniyorum, ülkemin güçlü olduğuna inanıyorum. Gerek yurt içi, gerekse yurt dışındaki görüşmeler için yoğun bir tempoda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uluslararası kuruluşlarla gerçekleştirilen tüm görüşmelerde bakanlığımızın tüm çalışanları üstün gayretleriyle ülkemizin ve milletimizin yararına çalışmalarda bulunmakta. Bu meşakkatli sürece ilişkin olarak, ‘para dilenmeye gidiyorlar’ ifadesini devletimizde görev yapmış tüm milletvekillerimizin takdirine bırakıyorum. Biz dilenci olmadık, olmayacağız elimizi açmayacağız" ifadelerini kullandı.
Nebati, komisyon görüşmelerinin ardından basın mensuplarının sorusu üzerine, otomobillerde ÖTV indiriminin gündemlerinde olmadığını belirterek, "Matrah eşikleri düzenlemesiyle ilgili çalışıyoruz" dedi.